Multi; Ariana Grande - needy
Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen! Keyifli okumalar <3
BÖLÜM ❅ 9
"UMUTLAR VE KORKULAR"Yirmi üç yıllık hayatımın dönüm noktasını altı sene önce o kazayı yaşayıp bir bacağımı kaybetme ihtimalimi öğrendiğim zaman yaşamıştım. Ayaklarının üzerine basabildiği günden beridir dans eden, sürekli ritim tutup kendi etrafında dönen o kıza, bana artık dans edemezsin dediklerinde umutlarım ve korkularım enkaz olup üzerime devrilmişlerdi. Önce bir harabeye dönmüş, ardından beni bu hale getirenlerin ellerinde olan her şeyi alacağıma dair tehdit dolu antlar içmiştim. Hayallerini kurduğum yoldan sapıp ucunda ışığı göremediğim başka bir yola girmiştim; o yolda savaş vermiş, sokağımı ışıklarla aydınlatmış, yürüyüp yolun sonunu görmek için çabalamıştım. Tüm yol boyunca almış olduğum yaralara ve darbelere rağmen beni ayakta tutan tek şey öfkem olmuştu. Bu sağlıksızdı, küf kokulu hislerin kalbimde yer edinmiş olması belki de beni diğer insanlara göre kötü biri yapardı ancak bunun için kimse beni yargılayabilecek bir hakka sahip de değildi.
Omuzlarımı dik tutmamı sağlayan hisler, zamanla omuzlarımı yerin merkezine çekecek kadar güçlü ve küçümsenemezlerdi.
Kanımın kaynamasını sağlayan, nefes alışverişlerimi bile yalnızca varlığıyla hızlandıran Sıraç'ın üzerimde bıraktığı etki barizdi. O burada değilken doksan dakika boyunca sakince filmimi izleyip, düşüncelerimi yalnızca film odaklı yapmayı düşünüyordum lakin şu anda olan şey düşlediklerimin tam tersiydi. Gözlerim filmin aksiyon dolu sahnelerinde boş boş geziniyorken düşüncelerim onun adını zikredip duruyordu. Bu durumdan nefret ediyordum, bu durumdan kurtulmak istiyordum ancak o etrafımdayken oluşan ağır havanın çekiminden uzaklaşamıyordum.
Filmin ilk yarım saatini geride bırakmıştık ancak film hakkında pek fazla fikre sahip olmamıştım. Sol tarafımda oturan Sıraç'ın belli zamanlarda bacağını sallaması, aramızda duran kolçaktaki içeceğini parmaklarıyla kavrayıp geri koyuşu çok daha fazla dikkatimi çekiyordu. Şu durumdan sıkılmıştım.
Başımı sağ tarafa doğru çevirip gözlerini filmden ayırmayan Gökalp'e, "Ben lavaboya gideceğim, çantam burada." dedim. Bana baktı, başını olumlu anlamda sallayıp dudaklarına bir tebessüm yerleştirdi. Bu tebessümün gerçek olup olmayacağını düşünemeyecek kadar kafam doluydu, bu yüzden durmadan yerimden ayaklandım. Sağ tarafımda kalan çıkış kapısına ulaşmak için birkaç insanın önünden geçmem gerecekti, sol tarafımda ise yalnızca Sıraç vardı. Her ne kadar ondan müsaade istemek zoruma gitse de onca insanı rahatsız etmeye gönlüm el vermemişti. "Geçebilir miyim?" diyip Sıraç'ın ön koltuğa doğru uzanan bacaklarına baktığımda, gözlerimi bir saniye bile ona çıkartmadım. Birkaç saniyenin ardından bacaklarını sol tarafa doğru kıvırıp kendine çekti, ben ise ona değmemeye çalışarak aceleyle önünden geçtim. Benim aralarından çekilmiş olmam dolayısıyla Gökalp, Sıraç'ı fark edecek olmalıydı ama yine de bunu düşünmeyi erteleyip bulunduğumuz yerden birkaç basamak üstteki yolu kullanarak çıkışa ulaştım. Kendimi karanlık salondan dışarıya attığımda gözlerim kısıldı ancak koridorun loş ışığı aslında rahatsız edecek derecede bile değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNFİLAK
Teen FictionAdaletin terazisi dengelidir. Adaletin kılıcı caydırıcıdır. Adalet tarafsızdır. On yedi yaşında şüpheli bir aracın kendisine kasıtlı olarak çarpmasıyla küçüklüğünden bu yana yapabildiği en iyi şeyi, dans etmeyi bırakmak zorunda kalan Şeyda, acımas...