⋆Something big I feel it happening
Out of my control.⋆
Sahadakilerin görüş mesafesinden çıktığımız anda James beni revir yolundan çıkararak bahçedeki banklara çekti.
Kaykılarak oturup yanındaki boş yere vurunca ona boş boş baktım. Acaba top aşağıdan sekip kafasına da mı çarpmıştı?
"Revir?"
"Gerek yok. Biraz otursam yeter."
Çekinerek yanına oturdum. Aklımdan geçen ilk şey James'in gerçekten yapılı olduğuydu. Koridorda uzaktan baktığımda da tüm beyzbol oyuncuları gibi iri olduğunu fark etmiştim ama şimdi kendimi ona kıyasla küçücük hissediyordum.
Bu kesinlikle iyi bir şey değildi. Çünkü çocuğun toplarına top atmıştım ve şu an tamamen poker face olan suratının ardında bir Hulk yatıyor olabilirdi. Son derece öfkeli ve yemyeşil bir Hulk.
"Ne var, biliyor musun?" Güneşten kısılan kahverengi gözleri tembelce bahçede dolaştı. "Aslında iyi bir vuruştu."
"Cidden mi?"
Şaşkınca yüzüne baktığımda dudağının kenarı kıvrıldı.
"Yani hedef biraz yanlıştı ama..."
O gülünce ben de rahatlayarak güldüm. Şimdilik hayatım güvendeydi.
"Aslında ilk kurbanım değilsin. Geçen sene Fred Nichols'ı da tam oradan yanlışlıkla vurmuştum." Anısıyla yüzümü buruşturdum. "Çocuk beni onu kısır bırakmakla suçladı ve dava açacağını söyledi."
Kahkaha attı. "Ee, açtı mı?"
"Hayır," dedim. "Ama bir ay boyunca matematik ödevlerini bana yaptırdı." İç geçirdim. "Cehennem gibiydi."
Yüzüme gülümseyerek baktı. "Aslında düşündüm de, sanırım beni de kısır bıraktın."
Lanet olsun. Ona bu harika fikri bizzat verdiğim için kendimle gurur duyuyordum.
James'e yalvararak baktım.
"Matematik ödevi olmasın, lütfen..."
Keyifle cıkladı. "İstediğim şey matematik ödevi değil."
"Biyoloji ödevi mi? Kimya? Fizik?" Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Karnımı deş ve ödeşelim, tamam mı?"
Tekrar güldü. Bana baktığında bir tutam parlak kahverengi saçı gözünün önüne düşmüştü ve öğle güneşinin altında çok çekici görünüyordu.
"İstediğim şey adın..." Spor şortunun cebinden bir tükenmez kalem çıkarıp uzattı. "Numaran ve okuldan sonra kahve içme sözü."
Ona boş boş baktım.
"Matematik ödevini mi tercih ederdin yoksa?"
"Angelina, herkes Angie der," diye hızlı hızlı konuştum. Elindeki kalemi kapıp bileğine numaramı karaladım. "Pazartesi çıkışta görüşürüz öyleyse." Banktan kalkıp okul binasına doğru hızla yürümeye başladım.
Arkamdan seslendi. "Adım James, bu arada!"
"Biliyorum!"
*
Daha çok başlardayız ama gidişat hakkında ne düşünüyorsunuz?Bölümü beğendiyseniz yıldızcığı doldurmadan geçmeyin lütfen :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıkta
Roman pour Adolescents⭐️ Wattys 2019 "Genç Yetişkin" kategorisi kazananı! ⭐️ • "Çünkü bazı hataları unutamıyorum." Mırıltısı tenimi yalayıp geçerken tüylerim ürperdi. "Hiç olmamış gibi yapamıyorum." • Matt yakışıklıydı, zengindi, okulun beyzbol takım kaptanıydı ve popüle...