39;

190 35 168
                                    

Asansör,ezbere bildiğim şekilde 8.katta durduğunda kapı açıldı ve Jackson içeri girdi."Selam."

"Selam."Diye mırıldandığımda asansörün kapanması için düğmeye bastı ve 0.kata doğru inmeye başladık.

"Yorgun musun?"Diye sordu,başındaki şapkayı çıkartıp,saçlarını düzeltip tekrar takarken.

"Ölü gibiyim,pertim çıktı."Diye mırıldanırken başımı asansörün soğuk duvarına yasladım.

"Bugün çok dans etmeyelim,sadece sana önemli kısımları gösteririm ve bitiriz."Dediğinde ise olumlu anlamda başımı salladım.

Beraber stüdyodan çıktık,caddede birkaç dakika yürüdükten sonra da siyah arabasına ulaşıp binmiştik ve evine doğru ilerlemeye başladığımızda ,şu anda kaldığım Taeyong'um evine çok yakın bir konumda olduğunu öğrenmiştim.

Arabayı evin tam önüne park ettiğinde onunla beraber dışarı çıktım.Müstakil ve siyah beyaz renklerden oluşan,büyük bir bahçesi ve havuzu olan bir evdi ama kesinlikle Taeyong'un eviyle kıyaslanamayacak kadar küçüktü çünkü,Taeyong'un evi ev değil;resmen koca bir araziyi kaplayan malikaneydi.

Elini belime koyduğunda,bana öğrettiği gibi geri çekilip kendi etrafımda döndüm ve bu esnada şarkı hızlıca akıp giderken yine aynı,öğrettiği gibi ona yaklaştım ve bedenlerimiz birbirine yaslıyken tüm vücudum alev almış bir durumda olduğu için şarkı bittiği anda geri çekilip saçlarımı geriye attım ve gülümsedim.

O da bu esnada ellerini dizlerine yaslayarak nefesini düzenlemeye çalışırken,"Efsane oldu."Diye mırıldandı."Aslında sadece üstten bir şekilde gösterecektim hareketleri ama hemen kavradın,bir daha tekrar etmemize bile gerek kalmadı sanırım."

Duvarın kenarındaki su şişeme doğru ilerleyip onu yerden aldım,çantamın içinde titreyen telefonumu umursamadan sudan birkaç büyük yudum aldıktan sonra terden boynuma yapışmış saçlarımı ellerimle tekrardan geriye attım."Sadece,kıyafetlerimiz stilistten geldiğinde onları giyip bir kez daha tekrar edelim,ne olur ne olmaz.Belki kıyafetlerle rahat edemeyiz."Diye mırıldandım.

Stilist Jackson'a siyah yırtık bir kot pantolon ile üstü çıplak bir şekilde üzerine giyip düğmelerini açık bırakacağı bir kot ceket hazırlarken bana;desenli ve hafif iç gösteren bir badinin üstüne göğsüme kadar gelen siyah deriden bir korse ile siyah kargo model pantolon hazırlıyordu.

"Olur,kıyafetleri teslim aldığımda sana haber veririm o zaman."Dedi doğrularak ve ben o sırada montumu üzerime geçirip çantamdan çıkarttığım peçete ile boynumu siliyordum.

"Tamamdır,görüşürüz o zaman."Diyerek arkamı döndüm.Midem çok fazla bulanıyordu ve kendimi bayılacak gibi hissediyordum.Evinin bodrum katındaki dans odasından çıkacağım esnada:

"Bekle,seni bırakacağım."Diyerek arkamdan gelecekti ki:

"Yaşadığım ev buraya 10 dakika uzaklıkta,kendim gideceğim.Hoşçakal."Diye mırıldandıktan be bir şey demesine veya arkamdan gelmesine izin vermeden odadan çıkıp merdivenleri hızlıca ardımda bırakarak geniş salonun sağ çaprazındaki kapıya doğru ilerledim.

Kapıdan çıkacağım esnada,merdivenlerden."Hava çok karanlık Yura.Bekle beni."Dediğinde,kapıyı ardımdan kaptmak üzereyken,"Midem bulanıyor biraz,yürümek istiyorum ve çıktım bile,iyi geceler."

Kapıyı kapattıktan sonra bahçeye açılan üç basamaktan hızlıca inip evinin bulunduğu boş yola doğru yürümeye başlarken aynı zamanda da çantamdan telefonumu çıkartıp kilidini açtım.

mister j ❦ lee taeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin