10 - Seçim

6.2K 462 139
                                    

10 - Seçim

Öğleden sonraki derslerin iptal edilmesine hiçbir öğrenci karşı çıkmazdı sanıyorum. Tıpkı bizim karşı çıkmadığımız gibi. Temel Astroloji dersinden sırıta sırıta çıkıyorduk. Üst sınıflar da sınıflarından çıkıp bizimle aşağı iniyorlardı. Arkama dönüp baktığımda ablamın altın sarısı gibi güzel saçları gözüne çarptı. Yanına gittim. Hepimiz yemek salonuna giderken "Ne oluyor abla?" diye sordum.

"Öğrenciler lideri seçimi var." dedi. "Nasıl yapılıyor seçim?"

"Bize hocalar kağıt verecek biz de olmasını istediğimiz kişinin adını yazıp dolaşan sandığa atacağız." dedi. "Herhangi birini mi?" Başını salladı.

İçeri girip masalara oturduk. Sude "Kimi yazacaksınız?" diye sordu. Aklıma kimse gelmiyordu. "Bilmiyorum acaba ablamı mı yazsam? İster mi ki lider olmak?" diye sesli düşündüm.

"Ben kendimi yazacağım." dedi Merve. Güldük.

Müdire öne çıkıp ellerini çırpınca bir sessizlik oturdu. "Hepinize merhaba! Bugün çoğunuzun bildiği gibi öğrenciler lideri seçimi var. Nasıl seçim yapıldığını bilmeyenler için kısaca anlatayım. Sizlere şu an kağıtlar dağıtılıyor. Siz de o kağıtlara lider olmasını istediğiniz kişinin adını yazacaksınız ve sayım yapıp en fazla oy alan ilk beşi belirleyeceğiz. O ilk beş arasından öğretmenler konseyi bir öğrenciler lideri ve onun yardımcısını seçecek."

Bahar Hoca bize kağıtlarımızı uzattı. Çantamdan kalem çıkarıp Beril Beytürk yazdım. Umarım lider olmayı istiyordur. Birçok kişi seslice fikir alışverişinde bulunurken "Sessizlik lütfen! Herkes kendi istediğini yazsın." dedi müdür yardımcısı.

Sandık masaların arasında uçarak dolanıyordu. Hayretle ona bakarken gelip bizim masada durdu. Elimizdeki kağıtları katlayıp içine attık. Yoluna devam edişini izlerken Batuhan'la göz göze geldim. Bana ters ters baktı. Gözlerimi devirip önüme döndüm.

"Evet, kağıdını vermeyen kalmadı herhalde?" dedi müdire kutuyu eline alırken. Kutuyu açıp içinden bir kağıt çıkardı.

İsimleri okumadan kağıdı bir köşeye bırakıyordu. Lara "Bak!" diyerek bana bir yeri gösterdi. Müdirenin durduğu yerin üstünde, havada bir tablo duruyordu. Öğrencilerin fotoğrafları vardı ve altlarında kaç oy aldıkları yazıyordu. Müdire her kağıdı kenara koyuşunda ya tabloya yeni bir fotoğraf ekleniyor ya da oy sayısı artıyordu. "Çok iyi. Sihire bayılıyorum."dedim.

Tabloya bakarken ilk başta tanıdık yüzler görmememize rağmen zaman ilerledikçe tanıdıklar da tabloda yerini almaya başlamıştı. Cansu, Demir, ablam, Merve, Atlas...

Demir ve Cansu'ya epey oy gelirken tabloya yeni bir isim daha eklendi. Batuhan. "Iyy, bu çocuğu kim yazmış ya." dedim.

"Kendini yazmıştır kesin, başka kim yazar onu?" dedi Lara. Gülerek birbirimize el çaktık.

Tablodaki isimlere karşı ilgimi yitirirken Merve nefesini tutmuş bir şekilde "Mehir bak!" dedi. Başımı kaldırıp baktım. Tabloya benim fotoğrafım da eklenmişti. "Ne?" dedim sesimi yükselterek. "Beni kim yazdı?"

Hemen yanımda Cesur da belirdiğinde "Ben öğrenciler lideri falan olmak istemiyorum!" dedim hayıflanarak. "Çok oy gelmez belki." dedi Lara.

Müdire her kağıt çıkarışında oylarım müthiş bir hızla artıyordu. Tedirgin olmaya başlamıştım. Hiç istemiyordum, hem de hiç. Öğrenciler lideri olmak demek bir sürü gereksiz sorumluluk demekti ve ben kendime boşuna sorumluluk yüklemek istemiyordum.

"Ve son kağıt!" diye ilan edip kenara koydu müdire. Tabloya son kez baktığımda baştan sona bir sürü kişinin fotoğrafının olduğunu gördüm.

𝐒𝐎𝐘𝐋𝐔 𝐀𝐕𝐈Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin