BÖLÜM ❅ 18: "ŞÜPHE TOHUMU"

3K 256 399
                                    

Multi; Halsey – Eyes Closed

Selamlar, nasılsınız?

Bir haftadır görüşemiyoruz ama sonunda geldim. Umarım keyif alarak okuyacağınız bir bölüm olur (:

Bu arada yarın sınava girecekler için başarılar diliyorum. Olabildiğince soğukkanlı olmaya bakın, emekleriniz karşılığını alacaksınız inşallah. ❤️

İTHAF:
•rabiaasr_
• _bettlll

Yorumlar arasından ikişer kişiyi ithaf için yine seçeceğim.

Bu kadar laklak yeter, hepinize keyifli okumalar! Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen!

Bu kadar laklak yeter, hepinize keyifli okumalar! Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM 18
"ŞÜPHE TOHUMU"

Onunla karşılaşmak isteyeceğim son şeylerden biriydi çünkü bana hissettirdikleri, aylar önce Sıraç'ın bana hissettirdiklerinin aynısıydı. Rahatsızlık ve gerginlik. Kesinlikle bunlardan başka bir şey hissetmiyordum ama her zaman olduğu gibi duygularımı açık bir şekilde belli etmeyecek, bu durumu normal karşılıyormuş gibi davranacaktım.

Yolun ortasında bir araya geldiğimizde yüzünde o gerçek gülümsemelerinden olan Sıraç, "Abla," dedi şaşkınlık barındıran bir ses tonuyla. "Ne işin var burada?"

Handan'ın bal rengi boyalı saçları parlak ve hacimliydi, yüzünde oldukça doğal bir makyaj vardı ve duru bir güzelliğe sahip olduğu açıkça ortadaydı. Gözleri Sıraç'ınkiler gibi açık kahverengi tonundaydı ancak aynı ışığı barındırmıyordu.

"Babam için birkaç işini halletmeye geldim," dediğinde sesi ince, nazik ve duygusuzdu. "Sen çıkıyor muydun?"

"Evet," Sıraç, sağ tarafındaki bana doğru döndü ve eliyle beni gösterdi. "Şeyda, bu ablam Handan. Abla, bu da Şeyda."

Handan'ın gözleri bana döndüğünde dudakları bir tebessümle kıvrıldı ancak o kadar yapmacıktı ki ona aynı şekilde karşılık verirken hiç vicdan azabı çekmedim. Benim elimi sıkmak için müsait değilmiş gibi kollarını, kucağındaki bebeğinde daha sıkı sardı ve yalnızca, "Memnun oldum." dedi.

"Ben de memnun oldum."

Beni tanıyordu, bunu anlamıştım ve hiç de benimle tanıştığına memnun gibi görünmüyordu. Bakışları tekrar Sıraç'a döndüğünde gözlerindeki o sorgular ifadeyi yakaladım ancak ikisinden de hiç ses çıkmadı. Sessizliği bozan, Handan'ın kucağında duran küçük bebeğin Sıraç'a doğru elini kaldırıp, "Dada," diye seslenmesi oldu. Sıraç, onunla konuşmak için ağzından emziğini çıkartan mavi gözlü bebeğe uzandı, "Dayıcığım," diyerek onu Handan'ın kucağından aldı. Aylin güldü, onun yüzüne baktı. "Nasılsın? Anlat bakalım ne yaptın bugün?"

İNFİLAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin