Bu bölümü öyle bi yerde bıraktım ki üfff :DD Bayılacaksınız bence :D
*
"İlk oyunumuzu açıklıyorum," diyerek söze devam etti Sophia. Bu sırada hızlıca tezgahtan bir içki kaptı ve yudumladı. "Klasik bir şeylerle başlamanın iyi olacağını düşündüm. O yüzden... Şişe çevirmece oynayacağız!"
Kalabalıktan sızlanmalar yükseldiğinde Sophia'nın gülümsemesi şeytani bir sırıtmaya dönüştü.
"Kuralsız. Yani gerekirse gidip kendinizi nehre atacaksınız."
Kahkahamı bastırmakta çok zorlandım. Matt'e baktığımda onun kısılmış gözleri de benim üzerimdeydi.
"Lise kampındayız!" diye şakıdı Sophia. "Bana ilkokul çocuklarıyla parti yapmadığımı kanıtlayın!"
Kalabalığın sızlanmaları sevinç nidalarına dönüştü. Anlaşılan herkes nehre atlamaya veya soyunmaya istekliydi.
İnsanlar çok da acele etmeden, kendi aralarında konuşarak salonun ortasına yönelmeye başladılar.
Odalardan birinden aniden fırlayan Isaac önümde bittiğinde ona şaşkın şaşkın baktım.
"Ah, Angie!" dedi yıllardır görüşmemişiz gibi dramatik bir özlemle. Bu çocuk oyunculuğu meslek olarak ciddi ciddi düşünmeliydi. "Gözümün ışığı, hayatımın ışığı! Bu akşam -"
Arkasından fırlayan Logan eliyle onun ağzını kapatıp gözlerini devirdi ve ezberden okudu.
"'Bu akşam çok önemli bir antrenmanımız vardı, öyle ki koç ya gelin ya da ölün demişti. Ama canım, ben elbette seni görmek için antrenmanı ekip buraya geldim.'"
Isaac onun elini ısırmaya çalışırken Logan tekrar gözlerini devirdi. "Senden önceki dört kıza da harfi harfine böyle söyledi," dedi bana. "Ve hayır, akşamın dokuzunda ormanın ortasında antrenman yapmıyoruz."
Isaac nihayet ağzını kapatan elden kurtulup Logan'ın omzuna bir tane geçirdi.
"Kısmetimi kapamasana piç herif!"
Isaac'e baktım ve onun bana karşı kullandığı dramatik ses ve bakışlarla konuştum.
"Ne yani, tüm kızları bu yalanlarınla mı kandırıyorsun?" Kaşlarımı büzüp ona dolu gözlerle baktım. "Ben de o aptal kızlardan biri miyim senin için Isaac?
"Hayır, canım, dinle beni -"
Isaac'e kırgın bir nefretle bakıp yanağına tokat atar gibi şöyle bir dokundum. Ama o bu tokadı o kadar iyi aldı ki birkaç metre geriye savrulup yere yığıldı ve inlemeye başladı.
"Tanrım! Yüzüm! Kalbim! Ah, galiba kör oldum!"
Kahkaha atarak yanına gittim ve onu ayağımın ucuyla dürttüm.
"Tamam evlat, Rocky Balboa falan değilim ben. Ölmedin yani. Kalk artık."
Yerde yatarken bana hayal kırıklığına uğramış gibi baktı.
"Ama tam da en iyi kısmına gelmiştik! Ben kör olduğum için sen çektiğin vicdan azabı yüzünden benimle evlenecektin ve sonsuza dek mutlu yaşayacaktık!"
"Aslında öyle olmayacaktı," diyerek karşı çıktım. "Hazır sen kör olmuşken ben seni banyoya sürükleyip böbreklerini çalacaktım ve onları satıp Maldivler'de günümü gün edecektim."
Bunu duyan Isaac zıplayarak tek hamlede ayağa dikildi.
"Evet, oyunumuzun sonuna geldik Angie. Hayır, daha fazla oynamayacağız. Israr edip durma artık."
![](https://img.wattpad.com/cover/155614094-288-k837458.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıkta
Teen Fiction⭐️ Wattys 2019 "Genç Yetişkin" kategorisi kazananı! ⭐️ • "Çünkü bazı hataları unutamıyorum." Mırıltısı tenimi yalayıp geçerken tüylerim ürperdi. "Hiç olmamış gibi yapamıyorum." • Matt yakışıklıydı, zengindi, okulun beyzbol takım kaptanıydı ve popüle...