23;

213 40 76
                                    

Çığlık atarak koltuktan kalkıp geri çekildiğimde elimden düşmek üzereyken zar zor yakalayıp tekrar kulağıma götürdüm.Alev henüz çok küçüktü ama ölesiye korkuyordum."T-Taeyong yan-yanıyor!"

"YURA!"Diye bağırdı tüm gücüyle,koşuyordu,nefes nefeseydi."ÇIK ORADAN ÇABUK YURA!"

Masa tamamen alev almaya başladığında kapıya doğru koştum.

"ACELE ET,O DAİREDEN ÇIK ÇABUK OL YURA ÇABUK!"

Kulbu aşağı indirdim fakat açılmadı.Tekrar denedim.

Lütfen sadece sıkışmış olsun,diye geçirdim içimden,buna engel olamadım ama ne kadar denesem de;her seferinde daha fazla yüklensem de açılmadı."T-Taeyong açılmıyor!"Diye bağırdım ve aynı anda kapıya vurmaya başladım.Alevler olağanüstü bir hızla artıyordu,benim oturduğum koltuk da yanmaya başlamış ve o siyah duman içeri yayılmaya başlamıştı.

Aynı o geceki gibi.

"T-Taeyong,kapı kilitli."

"NE ?"Diye bağırdı yine,çok hızlı koşuyordu."N-NE DEMEK KİLİTLİ?KAPIYI KİM KİLİTLEDİ OROSPU ÇOCUKLARI!"Diye bağırdı,ağlamaya başladım.

"Taeyong,her şey yanmaya başladı."

İnce ince burnuma dolup ciğerlerimi sarmaya başlayan duman yüzünden üzerimdeki giysinin kolunu burnumu ve ağzımı kaplayacak şekilde yüzüme bastırdım."Taeyong, d-duman var.Çıkamıyorum buradan."

"Anne! Anne lütfen çıkar beni,anne!"

"YURA,CAM !CAM AÇ YURA ,DUMAN DIŞARI ÇIKSIN CAM AÇ!"Diye bağırdı.Dumandan ve korkudan yaşlar akan gözlerimi arkaya çevirdim ama tüm camlar yükselen alevlerin arkasındaydı,hepsi.

"Camlar alevlerin arkasında."Diye mırıldandım öksürerek.

Taeyong küfür ederek bağırdığında artık dumanların ciğerlerimi tamamen sardığını ve Taeyong'un masası,arkasındaki kitaplıklar ve koltuk takımının tamamen alev aldığını fark ettim,elimi kapıya yaslayarak dizlerimin üstüne çöktüm,öksürmekten ciğerlerim çıkacak gibi artık,dayanamıyordum.

"Anne yanacağım!Anne ne olursun aç kapıyı,anne!"

"Taeyong,her şey yanıyor."

"YURA ,YURA SADECE NEFES ALMAYA ODAKLAN TAMAM MI?İYİCE KAPAT AĞZINI VE BURNUNU!"

Tekrardan sert bir şekilde öksürdüm."Ciğerlerim yanıyor,"Dedim ve çöktüğüm yerde,kapıya biraz daha yaklaştım."Kendimi iyi hissetmiyorum."

"Bende kal Yura,sakın!Sakın bayılma,bende kal!"Dedi,bu sefer sesi normal seviyedeydi ama korku ve endişe gibi binlerce kötü duygu sesine konuşlanmıştı.

Ne oldu?

Ne bu,sesindeki endişe?

Sen...Sen benim ruhumu kendi ellerinle parçaladın,sen!

Çok mu yakar canını;ruhum gibi bedenimi de kendi ellerinle öldürememen?Geçmez mi acısı?Kaç gece ağlarsın ki sen benim için?Kaç gündüzünü kendine zehir;geçmez edersin?

"Yura?"Derin derin nefesler alıyordu,aynı zamanda bir şeye vuruyordu."YURA SES VER BANA YURA!"

"Yalan söyleme Taeyong."Dedim sessizce,alevler bana doğru yaklaşıyordu."Bana sadece bir kez yalan söyleme.Son kez."Muhtemelen beni duymuyordu bile."Ç-çok önems-"Tekrardan öksürmeye başladım.

Midem o kadar kasılıyordu ki,onun acısı karnımdaki ameliyat yarasına vuruyordu.Bedenim kaskatı kesilmiş;her yandan yükselen alevler görüş alanımı tamamen kapatmış ve kalbim nasıl yanıp kül olduysa,odadaki her şey de aynı onun gibi kül olmaya başlamıştı.

mister j ❦ lee taeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin