"Hayır, hayır, hayır!" diye bağıran Matt yatakta geriye kaçmaya çalıştı.
Ağda bandını ellerimin arasında ovuşturarak şeytani sesimle, "Evet, evet, evet!" diye bağırdım.
Isaac sağ, Logan da sol kolunu tutmuştu. Clara'yla Sophia ise bacaklarını yakalamışlardı. Hep beraber Matt'i yatağa bastırarak zapt etmeye çalışıyorlardı.
"Bu insanlık dışı bir şey!" diye haykırdı Matt balık gibi çırpınıp dururken. Yüzünde bir dehşet ifadesi vardı.
"Yoo," dedim düz düz. "Hiç de değil. Öyle değil mi kızlar?"
Sophia ve Clara şeytani kahkahalar attılar.
"Merak etme Matt," dedi sırıtan Sophia, onu tutmaktan dolayı kan ter içinde kalmıştı. "Buna değer. Bebek gibi olacaksın."
"Bebek gibi olmak istediğimi kim söyledi?" diye bağırarak cevap verdi Matt.
Logan da harcadığı efordan dolayı nefes nefeseydi. Yine de suratında koca bir sırıtış vardı. "Dostum, koç yeni bacaklarına bayılacak."
Isaac kahkaha atarak başıyla onayladı. Sanırım bir anlık Matt'i tutmayı bırakabilseydiler beşlik çakacaklardı.
Matt'in açık renkli teni boğuşmaktan kızarmıştı ve nefes nefese haldeydi. Harcadığı güç yüzünden boynundaki damarlar kabararak ortaya çıkmıştı. Ah, canım benim.
Bu sefer de bağırarak, "Ben sizin takım kaptanınızım!" kartını ortaya sürdü.
"Ah, deme öyle!" dedi Isaac gülmekten karnına ağrılar girmiş halde. "Neredeyse kendimi kötü hissedeceğim bebeğim!"
"Bebeğini..." diye tıslayarak ona vurmaya çalıştı Matt. Bu hepimizin daha da fazla gülmesine yol açtı.
Ağda bantlarını üstten tutup ikiye ayırdım ve Matt'e en şeker, en masum gülümsememle baktım.
"Hazır mısın bakalım, takım kaptanı?"
Bana son bir yalvarışla baktı. "Ben senin erkek arkadaşınım, Malefiz! Bana bunu yapamazsın! Lütfen!"
Ona gerçek Malefiz'in efsanevi repliğiyle cevap verdim.
"Yalvarman hoşuma gitti. Bir daha yap."
Kendi silahıyla vurulan Matt bana dehşetle baktı. Yavaş yavaş, tadını çıkara çıkara eğildim ve sol bacağına bandı yapıştırdım. Clara ve Sophia onu sabit tutmak için bütün enerjilerini harcıyor gibiydiler çünkü Matt'in son ana kadar direneceği belliydi.
"İyice yapıştır," dedi kıkırdayan Clara. "Bu işin sonunda tertemiz bacaklar görmek istiyorum."
Sırıtarak dediğini yaptım ve bandın iyice yapıştığından emin oldum.
Kurtulmaya çalışmaktan artık nefes nefese halde olan Matt, tedirgince yutkunarak bacağına yapışmış banda baktı.
"Hayır, Angie, lütfen bebeğ-"
Tek hamlede çektim.
Matt'in sözleri acı dolu bir haykırışa dönüştü.
Onun dışındaki odadaki herkes kahkaha atıyordu.
Kızaran tenine bakıp dudaklarımı büzdüm. "Hassas bir tenin var bebeğim. İşimiz bittiğinde yağ süreceğiz, unutturma."
Matt bana bu sefer, şimdiye kadarki en büyük dehşet ifadesiyle baktı.
"Bitmedi mi yani?"
Şeytani bir kahkaha atarak ağda bandı kutusunu havada salladım.
"Daha yeni başlıyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıkta
Novela Juvenil⭐️ Wattys 2019 "Genç Yetişkin" kategorisi kazananı! ⭐️ • "Çünkü bazı hataları unutamıyorum." Mırıltısı tenimi yalayıp geçerken tüylerim ürperdi. "Hiç olmamış gibi yapamıyorum." • Matt yakışıklıydı, zengindi, okulun beyzbol takım kaptanıydı ve popüle...