special episode ➸2

216 44 26
                                    

On Altıncı Gün

"Bak Yura, 2 hafta oldu ve hala onu camın önünde bekliyorsun.Seni sevmeyen biri içi-"

"Dinlemek istemiyorum."Dedim,gözümdeki yaşları koluma silerken.

"Hayatın boyunca insanların suratına suratına söylediği yalanları bir aptal gibi dinlerken,"Dedi bağırarak, yine bağırmaya başlamıştı,gözleri çok hızlı hareket ediyordu ve bana yaklaşıyordu,ondan çok korkuyordum."Benim söylediğim gerçeklerden mi kaçıyorsun ?"Dedi tükürürcesine.

O hastalıklıydı.

"Taeyong'un seni umursamıyor olması canını çok yakıyor mu?"Dedi,tam dibimdeydi.Ben yine camın pervazında oturuyordum,o da yanımda dikiliyordu.Yüzüme doğru eğildi,"Onun için tekrar bileklerini kesecek misin?"

"Sus."

Eli koluma yapıştı,yine aynı şekilde sıkıyordu.Zaten o ilaçlar yüzünden bedenim çok hassaslaşmıştı,kağıt gibi hissediyordum.Onun kolumu sıkması eskiden olsa umrumda bile olmazken ;şimdi ağlatacak kıvama getiriyordu."O,"Durdu, gözlerine baktım.Çok korkutucuydu."O seni istemiyor."

Yine aynı sızı.

Bu sefer karnımda.

Bir iğne.

İçindeki şey yaprak yeşili.

Yaprak yeşili;senin korkudan uyuyamadığın gecelerde,benim içime hapsettiklerim ikimizin de katili.

Mark,binlerce yasak koymuştu.

Kesici aletler yanıma yaklaşmayacaktı.

Önüme gelen yemekleri kusarak da olsa yemek zorundaydım,yoksa o yemeği getiren hizmetçi her kimse onu öldürecekti.

Camın önüne oturmam yasaktı,perdeler hep kaplı kapanmak zorundaydı.

Ve bunlar,koyduğu yasaklardan sadece birkaç tanesiydi.

Yarama dikiş atılmıştı.Odaya yaşlı bir doktor gelmiş,kolumu uyuşturmadan 4 tane dikiş atıp gitmişti.Uyuştursaydı da bir şey fark etmeyecekti zaten çünkü, hissizleştim.Tenime girip çıkan iğneleri hissetmiyordum artık.

Banyonun kapısını aralayarak ışığı açtım.

Sabah uyandığımda,benimle yakın olmaya çalışan hizmetçi kızdan bir makas istemiştim.Zorda olsa getirmişti ve banyodaki dolabın çekmecesinde saklamıştı,kullanmam için.

Önce o dolabı,ardından da çekmeceyi açtım.

Gümüş makas tam karşımdaydı ve elimi nasıl uzatacağım konusunda kararsız kaldım, canım çok acıyordu.

Makası zorlukla elime aldıktan sonra arkamı döndüm,aynadaki yansımamla göz göze geldik.

O güldü,ben somurttum.Ben ağladım,o kahkaha attı.Ben saçlarımı keserken,onunkiler uzadı.Ben kalbime; o da bana çok acıdı.

Dakikalar sonra,saçlarımı küt olacak şekilde kestikten sonra makası lavabonun içine fırlatıp başımı yere eğdim ve gözlerimi, dağılmış saç parçalarımda gezdirdim.

Gözümden akan acılar,sen yokken saçlarıma değdi ve ben içimde koca bir yara taşıyorken;onları da kendime yük edemedim.

Özür dilerim.

Özür dilerim Taeyong.

Özür dilerim Taeyong

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
mister j ❦ lee taeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin