Adaletin terazisi dengelidir.
Adaletin kılıcı caydırıcıdır.
Adalet tarafsızdır.
On yedi yaşında şüpheli bir aracın kendisine kasıtlı olarak çarpmasıyla küçüklüğünden bu yana yapabildiği en iyi şeyi, dans etmeyi bırakmak zorunda kalan Şeyda, acımas...
Şeyda'nın saçlarını merak etmiştiniz. Multiye en benzettiğim modelin bir fotoğrafını koydum.
İTHAF •Beyzahaliscelik89
Bölümü bugün tamamladım ve nasıl tamamladığımı anlatamam... İki gündür düşe kalka yazıyorum ve gerçekten offff... Kendi yazdığın şeye de bu kadar feels geçirmezsin yani Zeynep.
Bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. Bu bölümde ithaf tek kişinin çünkü geçen bölümün yorumlarında yeni kişiler göremedim. Hadi biraz kendinizi gösterin yahu.
Keyifli okumalar🔥🌚
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BÖLÜM ❅ 22 "TANIDIK GÜVEN HİSSİ"
Ona cevap vermedim çünkü kelimelerim dilime zincirlenmişti. Birçok kez konuyu devam ettirip derinleştirebilecek cümlelerimi yutmuş ve Sıraç'a karşı sessizliğimi korumuştum. Şu ânın da diğerlerinden bir farkı olmayacaktı çünkü nasıl karşılık verebileceğimi bilmiyordum bile.
Sıraç hiçbir zaman hiçbir konuda beni zorlayan, fikirlerini bana dayatan veya bıktıran bir ısrarcılığa sahip olmamıştı. Dudaklarımdan hiçbir kelime çıkmayacağını fark ettiğinde sağ elini kaldırıp havada salladı ve sensörlü ışığın onu algılamasına sebep oldu. Etraf artık aydınlıktı ve onun yüzünde bir gülümseme vardı. "Gidip pastalarımızı almaya ne dersin? Leziz bir şeye benziyordu."
Gözlerimi onunkilerden ayıramıyordum, başımı usulca olumlu anlamda sallayarak ona cevap verebildim. Sıraç yanımdan geçti, beni arkasında bırakmaya aldırış etmeden buzodasından çıktı ve ben de onu takip ederek mutfağa geri döndüm. Genç çocuğun ayırdığı büyük pasta dilimleri, ada tezgâhın üzerinde bekliyordu.
"Baksana," dedi Sıraç bana dönerek. "Sanırım parti ve kalabalık beni boğmaya başladı. Eğer sen de sıkıldıysan bahçede yiyelim mi?"
Teklifleri çok cezbediciydi, ayrıca tekliflerini sunuş yöntemleri reddedişlere kapalıydı. Buna beni zorlamıyordu ancak bunun dünya üzerindeki en güzel fikir olduğuna dair bir ifade taşıyordu. Sıraç'a şu sıralar o kadar kanıyordum ki bu yalnızca onun becerisi olamazdı, işin içinde benim ikna olmaya yatkın tarafım da vardı.
"Ama bahçede üşümez miyiz?" diye sordum kaşlarımı havaya kaldırarak. Daha demin bana imalarla sorduğu soruyu duymamış, öyle bir an yaşanmamış gibi davranıyordum. Sesimde keyifli bir tını vardı.
"Üşümeyeceğinden emin olacağıma söz veriyorum," Dudağının kenarıyla bana gülümserken elindeki kendi içeceğini bana uzattı. "Sen şunu tutarsan ben de tabakları alırım."
