20.BÖLÜM: NE İSTERSEN YAPACAĞIMSevgi sizi iyi bir insan yapar belki ama Tutku sizi gerçek kılar. Seversiniz, canınız yanar. Ancak tutku sizi hiç yanıltmaz, zira tutku sizden bir parçadır. Bu yüzden oldum olası Tutku olmayı sevdim. Ama bugün, ilk kez ailemin ikimize de aynı gözle bakmadığını hissediyordum.
Belki o fotoğrafları onlara göstermezdim bile. Sadece bende ve güvende olmalıydılar. Reha gibi bir psikopatın elinde olması çok tehlikeliydi. Sevgi'ye şantaj yapabilirdi, aklı bir karış havada olan Sevgi de onun oyuncağına dönerdi. Aynı zamanda fotoğraflar elimde olursa Sevgi'yi tehdit ederek elimde tutabilirdim.
Yapabileceklerimin anahtarı Reha'nın elinde duruyordu. Bir iç çekerek tüm düşündüklerimi kenara ittim.
Adımlarım 05 numaralı binaya doğru giderken camların ardı siyahla örtülmüş kapının önünde durdum. Elimdeki adresi çantama sıkıştırıp titreyen ellerimle camı tıklattım. Bir süre sessizlik oldu, sokakta yalnızca benim yaptığım tıkırtı yankılandı. Lakin kapı açılmadı. Korkuyla gözlerimi kırpıştırdım. Bu dönmek için son şansım olabilir miydi? Belki de yanlış yoldaydım, arkamı döndüm. Hırsla attığım adımlar, az önceki cesaretime tezat bir korkuyu temsil ediyordu.
Tam o anda kilit sesini duydum. Gün batımı, battı. Kızıllık her yandaydı. Adımlarım bıçak gibi kesildi. Arkamı döndüğüm anda onu gördüm. Tekrar yüz yüze gelmek, onu en son gördüğümde ne kadar korktuğumu hatırlatmıştı. Anılar tazelendi, korku onun yüzündeydi.
Hızla gözlerimi gözlerine çevirirken kendimi toparladım. Alıcı gözleri üzerimde gezindi. "Sanırım buraya gelmiştin... Orada durup izlemeye daha ne kadar devam edeceksin?"
Şaşkın bakışlarımla dilimi yutmuş gibi ona baktım. Buraya gelmiş olmamı fazla normal karşılamıştı. Anlamıyorum, uyum sağlayamıyorum. Tehdit ettiğin bir kızı normal bir misafirini ağırlar gibi ağırlamaya kalkamazsın. En azından kapında bulduğunda şaşırman gerekir.
Bazı zamanlarda... İfadesiz suratında duyguların gölgesi bile olmazdı. O günde öyleydi.
Birden cam kapının arasından kaybolup gitti. Kapıyı aralık bıraktığını fark ettim. Tedirginlikle nefeslendiğimde büyük adımlarla kapının önünde dikildim. Kapıyı tamamen açıp içeri girdikten sonra ardımdan kapattım.
Elimi çantamın içindeki biber gazına atarak kendimi emniyete aldım.
Aslında girişi tamamen fotoğrafçıların yerine benziyordu. Muhtemelen o şekilde kiralayıp, kendi amacına uygun işlemişti. Çünkü o yalnızca sanat için hareket ediyordu ve para kazanmakla ilgilenmiyordu. Sonuçta uyuşturucu taciri olan biri neden fotoğrafçılıktan para kazanmaya çalışsın?
Girişi geçtikten sonra aynı şekilde siyah olan kapıyı açtım.
Duvarlar simsiyahtı. Bütün ışıkların oraya doğrulttuğu bir köşe vardı, üzerinde kırmızı bir örtünün olduğu, başlıksız bir yataktı. Odanın geri kalanı onlarca prodüksiyon malzemesiyle doluydu. Köşeye çekilmiş bir koltuk, üzerinde çeşit çeşit malzeme... Bar sandalyesi, tahta upuzun masa, daha önce hiç görmediğim tarzda bardaklar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Aç Çocukları Serisi
Teen FictionKaranlığın Aç Çocukları Serisi, Akılbaz (1.kitap) ve Canbaz (2.kitap) olmak üzere burada yayımlanmaktadır. ____ Parmak uçlarım geniş omuzlarına dokunduğunda aniden gözlerime baktı. "Artık ben senin kadar kötüyüm, sende benim kadar kötü. Başımı yas...