Aradan birkaç ay geçmişti. Dedem, babamın şehirdeki Amerikan radarında çalıştığını öğrendikten sonra babama işi bırakması için haber gönderdi. Dedemin her dediğini yapan babam kısa süre sonra geri geldi. Tabi o zamanlar biz öyle sanıyoruz. İşin aslı; babamın Amerikan radarında çalışırken, şehirli bir kadınla ilişkisi olmuş ve kadının kocası "Talip, seni öldürmeden ölmeyeceğim" dediği için adamdan kaçıp geri gelmişti. Babamın bunun gibi bir sürü pisliklerini duymuştum. Hatta marangozluk yaptığı zamanlarda evli bir kadınla da ilişkisi varmış. Babam, kadının evinin çatısına çıkar, kocasının evde olup olmadığını anlamak için bacadan içeri taş atarmış. Bacadan giren taş, ocağın üzerinde ne varsa onun içine düşermiş. Babam bir gün yine o kadının çatısına çıkmış ve bacadan içeri taş atmaya başlamış. Evin içindeki kadın keten eğiriyormuş ve kocası da tam karşısında uyukluyormuş. Babamın attığı taşları fark eden kadın; şöyle bir mani söylenmiş;
Bu keten eski keten,
Eşek değil burda yatan,
Ha bacadan taş atan.
Babam kadının bu sözlerini duyduğunda kocasının evde olduğunu anlar, çatıdan inermiş. Bu mani kulaktan kulağa, köyden köye yayıldıktan sonra babamı herkes tanımaya başlamış. Dedim ya; babam akıllı adamdı ama aklını başka yerlerini mutlu etmek için kullanıyordu. Neyse, konumuza döneyim. Şehirli kadının kocasından korkan babam, şehirden ayrılmak zorunda kaldığı için dedemin evine dönmüştü anlayacağınız. Babam eve geldiğinde dedemin ilk işi onun başka köylerde marangozluk yapmasını yasaklamak oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üstünde Ne Var? (Kitap Oldu)
General FictionDışarı çıktım, kapının önündeki merdivenlere oturup annemi beklemeye başladım. Hemen karşımdaki ağaç dallarının esen rüzgarla eğilmelerini izliyordum. Rüzgar o kadar sert esiyordu ki; ağaçların dalları yere değiyordu. Sonra bir anda aklıma dedem ve...