special episode ➸1

252 45 139
                                    


On Beşinci Gün

Gözlerimi,aynadaki bedenimde gezdirdim.Kazağımı ve pantolonumu çıkartmış; sadece sütyen ve kilodumla aynanın karşısında dikiliyordum.

Her yerim mosmordu , kollarım,gövdem,karnım,bacaklarım.Her yerimde izler vardı.Göz kapağım ile kaşım arasındaki o boşluklarda ince,mor kılcal damarlar oluşmaya başlamıştı.Hastalıklı gibi gözüküyordum.

Bu izlerin nasıl olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu fakat yaklaşık 1 hafta önce o kızın söylediği kelimeler, ağlayarak odadan kaçması, bu izlerin bu eve gelişimden sonra oluştuğu düşüncemi doğruluyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu izlerin nasıl olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu fakat yaklaşık 1 hafta önce o kızın söylediği kelimeler, ağlayarak odadan kaçması, bu izlerin bu eve gelişimden sonra oluştuğu düşüncemi doğruluyordu.

Kapı açıldı.

Yavaşça bakışlarımı oraya çevirdim.

Mark içeri girmişti,olduğu yerde kala kalmış vücudumu ve yüzümü süzüyordu.

"Ne yaptın bana ?"Dedim kaşlarımı çatarak,ona bile halim yoktu."Ben her gece uyurken, bana ne yaptın?"

"İlaç."Dedi kaşlarını kaldırarak,mimikleri ancak bir ruh hastasına yakışırdı.

"Ne ilacı ?"Diye sordum,"Söylesene, ne yaptın bana ?"Ağlıyordum.

"Kumarı ben kazandım."Dedi gözlerini kaçırıp.

"Kumarı kazandın, beni değil."

"Kumar senin üstüneydi."

"Bu umurumda değil."Dedim,cildim artık gözyaşlarıyla ıslanmaya alışmıştı ama sadece
göz altlarım tahriş olmuş gibi sızlıyordu."Bana ne ilacı verdin,kendimi kötü hissediyorum."Dedim çelimsizce, güvensizdim,burada ölsem kimse beni bulmazdı.

Veya çoktan unutmuşları.Bulmaya bile çalışmazlardı.

"Yura-ah,"Dedi Mark bir adım yaklaşarak.Elimi kaldırarak durmasını işaret ettim,durdu."Eve geldiğin günden beri o adam için kendini sömürüyorsun,o camın önünden belki gelir diye ayrılmıyorsun ama gelmeyecek."Dedi ,omuzlarım çökmüştü."Çok kötü bir halde olduğun için bunu sana söylemeyecektim ama,"Dedi bakışlarını içe göçmüş karnıma yönelterek."Taeyong o kumarı bilerek kaybetti."Kaşlarımı çattım,gözlerimden yaşlar patlıyordu,ona inanmak istemiyordum."Attığı kartlar akıl karı değildi,bilerek yanlış kartları attığı,bilerek bana puan kazandırdığı belliydi.Bile bile kaybetti seni."

Bile bile kaybetti beni.

"Küçük burnunun ucu kızarmış."

Bile bile kaybetti beni.

"Neden saçlarını kurutmadın ?"

Bile bile kaybetti beni.

"Kediler çabuk hasta olur."

Bile.Bile.Kaybetti.Beni.

Sen,benim birkaç güne sığdırdığım onca yeni hissi bile bile bile kaybetmişsin;sen,gün doğmadan evvel güneşe lanet okuyan şeytanın ta kendisiymişsin.

mister j ❦ lee taeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin