Matt'in sağlam adımları bizi aşağı indirmeye devam ederken başım onun omzundaydı ve gözlerimi kapatmıştım. Ağaçların arasında ve Matt'in kollarında olmanın tadını çıkarıyordum. Uzaktan gelen su şırıltısı yavaş yavaş yükseldi, gülüşüp konuşan insanların sesiyle birleşerek bana nehir kenarına geldiğimizi haber verdi.
Matt nehrin düz kıyısına vardıktan sonra beş on adım daha attı ve durdu. Dudaklarını alnıma bastırdığında gülümsedim.
"Angie..." diye fısıldadı.
Kedi gibi mırladım. Gülümsediğini hissettim.
"Sana ödeşeceğimizi söylemiştim, hatırlıyor musun?"
Kaşlarımı çatıp gözlerimi açtım. "Ne -"
Kolları aniden beni tutmayı bıraktığında gözlerim şaşkınlıkla ardına kadar açıldı ve kelimem havada tiz bir çığlığa dönüştü.
Yarım saniye sonra suyu boyladım.
Soğuk nehir suyu tenimde şok etkisi yarattı. Ayrıca düşerken çığlık attığım için boğazıma da su kaçmıştı.
Yanan boğazımla öksürerek kafamı sudan çıkardığımda cinayet işlemeye hazırdım.
Kıyıda durup bana sırıtarak bakan Matt'e, "Seni öldüreceğim!" diye haykırdım. "Yemin ederim yapacağım! Son dakikalarını yaşıyorsun Matthew! Bildiğin bütün duaları okumaya başlasan iyi edersin!"
Matt'in kahkahalarına çevreden de gülme sesleri karıştı. Toplum içinde olduğumuzun farkına varıp göz ucuyla çevreme bakındığımda en az yirmi kişi bizi izliyordu.
Harika. Hep ünlü olmak istemişimdir zaten.
Bir anda Matt'in arkasındaki ağaçlı eğimde Isaac ve Logan belirdi.
"Kıyafetli mi yüzüyoruz?" diye heyecanla sordu Isaac. "Ben varım!"
Ve geronimo! diye bağırarak yanıma atladı.
Sıçrattığı bütün sular yüzüme çarptı. Öfkeyle homurdandım. Öldürülecekler listesi gittikçe uzuyordu. Kendime "Kill Bill"deki gibi bir samuray kılıcı bulsam iyi olacaktı.
Logan da ikimizin haline baktı ve omuz silkerek o da tişörtüyle beraber öbür tarafıma atladı.
Yüzüm yine soğuk nehir suyuyla yıkandığında dişlerimi gıcırdattım.
Matt cebinden benim telefonumu çıkarıp gösterdi ve gülümsedi.
"Merak etme. O güvende."
"Ama sen değilsin!" diye tısladım. Soğuktan zangır zangır titriyordum ve konuşurken dişlerim birbirine çarpıyordu.
Isaac yanımda kafasını sudan çıkardı ve yanında beliren Logan ile beraber yüzüme dik dik baktılar.
"Bence bugün çok öfkelisin Angie," dedi Logan ıslak kafasını öne doğru sallayarak.
Ona kaşlarımı kaldırarak baktım. İkisi de soğuktan hiç etkilenmemiş gibiydi. Benim burada içim titriyordu yahu!
Isaac ona düşünceli bir bakış attı. "Dostum, sanırım kızlarda bu aşırı öfke hormonlar yüzünden oluyor."
"Hamile misin acaba?" diye sordu Logan.
"Yoksa korunmadınız mı?" dedi Isaac kocaman açılmış gözleriyle, inanamayarak. "Ama ben amca olmak için çok gencim!" diye inledi.
Matt kıyıda kahkaha atmaktan iki büklüm olmuştu.
Derin bir nefes alıp sabırlı olmaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıkta
Teen Fiction⭐️ Wattys 2019 "Genç Yetişkin" kategorisi kazananı! ⭐️ • "Çünkü bazı hataları unutamıyorum." Mırıltısı tenimi yalayıp geçerken tüylerim ürperdi. "Hiç olmamış gibi yapamıyorum." • Matt yakışıklıydı, zengindi, okulun beyzbol takım kaptanıydı ve popüle...