33;

225 38 39
                                    

Min Ji,sıkı sıkı bedenime sardığı kollarını çekip ellerini omzuma koyarak yüzüme baktı."Yura,her gün büyüyorsun."Dedi her kelimenin üzerine basarak."Her yaşadığın şey seni bir adım ileri taşıyor,birer hayal kırıklığı değil de tecrübe olarak ekleniyorlar haznene.En başta üzülürsün,parçalanırsın ama bu dünyada var olduğun sürece ayaklarını yere basmak zorundasın.Kalbin,hayallerin,umutların yıkılabilir;kırılabilir...Ama kimse onları tamir etmek için uğraşmayacak,bunu bilmelisin.Yara aldığında birinin kapatmasını beklemek yerine kendin kaptacaksın,ağladığında kendin sileceksin,kimsesiz mi kaldın?Boşvereceksin çünkü ,sen kendine yetersin."Dedi.O konuşurken ben ağlıyordum ve o da karşılık olarak tuttuğu omuzlarımı sıvazlıyordu."Ve eğer,kimsen yoksa buna sevinmelisin çünkü,birisi seni tek bırakmak istemiyorsa asla bırakmaz.Ölse bile,sen her zaman onun yanında olduğunu hissedersin,ölmeden önce hissettirmiştir sana bunu,o güveni sana yaşıyorken verdiyse,öldüğünde içinde yaşamaya devam eder.Bu yüzden,kimsesizsen sevin.Seni istemeyen insanlardan kurtulduğun için."

"Çok yoruldum ama,"Dedim burnumu çekerek.

"Biliyorum Yura biliyorum.Senin hissettiklerini anlayacak kadar gelişmiş bir empati yeteceğine sahip değilim ama biliyorum...Çok acı çektiğini biliyorum."

"Annem,ablam,babam...Kafam çok karışık,"Dedim yere bakarak,aynı zamanda hala ağlıyordum ve sesim yavaş yavaş kısılmaya başlamıştı."Çözemiyorum hiçbir şeyi,herkes bana yalan söylüyor."Dedim ve ardından yavaşça öksürdüm."Ne kadar acı biliyor musun?Kendi hayatın hakkında bilmediğin şeyleri başkalarının bilmesi ve sana söylememleri."

"Şu zamana kadar dayandın Yura.Bu bile çok büyük bir şey.Kore'deyken farklı bir evde farklı insanlarla yaşamaya başladın.Sonra yetmedi hiç bilmediğin bir ülkeye geldin.Bu süre içinde kendinle ilgili bir sürü şey öğrendin,hatırladın Yura hatırladın...Sen küçüklüğünü hatırladın,Taeyong'u hatırladın."

"Sadece 1 yılı hatırladım,Taeyong'la geçirdiğim 1 yılı...Ama hala en önemli yerleri hatırlayamıyorum Min Ji.Hala ve hala,bomboşum ben hala."

Min Ji parmaklarıyla yüzümü silerek,Taeyong'un yattan çıkıp,arabayla şehir merkezine geldiğimiz zaman üzerime giydirdiği deri ceket düzeltti.Taeyong,Ten ve Jaehyun önünde bulunduğumuz müstakil evin içine girmiş ve bir dosyayı aramaya başlamışlardı.Min Ji ve ben ise,yaklaşık 15 dakikadır onları kapının önünde,Taeyong'un arabasına yaslanarak bekliyorduk.

Bu ev kimin eviydi bilmiyordum ama kapının içeriyi gösteren kısmından ne kadar tozlu olduğunu görebiliyordum,aynı zamanda eşyaların üzerinde beyaz çarşaflar;tavandan aşağı inen örümcek ağları vardı ve bu örümcek ağları yüzünden Ten içeriye girdiğinden beri bağırarak küfür ediyordu.

"Fotoğraf çekinmemiz lazım..."Dedi,yüzümdeki saçları iterek düzeltirken.

"Ne?"

Ardından gözlerimin altını baş parmaklarıyla silip,tekrardan saçlarımı parmaklarıyla tarayarak düzeltmeye başladı."1 aydır Instagram'a fotoğraf atmıyorum Yura...Ve Fransa'daki insanların seni biraz tanıması lazım...Şunun şurasında dans yarışmasına 2 haftadan az bir süre kaldı..."

"Bu yarışmaya katılacağımdan haberin var mıydı?Taeyong bana söylemeden başvuru formumu göndermiş!"

"Birazcık,"Dedi gözlerini kısıp,işaret parmağı ve baş parmağını birleştirip bana göstererek."Şu kadarcık bak.Minnacık haberim vardı."

"Yarışmaya katılmak falan istemiyorum ama."Dedim omuzlarım çökerken.Bunun hesabını henüz Taeyong'a sormamıştım.

"Yura bu yarışma çok büyük bir yarışma.Break The Stage...Bak adı bile ne kadar haşmetli değil mi?İnsanlar bu yarışmaya gönderdikleri formları kabul olsun diye kiliseden çıkmıyorlar ve senin formun tek seferde kabul oldu."

mister j ❦ lee taeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin