6;

344 50 214
                                    

Yaklaşık 10 dakika sonra Jae bir arabayla gelmişti yanımıza.Uzun boylu ve siyah saçlıydı,boynu dövmelerle kaplıydı ve çok sert bakışlara sahipti.

Taeyong elini koluma atarak beni arabaya bindirdiğinde pek bir tepki veremiyordum fiziksel olarak.Şaşkındım,bir o kadar da arafta kalmış hissediyordum.Aklıma gelen eski anılar, fakat bunları daha önce hiç hatırlamıyor oluşum,annemin yüzü,babamın ve ablamın yüzü...Her şey sanki o güne geri dönmüşüm gibi canlanıyor ve gerçek dünya ile zihnimde gittiğim dünya arasında kalıp hangisinin gerçek olduğunu düşünmeme sebep oluyordu ve bu yorucuydu.1 saatlik zaman diliminde yorulduğum kadar; 19 yıllık hayatımda yorulmamıştım.

Çünkü yaralayıcıydı, o anıları hatırlamak zordu.Sanki üzerine kilolarca toprak binmiş bir insanı kolundan tutarak dışarıya çıkarıyor gibi;beynimin en ücra köşelerinden çeke çeke çıkartıyordum o anları.Kafatasımın içine tuğlalar yerleştirilmiş gibi ağrılık oluşuyordu,boynum taşımıyor,uyku basıyor ve uyuyunca da uyanamayacakmışım hissi ile dolduruyordu beni bu anılar.

Öyle de oldu.

Uyudum.

Ne kadar uyudum bilmiyorum ama uyandığımda Taeyong'un dizinde yatıyordum.Cenin pozisyonu almıştım ve o da elini kolumun üstüne koymuştu.

Gözlerimin şiştiğini hissedebiliyordum,muhtemelen saçlarım da kuş yuvasına dönmüştü.Berbat bir haldeydim.

"Uyurken ağlıyordun."Dedi yanımda oturan Taeyong.Jae arabayı sürüyordu."Kabus mu gördün ?"

Hemen doğrularak,koltukta bağdaş kurdum.

"Hatırlamıyorum."Dedim elimi saçlarımdan geçirerek,aynı zamanda ilerlediğimiz yolu inceliyordum."Nereye gidiyoruz ?"

"Eve."

"Hangi eve ?"Dedim yolda dolanan bakışlarımı hızla ona çevirerek.

"Benim evime."Tam ağzımı açacaktım ki."Onca olaydan sonra gelmek istemediğine dair bir şeyler saçmalamayacaksın değil mi ? Bence dün gece bana telaşla sorduğun her sorunun cevabını aldın."

Mark her kimse benim peşime düşmüştü,dün ölmek üzereydim,gittiğimiz yarışma sandığım ve Jennie'nin savunduğu gibi basit değildi, herkes benim peşimde gibiydi , Taeyong beni bilerek tehdit edip yanına almıştı muhtemelen partner muhabbeti de yalandı ve evet,ölmek üzereydim.

"Neden senin evine gidiyorum ?"Dedim omuzlarım çökerken.

"Bir süre güvende kalman lazım, evine veya başka birinin yanına gidersen elleriyle koymuş gibi bulabilirler seni ve emi-"

"Beni bulsalar ne olur ?"Dedim sözlerini görünmez bir bıçakla keserek.

Durdu.Saçları eskisinden daha dağınıktı, göz altları morarma yolunda ilerliyor gibiydi ve gözündeki sklera kısmı neredeyse beyazdan kırmızıya dönmüştü."Seni alırlardı."

"Alsalar ne olurdu , ne yapıy-"

"Hiçbir şey olmazdı çünkü onlar bir şey yapamadan ben çoktan gelip seni almış olurdum."

"Peki alamasan ?"

"Alırdım."

"Tut ki alamadın."

"Tutmuyorum,alırdım."Diyerek önüne döndü.

"Peki neden ?"Dediğimde tekrar bana baktı ama bu sefer bakmaktan değil konuşmaktan çekiniyor gibiydi."Neden sürekli beni kurtarma çabasındasın ? Üstelik tanışalı birkaç gün olmuşken."

Derin bir nefes aldı,onun aldığı nefes benim ciğerlerime battı.

"Bunları konuşmanın zamanı değil."Dedi camdan dışarı bakarak,gözüm yine boynundaki dövmeye takılmıştı.

mister j ❦ lee taeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin