"Nasıl ?"Dedi Min Ji bağırarak.Deliler gibi,tıkana tıkana ağlıyordu, nefessiz kalarak içindeki nefreti kusuyordu karşısında oturan; hala aynı kıyafet ve aynı ifade ile duran ve değişen tek şey etraftaki içki şişeleri olan Taeyong'a bakarak.Jae onu kollarından tutmuştu."S-Sen , sen nasıl-"Jae onu daha sıkı tuttuğunda onun kollarından kurtularak,"Bir dakika !"Diye bağırdı ve Taeyong'a döndü tekrar."S-sen nasıl o kumarı bile bile kaybettin ! Sen bunu nasıl yaptın, sen...Sana inanmıyorum Taeyong !"Dedi,sesi artık çığlık derecesine gelmişti.Gözleri şişik ve kırmızıydı,Yura Mark'ın eline düştüğünden beri herkes ağlıyordu,"Sen Mark'ın nasıl biri olduğunu bile bile, Mark'ın Yura'ya nasıl zarar vereceğini bile bile o kumarı nasıl kaybedersin ?Bende kaç gündür ağlıyorum,sana üzülüyorum,kumarı kazanamadın diye pişmanlık duyuyorsun sanıyorum,sen resmen kumarı bile isteye kaybetmişsin !"
Taeyong elindeki bardağı tekrar kafasına dikerek tek seferde içti,böyle içmeye devam ederse komaya girecekti.
"Mark'ın kim olduğunu biliyorsun ,o çocuğun aklının yerinde olmadığını biliyorsun sence Yura gibi zayıf bir kız ona dayanır mı !"Dedi Min Ji çığlıkla, Jae kendi yüzünü sıvazlıyordu."Mark onun duygularını sömürür,Mark Yura'yı delirtir,onu hapseder ,ona zarar verir.Hatta aklı yerinde olmadığında taciz bile edebilir sen...Sen ,sen bile bile nasıl lades oynarsın , aptal !"Min Ji'nin eli ayağı tutmuyordu,her yeri titriyordu."Jae'yle ikimiz aradık onun konumunu.Bulabilsek gidip alacaktık Yura'yı onun elinden.Senin sıçtığım boku biz temizleyecektik ama o piç kurusu çok iyi saklanıyor !"Dedi, gözlerinden akan yaşlar dur durak bilmiyordu."Taeyong sen bana abilik yaptın,Taeyong sen benim hayatımı kurtardın,sen beni o adamın elinden kurtardığında 15 yaşındaydın, çocuk hayatına beni sığdırdın ! Koskoca oldun,büyüdün,kocaman bir hayatın var, sen nasıl o kızı sığdıramadın şu eve ! Sen nasıl yaptın , Yura ne hale düşer düşünemedin mi ? O kız hiçbir şeyi hatırlamıyor ,Mark'ın yanında bir şeyler hatırlarsa ne hale gelir bir düşünsene.Ateşten korkuyor,yüksek sesten korkuyor,yağmurdan korkuyor,kimsesizlikten korkuyor,o kız kimseye güvenemiyor !"Hıçkırarak ağlamaya başladığında Jae onu kolundan tuttu."Beni ya beni , beni verseydin o orospu çocuğunun eline Yura yerine;sesimi bile çıkartmazdım çünkü ,ben onun yaşadıklarının yarısını bile yaşamadım.Ben 25 yaşımdayım o daha 19, şimdi sor bana hangimiz daha çok bıkmışız hayattan,hangimiz korkuyoruz yaşamaktan,hangimiz daha tecrübeliyiz,hangimiz yaşanmışlıklarımızda boğuluyoruz...Bir sorsana bana."Ardından durdu, Taeyong tekrardan başını yere eğdi ve dirseklerini dizlerine yasladı."Ya da sorma , sen zaten cevabı çok iyi biliyorsun."Dedi Min Ji ve arkasına bile bakmadan evden çıkıp gitti.Ardından da Jae.
Yağmurdan korkan kedi, diye düşündü Taeyong.Dudaklarında bir tebessüm oluştu.Küçük kedi.
♤
"Merhaba."Yura ,dizlerini kendine çekip etrafına kollarını sararak oturduğu camın pervazındayken;aniden gelen sesle yerinden sıçrayarak şişik ve ıslak gözlerini kapıya doğru yöneltti.Üzerinde hizmetçi önlüğü olan bir kız elinde tepsiyle odaya gelmişti."Sana yemek getirdim ama yemeyeceğini biliyorum ,sadece bir bahaneydi."
Yura kız konuşurken cama çevirdiği bakışlarını tekrardan kıza doğru yöneltti."Ne ?"Diye sordu,midesi çok bulanıyor ve başı ağrıyordu.
"Seninle biraz konuşmak istedim."Dedi genç kız,dudaklarında içten bir gülümsemeyle.Yura'ya doğru yaklaştı ve onun oturduğu pervazda tam karşısına yavaşça oturdu.Yura'nın bakışları camın dışındaydı."Bir haftadır hep buradasın,birini mi bekliyorsun ?"Dedi kız.
Yura,gözünden bir yaş daha kayarken,"Artık beklemiyorum."Dedi.
"Önceden bekliyordun ?"
"Evet,umudum ve inancım vardı."Ölü gibiydi, zayıflamıştı.Zaten dümdüz olan karnı içeri göçmüş;yüzü çökmüştü.Bu eve geldiğinden beri odadan hiç çıkmamış,yemek yememişti.
"Yura-sshi ,"Dedi kız başını biraz sola yatırarak."Bir sorun var mı?"Dedi.
Binlerce sorun vardı ama Yura sadece bir tanesini söyleyebilirdi,"Belim çok ağrıyor,"Dedi ve anında eli beline gitti,bir yere çarpmış gibi ağrıyordu."Sanki bir yere vurmuşum da morarmış gibi, ama gün boyu burada oturuyorum."Dedi.
Kız anlayışla başını sallayarak pervazdan indi ve Yura'nın arkasına geçti,"Bakabilir miyim?"Diye sorduğunda ise Yura tereddütle de olsa başını salladı ve kız yavaşça,üzerinde olan gri kazağı yukarı doğru sıyırdı.
Birkaç dakika ses gelmedi kızdan,arından Yura merak ederek ona döndü ve kızın hem dolu hemde şaşkınlık akan gözlerle beline baktığını fark etti."Ne oldu ?"Diye sordu hızlıca.
"Y-Yura,"Dedi ve gözlerini Yura'nın gözlerine sabitledi."Sen o kızsın."
"Hangi kız ?"
Hizmetçi kız destek almak ister gibi duvara tutundu ve eliyle ağzını kapttı."M-Mark Bey'in , d-denek..."Başını olumsuz anlamda sallamaya ve ağlamaya başladı,ardından dayanamadı,gözyaşları içinde ağlayarak ve koşarak odadan çıktı.
Yura şaşkınlıkla yerinden doğrulup aynalı gardrobun önüne geçti,bacaklarında kalan son güçle.Ardından ise arkasını döndü ve kazağı kaldırarak başını aynaya çevirdi.
Beli mosmordu çünkü, 10'dan fazla iğne izi vardı.
Taeyong ?
Ağladın mı ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mister j ❦ lee taeyong
Fanfiction❝ Han Nehri kıyılarında cansız bedeni bulunan Kang Seojun'un ,sırtında büyük bir J harfi bulunduğu adli tıptan gelen raporla onaylandı. ❞ ©callmrakiva