"Y-Yura?"Taeyong,yere yatırdığı Yura'nın başının altına tek elini koyarak onu biraz dikleştirmeye çalıştı."Su verin."Dediği anda ise Ten,arabadan aldığı su şişesiyle beraber;aynı Taeyong'un yaptığı gibi dizlerinin üstüne çöktü Yura'nın yanına.Ten'in gözleri dolmuşken,Taeyong'un elleri o kadar çok titriyordu ki,Yura elinden kayar diye korkuyordu.O sırada Irene ise arkalarında ayakta dikiliyor ve Taeyong'un Yura'ya olan bakışlarını izliyordu."Y-Yura,aç gözlerini güzelim,hadi."
Eline döktüğü suyu yavaşça Yura'nın is olmuş yüzünde gezdirdi,gezdirdikçe karartının altından Ay gibi parlayan teni açığa çıkıyordu."Yura hadi."Dedi fakat hemen ardından,bu hareketi defalarca yapmış olda bile kulağını kızın göğsüne dayadı,sabit bir ritimde atan kalbinin sesini dinledi,bu huzur vericiydi.
Titreyen ve soğuktan morarmaya başlayan elleriyle genç kızın sweathirt'ünü aşağı çekiştirerek boynunu açtı,iyi nefes alması için bir ortam hazırlamaya çalışıyordu.Hastaneye gidemezlerdi ama eve gittiklerinde ilk iş ,doktoru eve çağıracaklardı.
"Taeyong kolların yanmış."Korkulu ve tiz bir sesle konuşan Irene,bu cümleyi kurduktan hemen sonra Taeyong'un yanına çöktü,elini yanık koluna uzatmak istedi ama Taeyong ,hareleri titreyen gözlerini Yura'dan ayırmadan kendini geri çekti ve ardından:
"Hadi Yura,ne olur."Diye fısıldadı.Gözünden düşen damla doğrudan Yura'nın boynuna isabet etti,Yura derin bir nefes alarak,gözlerini fal taşı gibi açıp uyandı.
"U-uyandı,uyandı!"Diye bağırdı Ten ve ardından Yura'nın uyanmasıyla içinde oluşan ferahlık ile ayağa kalkıp elleriyle yüzünü sıvazladı.
♤
Derin,çok derin bir nefes çektim içime bir anda.Ciğerlerime karışan temiz hava,onları sarmalamış pis dumanı dağıtmıştı bir anda.Solunum yollarım bu temiz havayla rahatlamıştı,başımın içinde adeta bir zar
gibi dönüp duram ağrı yok olmuştu.O esnada,birden var olan bu garip durumla gözlerim kocaman açıldı,açılır açılmaz da acı kahve gözlerle buluştu.Islanmış gözler,birbirine yapışmış kirpikler.Nerede görsem tanırım o göz şeklini ama gözlerin içine yerleşmiş acı duygusuyla ilk defa karşılaşıyorum.Evet,hayatımdan bana acıyla bakan çok fazla insan geçip gitti ama onun gözlerindeki acı farklıydı.Sanki gerçekten...Gerçekten korkmuş gibi.Kaybetmekten korkmuş,yetişememekten korkmuş,ölesiye korkmuş gibi.
"Yura,"Dudaklarından düşen ismim,benim bilincimi kaybetmeden önce sarf ettiğim her cümlenin noktası oldu.Susturdu beni çünkü bu sefer de,sesinde bir başka duygu geziniyordu.Kurtulmuş gibi.Ben ölürsem;çekeceği vicdan azabından kurtulmuş gibi.
Yine ölmedim Taeyong ve artık gerçekten sonumuz belli ,değil mi?
"Y-Yura."Dedi tekrardan ve bu sefer benim de dolan gözlerimi gördükten sonra eli başımın altında olduğu için beni boynuna doğru çekti,diğer elini sırtıma sardı.Sıkıca sarıldı,defalarca öptü saçlarımı,ardından yanaklarımı öptü,gözlerimi öptü,tekrar sarıldı,sarılırken bile tir tir titriyordu bedeni;öperken bile her an kırılacakmışım gibi yavaş davranıyordu.Gerçekten korkmuştu."Yura,iyi misin,canın yanıyor mu?"Dedi hızlıca ve beni boynundan uzaklaştırıp saçlarımı yüzünden çekti eliyle,gözlerime tedirginlikle.
"Hani,"Dedim ve ilk defa konuşmanın verdiği paslı hisle öksürdüm."Hani buraya geldiğimizde,tüm kötü şeyleri arkamızda bırakmış olacaktık?"
Gözleri tekrar doldu.O kadar çok üzüldüm ki,o cümleyi kurduğum ve onun gözlerini doldurduğum için nefret ettim kendimden.
"Özür dilerim."Dedi sessizce,"Özür dilerim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mister j ❦ lee taeyong
Fanfiction❝ Han Nehri kıyılarında cansız bedeni bulunan Kang Seojun'un ,sırtında büyük bir J harfi bulunduğu adli tıptan gelen raporla onaylandı. ❞ ©callmrakiva