yazar'ın anlatımından
"Zaten hayatımıza girdiğinden beri doğru düzgün yemek yemiyor.Üstüne mide ameliyatı oldu ve yine bir şey yememeye başladı.2 gündür su bile içmemek ne demek?Amacı ne bu kızın,beni delirtmek falan mı?"Diye sızlandı Min Ji,karşısındaki Taeyong'a doğru.
Taeyong'un içi içini yiyordu çünkü,o geceden sonra Yura ağlayarak Taeyong'un telefonunu eline alıp yatağa yatmış ve kesintisiz bir şekilde,sürekli o ses kaydını başa alarak dinlemeye başlamıştı.Ağlıyordu ama yüzünde en ufak bir mimik oynaması olmuyordu.Sadece ağlıyordu,gözünden yaş akıyordu;o yaşlar da doğrudan yattığı yastığa bulaşıyordu.
Taeyong ısrarla geceleri onun yanında kalıyordu.Yatağının hemen yanındaki koltukta oturup Yura'nın uyumasını bekliyordu ama uyumuyordu.Taeyong uyumasını söyleyip ona kızdığında ise daha çok ağlamaya başlıyordu.
Sadece,geçen gece Taeyong onun yanına uzanıp,sarıldığında yarım saat kadar uyuyabilmişti ama ardından tekrar uyanıp,tekrar o ses kaydını açmıştı."Elimden bir şey gelmiyor.Her şeyi yaptım,geceleri bile uyumuyor.Sabah oluyor,öğlen oluyor,akşam oluyor,gece oluyor ama o uyumuyor.Ağlamaktan gözleri şişti."Dedi,belini mutfağın tezgahına yaslanış Taeyong,Min Ji'ye doğru.Irene ise tezgahın hemen karşısındaki mutfak masasında oturmuş,onları dinliyordu."İşin kötüsü,ona sadece annesinin yaşadığını söyledim.Annesine ulaştığımı ve istediği anda onu yanına götürebileceğimi söylediğimde veya oldu ki,annesiyle karşılaştığında olacak şeylerden daha çok korkuyorum.Hala söyleyemedim."
"İşin asıl kötüsü,"Dedi Irene,içtiği su bardağını sesli bir şekilde masaya koyup Taeyong ve Min Ji'nin bakışlarının ona dönmesini sağlayarak."Ablası olduğumu öğrendiğinde ne yapacağı."Ardından histerik bir şekilde güldü."Sinirden ağlar her halde."
"Biliyor musun Irene,"Dedi Taeyong derin bir nefes alıp,kolları hala göğsündeyken;yaslandığı yerden doğrularak."Ona ablası olduğunu asla söylemeyeceğim."Ardından kaşlarını havaya kaldırdı."Bunu hak etmiyorsun."
"Kimsenin bu konuda senin fikrine ihtiyacı yok.Choi Hera ve Choi Min,tam 25 sene önce karar vermişler zaten."Dedi omuz silkerek.
Taeyong güldü,"Ablasının ölü olduğunu bilmesini,ablasının sen olduğunu bilmesine yeğlerim."Dedi.
"İstersem gidip söyleyebilirim."Dedi Irene,elini fazla oynatmadan üst kata açılan merdivenleri işaret ederek."Benim için fark etmez."
"Sorun da bu,geri zekalı!"Diye bağırdı Min Ji,daha fazla dayanamayarak."Kız kardeşin aylardır can çekişiyor,defalarca ölümden döndü.Her şeyi geçtim,kız kardeşin yukarıda!"Derken ise eliyle merdivenleri işaret etti."İki gündür yemek yemiyor,ağlıyor.Ona hiç acımıyor musun?"
Irene umursamaz bir tavırla ayağa kalkarken ise,"Ona babası bile acımadı."Dedi ve o esnada bakışları Taeyong ile buluştu.Taeyong ona büyük bir hayal kırıklığıyla bakıyordu."Her neyse.Choi Luna,iyi günler diler."Dedi ve Min Ji,Irene'dan bir kere daha nefret etti.
Irene,yani isminin ve yüzünün değilmiş haliyle Irene;gerçeğiyle Choi Luna kız kardeşinden hep nefret ederdi.Çünkü,kız kardeşinin bir hırsız olduğunu düşünüyordu.
Hayat hırsızı.
Acımasızlık Irene'ın kalbine kocaman bir yuva yapmıştı.Küçükken Yura o odada yanmak üzereyken de ona acımamış,gidip kapıyı açarak onu kurtarmamıştı.Şimdi ise,onu bunca kötülüğün içinden çekip çıkarabilme şansı varken yapmıyordu çünkü,Yura'yı zaten Taeyong hep kurtarıyordu.
Küçükken,o yangıdan Irene'a gerek kalmadan Yura'yı kurtaran Taeyong illa ki,bunca kötülükten de kurtaracaktı Yura'yı.Yaş,zaman,mekan fark etmezdi;Irene Taeyong'u ne kadar seviyorsa,Taeyong'un Yura'yı,onun bin katı seviyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mister j ❦ lee taeyong
Fanfic❝ Han Nehri kıyılarında cansız bedeni bulunan Kang Seojun'un ,sırtında büyük bir J harfi bulunduğu adli tıptan gelen raporla onaylandı. ❞ ©callmrakiva