Multi; Billie Eilish - Hostage
Merhabalar! Nasılsınız bakalım?
Geçen hafta vize haftamdı, bu hafta da ödev teslimim var. Günümün çoğu zamanını bilgisayar başında geçirdiğim için akşam oturup yazamayacak kadar çok gözüm acıyordu, bu yüzden bölüm geçen hafta gelmedi. Umarım bölümü beğenirsiniz, keyifli okumalar!
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.👉🏻👈🏻
BÖLÜM ❅ 29
"KIRMIZI GÜLLER"Daha önce insanlar tarafından çiçek almıştım. Hastanede yatıp kırılan bacağım için acı çekiyorken insanların geçmiş olsun dileklerine ait çiçeklerim ve hukuk fakültesini bitirip savcı olacağım kesinleştiğinde tebrik için gelen çiçeklerim... Ama hiçbir zaman biri benden özür dilemek için, bana teşekkür etmek için, beni özlediği için çiçek göndermemişti. Ben ilk defa kırmızı güller alıyordum.
Bu çok klasik bir hareketti.
Bu beni benden almıştı.
"Sıraç'tan, değil mi?" diye soran Sema'nın heyecanı, beni kendime getirdi. Ona bakarak başımı olumlu anlamda salladım. Birden o kadar gür ve keyifli bir kahkaha patlattı ki bu beni ürkütse bile hissedebileceğim tüm duygular bir tarafta yoğunlaştığı için tepki veremedim. "Şeyda keşke yüzünün hâlini görsen!"
Ona susmasını söylemek istedim ama bunu yapamadım. Elimdeki ağır vazoyu sehpaya bırakarak koltuğuma oturdum, yüzümü avuçlarıma yaslayıp güllere baktım. O kadar güzel görünüyorlardı ki tüm akşam onlara bakabilir, yazdığı notu Sıraç'ın sesinden dinliyor gibi defalarca okuyabilirdim.
"Duyar zamanı," Sema yanıma oturup güllere bakarken ciddi bir tavır aldı. "Güzelim gülleri dallarından kopartıp böyle vazolara koyuyorlar, bu hiç doğa dostu değil. Duyar bitmiştir." Sesi keyiflendi. "Ya Şeyda bunlar çok güzel!"
"Bence de..."
Birkaç dakika boyunca vazodaki güllere bakmaktan başka hiçbir şey yapamadım. Düşünemiyordum, bu benim için problemdi. Hiçbir şeyi düşünmek bile istemiyordum, yalnızca Sıraç burada olsaydı ona nasıl da sıkı sıkı sarılacağımı hayal edebiliyordum.
"Ben gidip Numan'a iyi geceler mesajı atmadan önce neden bana hiç gül almadığını soracağım. Sen de Sıraç'ı falan ararsın zaten." Hızlıca yanağımdan öptü. "İyi geceler diyeceğim ama daha ne kadar iyi olabilir?"
Sema benden bir cevap beklemeden salondan çıktı, peşinden kapıyı örterek beni salonda kırmızı güllerimle yalnız bıraktı. Sıraç'ın benden bir mesaj veya arama beklediğini biliyordum, ben onun yerinde olsam beklerdim. Ama hediyenin geldiği o ilk saf heyecanımla yazmış olmak istemiyordum, ayrıca saat gece yarısına yaklaşıyordu ve bu, hislerime kem vurabileceğim en zor saatler demekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNFİLAK
Teen FictionAdaletin terazisi dengelidir. Adaletin kılıcı caydırıcıdır. Adalet tarafsızdır. On yedi yaşında şüpheli bir aracın kendisine kasıtlı olarak çarpmasıyla küçüklüğünden bu yana yapabildiği en iyi şeyi, dans etmeyi bırakmak zorunda kalan Şeyda, acımas...