6 - Kurtarıcı

7K 581 143
                                    

6 - Kurtarıcı

Derse giderken "Ne anlamı var ki, niye derse gidiyorum?" diyerek hayıflandım. Asam üç gün olmuştu ama hala bulunmamıştı ve her geçen gün daha da çok korkuyordum. Sanki geçen günler beni sihirden daha da uzaklaştırıyormuş gibi.

Müdür yardımcısının söylediği gibi asamı kıramayacaklarını biliyordum ancak bazen bu güvence bile yeteri kadar içime su serpmiyordu. "Mızmızlık etme Mehir. Teorik bilgiyi öğrenesin diye geliyorsun." dedi Merve.

Kızlar benim bayıltılmam konusunda epey kafa yürütmüşler ve çok endişelenmişlerdi ancak her fikir ne kadar sürerse sürsün çıkmaz sokakla karşı karşıya geliyordu. Düşünmeyi bırakmıştık o yüzden, daha doğrusu bu konu her açıldığında asamı düşünüyordum ve midemde tuhaf bir burukluk oluşuyordu. O yüzden konu kapansın istemiştim. Neden bayıldığımı, kimin bayılttığını umursamadan önce asamı geri almak istiyordum.

Dersliğe girip çantamı yanıma bıraktım. Kızlar da sağ yanıma dizildiler. Ağır hareketlerle kitabımı ve kalemliğimi çıkardım. Yanıma oturan kişinin pançosunu çıkarmasını göz ucuyla gördüm. "Ne haber Mehir?" dediğinde dönüp baktım. Atlas mavi gözlerini bana çevirmiş, yumuşak bir bakışla bakıyordu. Yanındaki Efe de öne doğru değilmiş, çillerini göstererek sırıtıyordu.

"İyi, ne olsun." dedim gülümsemeye gayret ederek. "Sesi pek iyiymiş gibi çıkmıyor ha Atlas, ne dersin?" dedi Efe.

"Haklısın kardeşim, böyle ruhsuz iyilik mi olur." Kıkırdadım. Atlas gülmeme sevinmiş bir şekilde gülümsedikten sonra eski ciddiyetine hemen döndü. "Hala asanı bulamadılar mı?" diye sorduğunda başımı iki yana salladım.

"Yakında bulurlar, takma kafana." Gülümsedim. Ümidim gün geçtikçe azalmasına rağmen kendimi hala ayakta tutmaya çalışıyordum.

Hoca içeri girip kapıyı kapatınca sessizlik çöktü. Temel Büyüler dersi artık o kadar ilgi çekici gözükmüyordu. Kollarımı başımın altına alıp tahtaya boş gözlerle bakmaya başladım. Diğerleri hocanın anlattıklarını dinlerken zihnim ders dışında her yerde dolanıyordu. Aradan biraz vakit geçtikten sonra herkes asalarını çıkarmış ve çalışmaya başlamıştı. Başımı yan çevirip Atlas'ın mavi asasını sallayışını izledim. Asasının ucundan kıvılcımlar çıkınca kıvılcımların gittikleri yeri izledim. Önündeki kitaba gidip yok oldular ancak sonucun ne olduğunu göremedim çünkü başımı kaldırmak istememiştim.

"Nasıl, iyi mi?" diye sordu Efe'ye bakıp. Efe kitaba eğilip "İyi ama şurada yazım hatası yapmışsın." dedi. Efe'nin işaret ettiği yere bakıp kaşlarını çattı Atlas.

"Seninki nasıl oldu?" diye sordu Atlas, Efe'nin kitabını önüne çekerek. Biraz inceledikten sonra "İyi olmuş baya." dedi.

"Mehir daha ne kadar böyle yatacaksın?" diyen sesi duyunca başımı ışık hızıyla yerinden kaldırdım. Hoca bana bakıyordu tasvip etmez bir edayla. "Hocam ben... Büyü yapamıyorum biliyorsunuz." dedim sesimde ince bir sızıyla.

"Ben konuyu anlatırken de yatıyordun." dediğinde kem küm ettim ama cevap veremedim. Hoca "Anlıyorum bu durum can sıkıcı ama hepimiz elimizden geleni yapıyoruz. Biraz daha sabret, bugün öğrencilerin yurtlarını arayacağız." dediğinde başımla onayladım. Hoca arkalara doğru ilerlerken kızlar konuşuyorlardı. "Konu ne?" diye sordum.

"Büyülerimizi karşılaştırıyoruz. Bence benimki daha iyi oldu ama Lara'yla Sude, Sude'ninki daha iyi diyor." dedi Merve. Başımı uzatıp baktığımda kitap sayfasının açık olduğunu gördüm. "Ne büyüsü var burada?" diye sordum.

"Kitabı oku." dedi Merve gülerek. Eğilip yazanları okumaya başladığımda Kırmızı Başlıklı Kız masalının anlatıldığını gördüm.

𝐒𝐎𝐘𝐋𝐔 𝐀𝐕𝐈Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin