Kulaklarımda Arctic Monkeys-Do I Wanna Know ? şarkıları yankılanırken; neredeyse tüm Aswium dansçılarının hepsinin toplandığı stüdyonun ortasında, aynanın tam karşısında Jennie'ye bahsettiğim koreografiye çalışıyordum.
Şarkı çok hareketli değildi fakat hareketler o kadar teknik ve ağırdı ki; ilk denediğim günün sonrası bel ve sırt ağrılarıyla dolanmıştım.
Crawlin' back to you.
Bu sözler hoparlörden patladığında dizlerimin üzerinde oturuyorken; iki elimi birleştirip belimi kıvırarak yere değip tekrardan ellerimi kullanmadan sadece dizlerimden destek alarak ayağa kalktım.
Duvarların kenarlarına dizilmiş kişilerin dudaklarından şaşkınlık nidaları ve övgü dolu sözler yükselirken; aynadan arkamda ve tam olarak çapraz istikametimde bulunan Mi-Ra ile göz göze geldim.
Her zamanki o ,bende kusma isteği yaratan küçümser bakışını atıyordu ve bunla tekrar karşılaşmak dudaklarımda ufak bir gülümsemenin belirmesine neden oldu.
Sadece kendime hipnotize olmuştum çünkü,bunu sadece dans ettiğim anlarda yapabiliyorum.
Hayatım başkalarını düşünmekle geçmişti,başkalarının akıbetini düşünüp kendiminkini hep hiçe saymıştım;insan olduğumu unutmaya başladığım anda ise şarkılar tutmuştu elimden.Onlar çığlık gibiydi.
Tanrı'dan yardım istemek gibiydi ve ben 19 yıllık yaşamıma çok fazla yardım çağırısı doldurmuştum."Harika."Bir anda kapalı olan ışıklar açılıp şarkı yarıda kesildiğinde içeri giren hocama döndüm,yanında tanımadığım bir kişi vardı ve o etrafı süzerken;bende onun biçimli yüzünü süzmekle meşguldüm."Harika fakat artık bu dansa ihtiyacımız kalmadı"
Terden boynuma yapışmış saçlarımı ellerimle geriye atarak üzerimdeki siyah tişörtü düzelttim."O da ne demek ?"
Herkesin bakışları ve odağı hocanın yanındaki,kırmızı saçlı çocuğa dönmüştü.
Hocamız benim sorumu yanıtsız bırakarak duvar kenarındaki kişilere döndü ve ellerini birleştirerek."Evet arkadaşlar ayağa kalkalım lütfen."Dediğinde herkes hep bir ağızdan onaylayarak ayağa kalkıp benim yanıma doğru yaklaştılar.
Hocamız gülümseyerek eliyle yanındaki çocuğu gösterdiğinde ben hızlanan nefeslerimi ve patlayacak gibi atan kalbimi dizginlemeye çalışırken bir yandan onu dinliyordum."Bu arkadaşınız Taeyong.Aswium'un yeni VIP üyesi."
"NE !"Arkamdaki 4-5 kişilik gruptan aniden yükselen sesle yerimden sıçradığımda onlara kötü bir bakış atarak tekrar önüme döndüm.
"Nasıl ilk defa gelen birisi VIP üye olabilir ?"
"Bu güpegündüz haksızlık !"
"Onu bir kere bile burada görmedik, nasıl VIP olabilir ?"
Farklı kafalardan yükselen seslere yüzümü buruşturduğum esnada hocamız derin bir nefes aldı."Biliyorsunuz Aswium olarak global bir stüdyoyuz.Amerika ve Fransa'da farklı şubelerimiz var.Arkadaşınız yaklaşık 10 yıldır Fransa'daki stüdyomuza üye ve sanırsam 1-2 yıl önce VIP üye oldu."Ardından ellerini göğsünde birleştirerek gururlu bir bakış sundu bizlere."Ayrıca stüdyomuzu uluslararası dans yarışmalarında birincilikle temsil etti."
Taeyong elini saçından geçirdiği esnada fark ettim ki; hala stüdyonun ses sistemlerini,aynalarını ve yalıtımlarını incelemekle meşguldü.Keskin bir çenesi, ona uyumlu bir burnu vardı.Dudakları büyük bir orantıyla yerine konuşlanmış;gözünün kenarındaki ufak ama ışıkta parlayan iz bana göz kırpıyordu.Cildi pürüzsüzdü.Fiziği inceydi,uzum boyluydu, koyu kırmızı saçları yeni boyanmış gibiydi,sağa sola dağılmış ama buna rağmen fazlasıyla bakımlı duruyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mister j ❦ lee taeyong
Fiksi Penggemar❝ Han Nehri kıyılarında cansız bedeni bulunan Kang Seojun'un ,sırtında büyük bir J harfi bulunduğu adli tıptan gelen raporla onaylandı. ❞ ©callmrakiva