Multi; Mac Ayres - Easy
Merhabalar! Yorum yapıp oy vermeyi unutmayın, keyifli okumalar. <3
BÖLÜM ❅ 5
"LAF CAMBAZLIĞI"Elimde şemsiyeyle, gittikçe artan yağmurun altında beş dakika daha bekledikten sonra gelişi bile benim için olay olan taksiye atladım ve adliyeye geri döndüm. Dün almış olduğu dava Yalçın'ı epey uğraştırıyor olmalıydı çünkü onu, işten çıkmadan bir saat öncesine kadar hiç görmemiştim. Tüm detayları benimle paylaşmadığını ve aynı şekilde düşüncelerini de açıkça ortaya koymadığının farkındaydım, o öyleydi. Fakat tüm bunların hepsi oturduğum yerde keyif çatma hakkını bana vermemişti, siber suçlarla ilgilenen bir savcının yanında saatlerimi harcamıştım. Çoğunlukla Yalçın'la birlikteydim ancak onun işlerinin yoğun olduğu zamanlar başka birimlerdeki savcılarla da çalışıyordum. Bir şekilde kendimi her alanda donatmam gerekti.
"Şükran Teyze, yemeklere tam anlamıyla bayıldım." Sema oturduğu yerden uzandı ve barbunya salatasının olduğu kayık tabağı eline alıp tabağına doldurmaya başladı. "Gerçekten hazır yiyeceklere o kadar alışmışım ki sırf şu görüntüyle bile doyabilirim."
"Hayır, hiç de doyabilecekmişsin gibi görünmüyor." Sema kaşlarını çatarak bana baktı, kaşığına doldurduğu barbunya salatasını bana dik dik bakarak yedi. Annem, "Çok ayıp." diyerek Sema'yı daha fazla yemesi için teşvik ettiğinde onlara güldüm. Tabağıma doldurduğum, daha doğrusu annemin doldurduğu yemekleri yemeye devam ettim. Aklım hâlâ bu sabah emniyette olanlardaydı. Bu beni delirtiyordu ama yine de kendimi Sıraç'ı düşünmekten alamıyordum. Yıllar sonra ilk defa konuşmuştuk, hem çok şeyin değiştiğini hem de birçok şeyin aynı kaldığını görmüştüm. Ben değişmiştim; büyümüş, bir ergen olmaktan sıyrılmıştım. O değişmişti; en son gördüğüm yirmisine yeni basmış koruyucu abi rolünden fazlasına sahipti. Ancak benim nefretim daimdi, intikam arzum ve acımdan bir şey yitirmiş değildim. Her gece kafamı yastığa koyduğumda hayal ettiğim o sahnenin, Sıraç'ın mahkemede cezaya çarptırılmasının ve benim de mahkeme salonundan zaferle çıkışımın bir an önce gelmesini istiyordum. Onun da değişmediğini fark ettiğim bir şeyi vardı: bana karşı vicdanı yanıp kavruluyordu. Aksi hâlde beni önemsiyormuş gibi davranmasının başka bir açıklaması yoktu.
"Davamın soruşturması tekrar açılacak, anne." Akşam yemeğine geldiğimizden bu yana anneme bunu söylemekle söylememek arasındaki ince ipte cambazlık yapıyordum. Belki de soruşturma açılınca söylemeliydim ama söyleyivermiştim işte. Bir anda dudaklarımdan çıkan kelimelerden sonra tuttuğum nefesimi dışarıya verdim, gözlerimi tabağımdan anneme çevirdim. Benim ne renk olduğu belirsiz gözlerimin aksine kahverengi olan gözleri hayretle büyümüştü. Böreğe uzanmak üzere olan elini geri çekti, yutkundu.
"Sen ciddi misin?"
"Evet, anne. Yalçın soruşturmayı açmayı düşünüyormuş, bana da sürpriz oldu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNFİLAK
Teen FictionAdaletin terazisi dengelidir. Adaletin kılıcı caydırıcıdır. Adalet tarafsızdır. On yedi yaşında şüpheli bir aracın kendisine kasıtlı olarak çarpmasıyla küçüklüğünden bu yana yapabildiği en iyi şeyi, dans etmeyi bırakmak zorunda kalan Şeyda, acımas...