mister j ❦ lee taeyong

28;

"Kalkar mısın şu yataktan?"Taeyong,elindeki yastığı,yanımda yatan Min Ji'nin kafasına geçirdiğinde;Min Ji,kollarını sardığı belimden ayırmadan ayağıyla Taeyong'a tekmeler savurdu.

"Defol git şu odadan!Ben uyuyacağım Yura'yla."

"Hayır ben."

"Hayır ben."

"Tamam o zaman,"Diyerek bileğimi tuttu Taeyong."Kalk Yura,benim odama gidelim."Fakat aynı anda Min Ji elini Taeyong'un bileğimdeki eline koydu.

"Hayır Yura hiçbir yere gitmiyor.Çok istiyorsan o geri zekalıyı alıp beraber sarılarak uyuyabilirsiniz,benim arkadaşıma ihtiyacım var."Dedi sinirle,aşağıdaki o büyük kavgadan hemen sonra odalarımıza çıkmıştık ve Min Ji hala ağlıyordu,Jaehyun'un ona verdiği tepki yüzünden.

"Sana ne oldu,neden benimle uyumak istiyorsun ki?"Diye sorduğumda ,Taeyong yastığını göğsüne yaslayarak bakışlarını kaçırdı.

"Korkuyorum."

Min Ji dayanamadan,sulu gözlerle kahkaha atmaya başladığında bende kendime hakim olamadan ona katıldım.

"Ne gülüyorsun?Sen korkuyorum dediğinde ben sana güldüm mü?"Dedi,kaşlarını çatarak.

"A-a-a ,çok özür dilerim Yüce Lee Taeyong Hazretleri.Beni yanınızda yatırdığınız için size borçluyum.O yüzden bu gece kafamın üstünde yatabilirsiniz."Bunları sıraladığımda hem gülüyor hem konuşuyordum ve artık Min Ji'nin gülmekten karnına ağrılar girmiş olacak ki,eliyle karnını tutuyordu.

"Öyle olsun,"Dedi Taeyong,geri geri adımlarken."Ben ödetirim ama bunu."

Birbirimize farkında olmadan iddialı bakışlar attığımızda o arkasını dönüp odadan çıktı ve ben hala kahkaha atan Min Ji'nin yanağına yavaşça vurdum."Tamam ,yeter artık öleceksin gülmekten."

Birkaç saniye sonra,yavaş yavaş gülmeyi bıraktıktan sonra gözlerini silip doğruldu ve sırtını benim gibi yatağa yasladı."Ay karnım ağrıdı."

"Anırdın resmen."

Dudaklarını birbirine bastırıp kendiyle cebelleştiği birkaç saniyenin ardından tekrardan bir kahkaha patlattığında bu sefer elimi ağzına bastırarak onu susturmaya çalıştım.

"Biliyor musun Yura,Taeyong başkasıyla aynı yatakta uyumaktan hoşlanmaz.Küçükken hep bunun yüzünden kavga ediyorduk,sabahtan akşama kadar Irene ile korku filmleri izler;gece uyuyamadığımız için Taeyong'un odasına gidip onun yanına yatardık ama hep bizi yataktan aşağı iterdi."Gözlerimi devirdi."Küçükken de salaktı."

O an,o yaşlarda Taeyong'la yan yana olmak istediğimi fark ettim çünkü,benim o yıllarım;korku dolu anlarla geçmişti.

"Sonra sabahları Ten gelirdi,ailesiyle beraber yan evimizde yaşıyorlardı,"Diye mırıldandı elimi tutarak,önüne bakıyordu ve gözler yine eski yıllara dönmenin verdiği o...O sıcaklıkla doluydu."Kahvaltıyı beraber yapıp günümüzü planlardık ve çoğunlukla, dördümüze ait olan tahtadan eve gider ,orada vakit geçirirdik."

Aynı,Taeyong'la benim ağaç evim gibi.

"Aynı bizim ağaç evimiz gibi."Dediğimde Min Ji gülümseyerek bana döndü,

"O zamanları hatırlıyorsun değil mi,sanırım sen 8 ,Taeyong'da 14 yaşındaydı."

Başımı salladım."Onunla sadece 1 sene vakit geçirebildim."Dedim.

"Evet,Taeyong 14. yaşını seninle;15. yaşını ve daha sonrasını bizimle geçirdi ama hep senden bahsederdi biliyor musun?Seni hiç görmediğimiz için hep merak ederdik ve o da anlatırdı.Kısa boylu,uzun saçlı ve bebek yüzlü bir kız derdi hep ve eminim ki;tüm yaşlarını seninle geçirmek isterdi."Ardından aklına bir şey gelmiş gibi başını bana çevirdi."Bu yüzden Ten ve Irene seni küçüklüklerinden beri tanıyorlar,aynı şekilde ben ve Jaehyun'da.Sadece,ilk defa bu yaşımızda karşı karşıya gelebildik."