E ben geldim yine
Ya 20 bölüm birden yayımladım, bölümlerin kısalığına takıldınız. Acaba delirmiş misiniz acaba? Bölümleri sık atınca aynı hesap oluyor neden anlayamıyorsunuz bu durumu... Keza bölümleri sık atmaktan fazlasını yaptım, 20 bölümü birden attım ben. Aynı anda.
Bir diğer önemli durum bazılarında hala eski bölümlerin gözükmesi. Yeni halinde liseye dair bir şey geçmiyor, eğer sizde geçiyorsa kitabı kütüphanenizden silip tekrar ekleyin. Bu sorunun nedenini bilmiyorum ancak bazılarında ne yazık ki bu tarz hatalar olabiliyor. Çözüm basit, kitabı kütüphanenizden silip tekrar ekleyince düzeliyor. Yine düzelmezse bu kez sildikten sonra kütüphanenizi güncelleyin, sonra ekleyin tekrar. O zaman net düzeliyor
22.BÖLÜM: CÜRETKÂR
Zihnimden geçen onlarca paranoyak düşüncenin radarına takılmış kalbim son nefesini verircesine çırpındı. O an saniyelerdi belki ama benim için saatlere dönüştü. Çünkü buraya gelirken bakmadığım zarfın içindekiler sehpanın üzerine uzanmışken, bakmadığım için kendime kızıyordum.
Daha yeni içim içimi yiyordu. Midemde kıvrılan yılanın ağırlığını hissediyordum, herkes sehpaya bakıyordu lakin ben bakmaya korkuyordum. Fotoğrafları anneme göstermek doğru muydu?
Hislerim tam şu anda şekillenmeyi bekleyen bir hamurdu. Bulunduğum anın bir geri dönüşü olmayacaktı, o yüzden bugün, yarınım oldu.
Gözlerim sehpayı buldu.
Kadraj kadraj Sevgi...
Annem sertçe yutkundu, elleri titriyordu. Sevgi şokla sehpanın önünde durdu.
"Tüm suçu bana atan kendisiydi. Sizde ona inanıp bana cephe aldınız. Size yalan söylüyor dedim! O kızla benim için değil kendi için kavga etti. Tam olarak bu fotoğrafları çeken adam yüzünden. Benim modellik hayallerimden ilham almış olmalı."
"S-Sevgi, bunlar ne sen ne yaptın kızım? Biz Tutku'ya o kadar kızdık, şimdi sende aynı şeyin mi peşinde koşuyorsun? Üstelik Tutku hiçbir zaman bu tarz şeyler yapmadı." Fotoğraflarda profesyonelce çekilmiş bikini pozları vardı.
Sevgi şokla bana baktı, tekrar anneme ve fotoğraflara baktı. Ne yapacağını şaşırmış gibi görünüyordu. "Sen bunları..." sustu. Diyecek bir şeyi yoktu.
Ama ben demiştim... Beni karşına alma demiştim. Beni buna zorunda bırakmıştı. Ona üzülecek gibi olsam da bu çok sürmedi. Bazen hakkedersin.
Anlık sinirimle elimdeki kozu annemin önüne atmak ne kadar doğruydu bilmiyordum ancak artık çok geçti. Sevgi'yle aramızda halledebilirdik, eğer suçlanan ben olmasaydım.
Sevgi koşarak dışarı çıktığında annem arkasından bağırdı. "Nereye gittiğini sanıyorsun! Çabuk buraya gel. Bunların hesabını vereceksin. Baban duyarsa ne olur biliyor musun? Bu evden şimdi çıkarsan bir daha giremezsin Sevgi!"
Sevgi yine de gitti.
Annem başını tutarak koltuğa oturduktan sonra gözlerini yumdu. "Al götür şunları, daha fazla görmeye katlanmayacağım." Hiçbir şey demeden fotoğrafları toplamayıp gidecekken "Bunu baban bilmesin." demesiyle duraksadım. "Ne demek bilmesin? Onun günahının kefaretini ben çekemem. Bilecek!" Kaşlarım çatılmış, sakinliğimden eser kalmamıştı. Günün sonunda yine sinirlenen ben oluyordum ya... neyse.
Annem aynı hiddetle karşılık verdi. "Tutku! Bilmeyecek dedim. Adamın kalbine mi indirmek istiyorsun. Ben bir şeyler uydururum sen ağzını açma." Babamın benim hakkımda ne düşündüğü önemli değildi ama Sevgi hakkında düşündükleri önemliydi. Uyduracağı yalan beni temize çıkarırdı belki ama Sevgi'yi kirletmezdi. Beni kirlettiği kadar kirlensin istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Aç Çocukları Serisi
Teen FictionKaranlığın Aç Çocukları Serisi, Akılbaz (1.kitap) ve Canbaz (2.kitap) olmak üzere burada yayımlanmaktadır. ____ Parmak uçlarım geniş omuzlarına dokunduğunda aniden gözlerime baktı. "Artık ben senin kadar kötüyüm, sende benim kadar kötü. Başımı yas...