İkinci Bölüm
Babam, sonbaharın ilk haftalarında kaşının hemen altında da büyük bir bıçak yarasıyla çıkageldi. İçimden "kadınların kocalarından biri yapmıştır" diye geçirdim. Evimizden içeri bile girmeden, bahçedeki gölgelikte oturan dedeme yavaş yavaş yaklaştı. Tam karşısına dikildi, ellerini önünde bağladı.
- Baba, izin verirsen biz ayrı eve çıkalım..
Babamın ayrı eve çıkmak istemesini gerizekalı biri bile anlardı. Marangozluk işine gittikten kısa süre sonra dedem, işinin bittiğini düşünüp babamı çağırıyordu. Babamda birkaç gün sonra eve dönerdi. Ayrı eve çıkarsak babamın işleri ile ilgili hesap verecek kimsesi kalmayacak ve istediği kadar başka erkeklerin karılarının koynunda kalabilecekti. İşin aslı babamda aynı dedem gibiydi. Aralarında tek fark babam daha vurdumduymazdı. Hani bir laf vardır ya; "mahalle yanarken orospu saçını tararmış." Babamda; alevler işinde kalan bizlerin yaşadığı mahallenin orospusuydu. Biz yanıyorduk ve o saçlarını taramaya devam ediyordu.
Babamın ayrı eve çıkma teklifini duyan dedem, düşünmeye başladı. Kafasındaki kasketi kaldırdı ve tekrar kafasına bıraktı.
- Doğru söylüyorsun, artık ayrı eve çıkmanın vaktidir.
Bizler dedemin gözünde; kış aylarında hiçbir işe yaramayan ve sürekli yiyen insanlar olduğumuz için babamın ayrı bir ev yapmasını izin verdiğine eminim. Ama kafamı başka bir şey daha kurcalamaya başladı. Dedem, babamın kaşındaki kocaman kesiğin nasıl olduğunu sormamıştı. Dedemin, erkeğin başka kadınlarla yatması konusundaki düşünceleri açıktı. "karda yürü ama izini belli etme" Babam sürekli karda yürüyordu ama izini belli etmemek için hiç çaba sarf etmiyordu. Tamda bu yüzden; çevre köylerin ve şehir merkezinin tamamı babamın ayak izleriyle doluydu. Başka bir kadının yatağına girmek tüm erkekler için "elinin kiri" olarak görülüyordu. Babam ve dedem de bu erkeklerin başını çekiyordu. İçimden; "Bundan yıllar sonra olurda evlenirsem ve kocam yatağını başka kadınlarla paylaşırsa, ellerini temizlemesine izin vermeden onu terk edeceğim. Çünkü o elleri temizleyecek hiçbir şey yok" diye geçirdiğim sırada dedem, kendi evinin 80 bilemedin 90 adım çaprazında bir arsayı babama gösterdi ve buraya ev yapmasını söyledi. Babamın asıl işi zaten marangozluktu. Yanına Muhsin dayımı da aldı ve dedemin evine benzeyen bir evi bir buçuk ay gibi kısa bir sürede yaptı. Babam gerçekten çok iyi bir ustaydı. Evin bazı yerlerinde çivi bile kullanmamış, tahtaları birbirine geçirerek sabitlemişti. Altında ahır, iki odasında da 4 tane kocaman penceresi olan muhteşem bir evdi burası. Ev bittiğinde çok mutlu olmuştum ama mutluluğumun sebebi evin yeni olması değil, dedemin evinden ayrılacağımız içindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üstünde Ne Var? (Kitap Oldu)
قصص عامةDışarı çıktım, kapının önündeki merdivenlere oturup annemi beklemeye başladım. Hemen karşımdaki ağaç dallarının esen rüzgarla eğilmelerini izliyordum. Rüzgar o kadar sert esiyordu ki; ağaçların dalları yere değiyordu. Sonra bir anda aklıma dedem ve...