9) Elvan, Dedesi ve Halasını İzliyor

115 6 0
                                    

Yemekler yendikten sonra sofrayı topladım. Dedem halamı dizinden kucağına aldı ve ayağa kalktı. Diğerleri çalışmak için tarlaya gittiklerinde boş bakraçları içine koyduğum küfeyi sırtıma taktım. Kardeşim Nevzat'ın elinden tutup eve doğru yürümeye başladım. O an neden yaptığımı bilmiyorum ama görmeyecekleri bir yerde dedem ve halamı izlemeye başladım. Bir süre sonra halam dedemin kucağından indi. Uzun çimenlerin arasından aldığı bir sopayla çevredeki yabani otlara vurmaya başladı. Ne yaptığını anlayamamıştım. İçimden de "böyle yapmasını dedem mi söylemişti acaba?" diye geçiriyordum. Dakikalar geçmişti ki, dedem oturduğu ağacın dibinden kalktı. Tarlanın kenarına kadar gitti, yerdeki urgan ipi eline aldı. Sürekli uyukladığı ağacın yanına geri geldi. İpi; kolunda birkaç kez doladıktan sonra ağacın dalına attı. Salıncak yapacağını anlamıştım ama dedem salıncağa binmek için çok yaşlıydı. İzlemeye devam ettim. İpin iki ucunu bağladı. Uyurken; başının altına aldığı kalın minderi ipin üzerine koyduğunda küçük halam yanına geldi. Dedem; iki eliyle tuttuğu ipi araladı ve halamın oturması için bekledi. Gözlerime inanamamıştım. Halam sallansın diye dedem ona salıncak yapmıştı. Halamın da tarlada çalışması gerekiyordu ama dedemin yaptığı salıncakta sallanıyordu. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi dedem halamı sallıyordu. Şimdi düşündüğümde bu çok normal ama dedemin bana davranışlarını aklıma getirdiğimde şaşırmakta haklıydım. Dedemin ilk torunu ben olduğum halde beni bir kere olsun sevmemiş, sevmeyi bile denememişti. Zamanında adamın biri; "çocuğunu sevmeyen baba olurmuş ama torununu sevmeyen dede olmazmış" demiş. Bu sözü söyleyen adamı bana göstersenize. Ona söyleyeceklerim var!

Üstünde Ne Var? (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin