KARANLIĞIN AÇ ÇOCUKLARI SERİSİ
~ 2 ~
CANBAZ
~ TANITIM ~Susmayacak, topuklularımın tıkırtısı. Ruhumu sattığım karanlık, karşılığında ne değerli şeyler vermiş... Duydun mu? Susmuyor. Şeytan dahi korkuyla kulaklarını kapatıyor. Gökyüzünde kırmızı bulutlar var, kim kanattı seni diye soruyorum, bir tek o susuyor. Genelde masumlar susar. Suçluların uzun uzun anlatacaklarının sonu gelmez. Lakin bir suçluyu ancak daha suçlusu susturabilir.
"Benim için oldukça eğlenceli... ama sen pek dayanabilecek gibi değilsin. İstersen hemen bitirebiliriz bunu. Her şey sana bağlı, biliyorsun." Emir'in gölgesi üzerime düşerken gözlerimi acı içinde zar zor açarak ona baktım. Bileklerimi tavandan sarkıtılmış zincire bağlı tutan kalın halat her geçen saniye biraz daha dayanılmaz hale geliyordu. Tenimin yaraladığını acısından anlayabiliyordum.
Emir, oturduğu demir sandalyeden kalkarak yanıma doğru yürüdü. Parlak rugan ayakkabıları yırtılmış, kir pas içinde kalmış spor ayakkabılarımın tam dibinde durmuştu.
Kanımın süzüldüğü çenemden yakalayarak başımı kaldırdı. Islak siyah saçlarım yüzüme yapışmış, mavi gözlerim saç tellerim arasından bayık bakışlarını ona dikmişti.
Gözlerinin içine bakarak sırıttım. "Hayır, hayır..." Dişlerimin arasından kanım sızıyordu. Çenemdeki eliyle sertçe başımı geriye iterek geriye çekilip yanındaki adama döndü. Gülerek başımı geriye attım. "Bildiğim tek şey, kimden emdiğin belli olmayan sütünü burnundan getirecek olduğum." Kollarımın arasından geriye düşen başımı tekrar doğrultarak iki kolum arasına konumlandırdım. Böylece başımı destekleyebiliyordum. Zira başım ilk kez böylesine taşıması zor bir yüktü.
Başını olumsuz anlamda iki yana salladı. "Burada, acı içinde ölecek durumdasın ama hala baş kaldırıyorsun. Öleceksin lan, öleceksin! Duydun mu beni? Elimde öleceksin." Elektriğin başındaki adama dönerek işaret verdi. Bedenimdeki kablolardan tekrar gelen elektrikle dişlerimi bastırarak başımı geriye attım. "Benim ölümüm sana kalmaz. Ben ölürsem, kimseyi yaşatmam!" sesim boş konakta yankılanırken, yorgun bedenimi ayakta tutan tek şey tavandan sarkıtılmış zincire bağlı ellerimdi. Nefes nefese acı içinde titrerken Emir adama durdurması için işaret verdi.
"Ya bu kızın Azrail'le anlaşması var, ya da canına susamış kaçığın teki." Tozlu zeminin üzerindeki kirli gazeteye ufak bir tekme atarak uzağa savurdu. Yerden büyük bir toz kütlesi havalanmıştı, şayet böylesine berbat halde olmasaydım yüzümü buruşturabilirdim. Fakat şu anda hareket etmeye bile mecalim yoktu. Nefeslerim düzene girmeden kesik kesik konuştum. "Öleceğimi bilsem yine de bölgeden çekilmem, Emir. Ama sen, tüm bunların bedelini bunca zaman başına gelenlerden daha ağır ödeyeceksin." Sözlerim onu bugün bilmem kaçıncı kez tekrar öfkelendirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Aç Çocukları Serisi
Genç KurguKaranlığın Aç Çocukları Serisi, Akılbaz (1.kitap) ve Canbaz (2.kitap) olmak üzere burada yayımlanmaktadır. ____ Parmak uçlarım geniş omuzlarına dokunduğunda aniden gözlerime baktı. "Artık ben senin kadar kötüyüm, sende benim kadar kötü. Başımı yas...