Sümeyye teyzenin kapısından ayrılan annem, hızlı adımlarla yanıma geldi, elimden tuttu ve dış kapıyı açtı. Dışarı çıkıp dedemin evine yürümeye başladığımızda annemin ayakları dikkatimi çekti. Kardeşim Nevzat o evde olduğu için yürümek istiyor, dedemin de varlığını aklına getiriyor olacak ki; ayaklarını toprağa sürerek yavaşlıyordu. Evin önüne geldiğimizde dedem kapının önünde çubuk içiyordu. Annem biran durakladı, dedeme baktı. Dedem oturduğu yerden "gir içeri gir" dedi ve sol bacağının üzerine oturdu. Annem başı önde bir şekilde, dedemle göz göze gelmeden içeri girdi. Ben ise dedemin gözlerinin içine bakıyordum.
- Şuna bak şuna, dölü bozuğun bakışlarına bakın!
Dedemin bu sözlerine aldırış etmeden ve gözlerimi onun gözlerinden ayırmadan içeriye girdim. Dedem normalde böyle sakin davranmazdı. Sonraları öğrendik ki; annemin intihar etmesi dedemi de korkutmuştu. En çok korktuğu şey devlet, hükümet işleriydi. O yüzden anneme o gün bir şey dememişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üstünde Ne Var? (Kitap Oldu)
General FictionDışarı çıktım, kapının önündeki merdivenlere oturup annemi beklemeye başladım. Hemen karşımdaki ağaç dallarının esen rüzgarla eğilmelerini izliyordum. Rüzgar o kadar sert esiyordu ki; ağaçların dalları yere değiyordu. Sonra bir anda aklıma dedem ve...