BÖLÜM ❅ 17: "HAYRANLIK"

3.2K 254 285
                                    

Multi; Lil Wayne – Can't Be Broken

Selamlaaaaar💜 Yine patır kütür düşüşlü bür bölümle geldim. Umarım seversiniz ;)

Bu arada bundan sonra her bölümü iki kişiye ithaf etmeye karar verdim. Bu ithaf işini sevdiğinizi biliyorum, size de hatıra kalmış oluyor. Eğer bir sonraki bölüme ithaf edilmek istiyorsanız bölüme bol bol yorum yapmanız gerekli. Kişileri yorumlar arasından seçeceğim.

Bölüme oy vermeyi unutmayın! Keyifli okumalar <3

Bölüme oy vermeyi unutmayın! Keyifli okumalar <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM 17
"HAYRANLIK"

Adalet, Türk Dil Kurumuna göre yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması olarak tanımlanıyor olabilirdi ama bu hizmet sektöründe aylarımı geçirdikten sonra şuna emin olmuştum ki William Shakespeare, Hamlet satırlarında, "Altın dolu eller adaleti yanıltabilir." derken haklıydı. Faniliğin kurduğu adalet düzeninde cep doldurabilen taraf çoğu zaman galip geliyordu.

Bir perşembe günü bu sefer Shakespeare yanılmıştı ve daha demin çıktığımız duruşmada gerçek hak yerini bulmuştu.

Bir saat kadar süren duruşma boyunca Yalçın'ın, sanığa sorular sormasını ve kendisini savunması için çok fazla para bayılarak tuttuğu avukatı alt edişini öyle büyük bir hayranlıkla izlemiştim ki gözlerimi ondan alamamıştım. Sunduğu delillerle, katil olduğunu reddeden kırk yedi yaşındaki adamın işini bitirmişti ve hâkim kararını vermişti.

Yalçın'ın odasına ilerlerken omuzlarım dik ve çenem havadaydı. Bu zafer duygusuna bağımlıydım ve bundan asla vazgeçemezdim. Kollarımın arasında tuttuğum belgeler ve dosyalarla Yalçın'ın arkasından ilerledim, odasının kapısını açıp içeriye girdiğinde peşinden adımladım. Kurulmayı planladığım koltukta jilet gibi duran siyah takım elbiseli bir adamı görünce, kollarımdaki dosyalara daha sıkı tutundum. Daha önce görmediğime emin olduğum siyah saçlı, Yalçın'la hemen hemen aynı yaşta gösteren adam bizi gördüğünde kocaman bir gülümsemeyle ayağa kalktı.

"Tamer?" Yalçın ona doğru yürüdü, ona samimiyetle sarıldı ve ellerini adamın kollarına koyarak ona baktı. "Ne işin var burada?"

"Kahveni içmeye geldim demeyi çok isterdim," Keskin bakışlara sahip adam, elini ceketinin kenarına koyarak kumaş parçasına tutundu ve bir gülümsemeyle Yalçın'a baktı. "Geçerken uğrayayım demeyi de çok isterdim ama sana işim düştüğü için buradayım."

Yalçın elini onun kolundan çekti, masasının etrafından dönerek siyah deri koltuğuna oturdu. "Çok kötüsün," dedi, sesini alınmış gibi çıkartmaya çalışmıştı. "Yine de iyi bir ev sahibiyim, bir şeyler içer misin?"

İNFİLAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin