BÖLÜM ❅ 20: "BİR AYIN YARISI"

3.1K 287 169
                                    

Multi; Tove Lo – Thousand Miles

Merhabalar! Bölüm epey gecikti, farkındayım. Bu bölümdeki bir sahneyi atlayarak yazmıştım ve onu tamamlamak için başına oturmam uzun zaman aldı. Şu sıralar yazamıyorum, yazsam bile yazdıklarımı beğenmiyorum. Yine de içime sinecek bir şekilde tamamladım.

İTHAF
•-noapte
•zombiesand

Bu arada İnfilak 6K olmuş ve birileri sürekli kitaba başlayıp duruyor. Teşekkür ederim!🔥 Milyonu görmüş bir kitabım olabilir ama ben buna deli gibi heyecanlanabiliyorum.

Bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın! Keyifli okumalar. 💜

Multideki Sıraç'ın arabası.

BÖLÜM ❅ 20 "BİR AYIN YARISI"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM 20
"BİR AYIN YARISI"

Buraya Kaan için gelmiş olmama rağmen onu buluşmamızda öylece bırakıp son anda davet ettiğim bir adamla partiden kaçma fikri o kadar cazibeliydi ki, bunun yanlış bir davranış olma ihtimali aklımdan bile geçmiyordu. Elimdeki soğuk su bardağına dudaklarını yaslayıp kocaman yudumlar alırken Sıraç'ın gözlerinin keyifle parlağını, dişlerinin dudaklarını hırpalamayı bıraktığını ve gülümsediğini gördüm. Bardağın yarısına geldiğimde gerçekten soğuk suyun iyi geldiğini düşünüyordum.

"Tamam," dedim eğilip bardağı sehpanın üzerine bırakırken. "Hadi, gidelim."

Dudakları keyifle kıvrılmışken, aynı memnuniyetle parıldayan gözleri üzerimdeydi. Bir hareket yapmaya yeltenmeyeceğini düşündüğüm süre boyunca yalnızca bana bakınca başımı iki yana salladım ve, "Hadi," dedim hızlıca. Onun yanından geçmek için bir adım attım, orada öylece durmaya devam etmemesi için onu bileğinden yakalayarak peşimden çekiştirdim.

"Ben de vurayım mı eline?" diye sorduğunda Kaan'ın olduğu tarafa bakmadan merdivenlerin başına kadar gelmiştim. Sesi hemen sol tarafımdan gelen Sıraç'a doğru başımı çevirdim.

"Hayır," Elimi sardığım bileğinden çektiğimde Sıraç'ın bu sefer pek memnun olmayan bir şekilde iç çektiğini duydum.

"Vurmayacaktım,"

Omuz silktiğimde merdivenleri dikkatli ve hızlı bir şekilde inmiştim bile. Bir adım arkamda kalan Sıraç'ı beklemeden montlarımızı verdiğimiz çocuğun onları koyduğu odaya girdim. Yukarıda çok fazla insan yoktu, bu yüzden montlar arasından kendime ait olanı bulurken o kadar zorlanmadım. Aynı şekilde Sıraç da kısa süre içerisinde kendi siyah montunu bulunda onları üzerimize geçirip evden çıktık. Bu sefer önden ilerleyen Sıraç'tı ve uzun bacakları birbiri ardına atıp düz tabanlı botları içerisinde rahatlıkla merdivenleri inerken beni oldukça arkasında bırakmıştı. Topuklu botlarımla ne kadarını yapabilmemi beklediğini bilmiyordum ama zemin kata indimde çelik kapının yanında yıllardır bekliyor gibi bir hâli vardı.

İNFİLAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin