+82 1*-****-****: hey
+82 1*-****-****: bu lanet okulun ne zaman bitiyor
Siz: sen kimsin?
+82 1*-****-****: taeyong
+82 1*-****-****: yaklaşık 3 saattir seni okulun kapısında bekleyen taeyong
Siz: neden bekliyorsun
Siz: numaramı nereden buldun
Siz: okulumu nereden biliyorsun
+82 1*-****-****: numaranı dans hocası verdi aynı zamanda okulunu da
+82 1*-****-****: okulu biter bitmez onu al ve buraya getir dedi
Siz: neden
Siz: dansçı olarak değil de şoför olarak mı geldin Fransa'dan
+82 1*-****-****: falan filan
+82 1*-****-****: ne zaman çıkıyorsun?
Siz: 10 dakika sonra zil çalacak, 15 dakika sonra çıkarım okuldan ama bir sokak arkaya park et,okulun önünde bekleme
+82 1*-****-****: neden?
Siz: okuldan biri öldü ,katilin bizim okuldan biri olduğu düşünülüyor ve polisler sürekli okulun çevresinde dolanıyor.
Siz: dikkat çekebiliriz
+82 1*-****-****: neden katil senmişsin gibi konuşuyorsun?
+82 1*-****-****: korkuyorum
Siz: kork bence de
Siz: dediğimi yap, 13 dakika sonra oradayım
''+82 1*-****-****'' kişisini , ''Taeyong'' olarak değiştirdiniz.
''Dersi dinle aptal,bu konulardan sınav olacağız.''Diyerek karnıma dirsek geçiren Jennie ile telefonu kilitleyip masanın altına koydum.
''Sorun yok,sende kopya çekerim.''Dedim sırıtarak,hemen önümüzde oturan Jihyo buna gülmüştü.
Elindeki kalemi çevirirken,''Kimden mesaj geldi ?''Diye fısıldadı Jihyo.
Kollarımı sıraya yaslayarak ona doğru eğildim,''Alev topu.''
Haine bulmuş gibi güldü,gözlerinin içi parladı.
''Alev topu ?''Dedi Jennie hocanın anlattıklarını defterine bir bir geçirdiği esnada,onun hiçbir şeyden haberi yoktu.
''Yura'nın yeni dans partneri,''Dedi Jihyo ağzı kulaklarına varana dek gülerken.''Çocuk bildiğin alev topu Jen,görsen inanamazsın.''
''İnanırım çünkü, eğer bahsettiğiniz Taeyong ise o benim kuzenim.''
''NE !''Jihyo'yla aynı anda dudaklarımızdan fırlayan bağırışla tüm sınıf ve öğretmen bize dönmüş,uyarıc bakışlarını attıktan sonra eski hallerini almışlardı fakat o birkaç saniye bana birkaç yıl gibi geçmiş ve utanmama sebep olmuştu.Burnumun yandığını hissediyordum.
''Aptallar bağırmasanıza.''
''Ne demek benim kuzenim Jennie ?''Dedim tamamen ona dönerek.
''Kuzenim işte, annemin yeğeni.Benim de kuzenim.''
''Haberin var mıydı Kore'ye geldiğinden.''
''Kore'ye gelmesinden önce de geleceğinden haberim vardı.''
''O zaman neden söylemedin ?''Dedim hayretle fısıldayrak.
''Öyle gerekti,''Dedi renkli kalemiyle bir satırı çizerken.''Kuzen işte.''
''Sana inanmıyorum Jennie !''
''Bende kendime inanamıyorum.Haklısın,o gerzeğe uyup sana haber vermemezlik yapmamalıydım.Üzgünüm.''
''Onu bunu bırak da,ona Alev Topu dediğimi söylemezsin dimi Jennie ?''Jihyo dudaklarını büzerek konuştuğunda Jennie başını defterden kaldırmadan:
''Çıkışta benimle yeni açılan mağazaya gelirsen söylemem.''Dedi.
Derin bir nefes alarak arkama yaslandım,bu hiç iyi olmamıştı.
♤
Taeyong : hey yura
Taeyong : sana ihtiyacım var
(00:01)
**kısa çünkü daha çok asıl olaya geçiş bölümü gibi.sövmeyin.calm down.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mister j ❦ lee taeyong
Fanfiction❝ Han Nehri kıyılarında cansız bedeni bulunan Kang Seojun'un ,sırtında büyük bir J harfi bulunduğu adli tıptan gelen raporla onaylandı. ❞ ©callmrakiva