BÖLÜM ❅ 2: "ON YEDİ OK"

6.8K 406 67
                                    

Multi; Sia - Helium

BÖLÜM ❅ 2"ON YEDİ OK"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


BÖLÜM 2
"ON YEDİ OK"

6 YIL ÖNCE;

Tutkulu dans hareketlerimizle birlikte son bulan altı dakikalık koreografik çalışmamız, sahnede oturan onlarca insanın gürültülü alkışlarına layık görüldüğünde dudaklarımda bir gülümseme vardı. Bu gülümseme, insanların beğenisini kazanmanın getirdiği egonun hediyesi değildi; bu gülümseme, dans ederken ruhumun sesini duyurabilmemin tatminliğiydi.

Dakikalara sığdırdığımız birden fazla dans çeşidi yüzünden benim gibi nefes nefese olan arkadaşlarımın da benimle aynı duyguyu yaşadığını hissediyordum. Eğer beğenilme kaygısıyla tüm bunları yapıyor olsaydık bir gün en tepeye ulaştığımızda hepimiz bu işi bırakacak olurduk ancak aynaya baktığımda kendi gözlerimde gördüğüm o azmi arkadaşlarımın da gözlerinde görebiliyordum. Bizler sanat için doğmuştuk.

Dördümüz de el ele tutuşarak bizim için tempolu, güçlü alkış tutan seyircilere eğilerek selam verdik. Dört jüri üyesinden birinin beğenisini asla saklayamadığını ve abartılı tepkiler vererek bize bayıldığını etrafındakilere söylediğini gördüm. Bu, uzun süreli tebessümümü anlık bir zafer sırıtışına çevirdi ve daha sonra bizi içeriye alacağını söyleyen görevlinin sözünü dinleyerek sahnenin arkasında gözden kaybolduk. Kulise giden o uzun ve geniş koridora adımımı attığım an ağzımdan koca bir nefes alarak ciğerlerimi doldurdum. Yüzümdeki o geniş gülümsemeyle arkadaşlarıma döndüğümde gördüm ki, hepsinin yüzü zaferle aydınlanıyordu.

"Yalnız bir şey diyeyim mi?" dedi Funda kaşlarını havaya kaldırarak. Dudaklarından alaycı bir nefes bıraktı. "Ezdik geçtik!"

İlayda bir çığlık atarak olduğu yerde zıplamaya başladığında dayanamayıp kollarımı iki yana araladım, fazla güçlük dolu olsa da dört kişilik bir ekip sarılması gerçekleştirdik. "Başardık," diye mırıldandım ve bu sesi onların duyup duymadığından bile emin değildim. Bunun kendini beğenmişlikle alakası yoktu, her grubu tek tek izlemiş ve gerçekten objektif bir değerlendirme yapmıştım. Serbest kategorinin azizliğine uğrayan birçok grup vardı. Birileri sizi yaptığınız iş için kısıtlamıyorken siz, yapabildiğiniz her şeyi göstermek isterdiniz ve bu da koca bir karmaşaya sebep olurdu. Altı dakikaya sığdırmamız gereken yedi farklı tarz da bizim için oldukça zorlayıcı olmuştu. Bale yapıyorken birden kendinizi pop müziğin akışına bırakmalı ve bunu seyircinin gözünü yormadan yapmalıydık. Yapmıştık.

Kulise doğru koridorda yürümeye başladığımız da dördümüz de yerimizde zıplıyor, doğaçlama dans hareketleri sergilemeye devam ediyorduk. Kapısında siyah kulaklıklı bir adamın beklediği kulis kapısına vardığımızda arkadaşlarıma döndüm ve yüzümdeki zafer sırıtışıyla, "Şimdi bize imrenerek bakan bir grup genç kız arasına giriyoruz, muhtemelen hepsi bizi kıskanıyordur." dedim. Dudaklarımdan bir kahkaha koptu. "Kapıyı açın, pistin kraliçeleri geliyor!"

İNFİLAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin