6.BÖLÜM: BATAKLIK「Reha Özaden」
8 gün önceSessizliğin en büyük ihtiyacım olduğunu bile bile, gürültüden kurtulamayacağım bir bataklığın içinde, kulaklarıma dolan çamuru kabullendim. Ben henüz bir bebekken, gözlerimi açtığım ilk anda ağlamamı dahi beklenmeden bu bataklığa atılmıştım. O günden sonra öyle çok gürültü duydum ki kendi sesimi unuttum. Benim daha ağlamaya fırsatım olmazken; çığlıkları, diyalogları, acıları, ihtiyaçları dinledim. Kimse de kimin dinlediğini umursamadı. Kimse de o küçük erkek çocuğunu umursamadı.
Mekânın içerisinde dönüp duran renkli ışıklar her yüzüme vurduğunda müziğin yankısı zihnimdeki duvarları sallıyordu. Oturduğum loca doğrudan dans eden kalabalığa bakıyorken ben bir kez olsun gözümü oraya çevirmemiştim. Sırtımı geniş koltuğa iyice yaslayarak parmaklarımın arasındaki içki bardağını çevirdim. İçindeki kehribar rengi sıvı çalkalanırken yanımda durmadan konuşan kadına çevirdim başımı. "Ne zaman susacaksın?"
Sorum üzerine birden sustu. Ardından tek kaşını kaldırarak "Bana bir yanıt verdiğin zaman?" demişti.
Karşımdaki sarışın, tam bir aptal rolünü üsleniyordu. Yapmak istediği saçmalıkların başka açıklaması olamazdı. Neredeyse iki aydır çekimlerini ben yapıyordum. Başta modellikle ilgilendiğini düşünmüştüm fakat kızı tanıdıkça olayların farklı yerlere evirildiğini anlamak zor olmamıştı. Zira benim çevremdeki kimse yaptığım işin ne olduğunu bilmezdi. Şayet yaptığım işle bir bağlantısı yoksa...
Sercan'ın söylediğine göre kız kullanıcıydı. Başta fotoğraf çekimi için gelen bir model olarak nitelendirmiştim onu. Nerdeyse yedi ay önceydi. Zamanla işlerin rengi değişmişti. Tüm bunlar neyse de o torbacılık yapmak istiyordu.
Asıl sorun burada başlamıştı.
"Neyin içerisine dahil olmak istediğini bilmiyorsun. Hayatını karartmaya neden bu kadar meraklısın?"
"Çünkü senin hayatın pek kararmış görünmüyor."
Cüreti karşısında kaşlarım havalandı. Gözlerimi içki bardağından çekerek ona çevirdim. "Sen kendini benimle bir mi tutuyorsun? Ben doğduğum andan itibaren bu karanlığın içindeyim. Benim başka yolum yoktu."
Alaylı gözlerle bana baktı. "Mecburiyetten mi bu işi yaptığını ima etmeye çalışıyorsun?" İnsanları bu konuda böylesine eğlendiren nokta nedir? Sanırım zevkle işimi yapıyor olmam onların gözünde son derece olağanken aksi hayli anlamsız geliyordu.
Hoşlanmadığım iki insan tipi vardı. Biri, gördüklerinin aslı astarını bilmediği halde kuşkusuzca düşüncelerine işleyenler. İkincisi aptalca düşüncelerini üzerime yazarak o çizgiden çıktığımda beni sorgulamaya kalkanlar. Ben, üzerime ezbere yazılan hiçbir şeye benzemiyordum. "Sana beni sorgulama hakkını vermedim. Mirasıma sahip çıkmak benim görevim. Piyasadaki herkes bana saygı duyar. Bana hiçbir şey olmaz. Ama seni yerler, Elvin Akdere."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Aç Çocukları Serisi
Novela JuvenilKaranlığın Aç Çocukları Serisi, Akılbaz (1.kitap) ve Canbaz (2.kitap) olmak üzere burada yayımlanmaktadır. ____ Parmak uçlarım geniş omuzlarına dokunduğunda aniden gözlerime baktı. "Artık ben senin kadar kötüyüm, sende benim kadar kötü. Başımı yas...