Masada anlamadığım bir sessizlik sürerken Taeyong'un hemen yanında oturmama rağmen bakışaları sürekli üzerimdeydi ve resmen psikolojik baskı yaparak önümdeki tabakta bulunan bonfileyi zar zor yedirmeye çalışıyordu.
Ten benim hemen karşımda,Taeyong masanın başında ve Min Ji ve Jaehyun ise aynı Ten ve ben gibi karşı karşıya oturuyorlardı.
"Niye bu kadar sessizsiniz arkadaşlar?"Dedi Ten çatalını sertçe masaya vurarak."Yeter lan !"
"Yura ben söyleyemeyeceğim galiba,"Diye fısıldadı Min Ji kulağıma,eliyle dudaklarını kapatarak.
"Bak,bak,bak bir de kulaktan kulağa konuşuyor terbiyesizler!"Ten yine aynı ses tonuyla bizi işaret ettiğinde Jaehyun ve Taeyong'un bakışları ikimize döndü.
"Benim yerime sen söylesen?"Dedi aynı fısıltıyla Min Ji.
"Ya sen salak mısın?Ben miyim hamile niye ben söylüyorum?"
"NE!"
"NE!"
"NE!"
Ten,Jaehyun ve Taeyong aynı anda aynı kelimeyi haykırdıklarında hepsinin bakışları bana dönmüştü."HAMİLE MİSİN?"Ten'in bama bakarak söylediği şey üzerine şaşkınlıkla gözlerimi açarak başımı olumsuz anlamda salladım:
"Hayır hayır,ben değilim,gerçekten.Min Ji hamile,ben değil."Aptallıkla kurduğum bu cümle sayesinde Min Ji suratıma kötü bakışlar atarak masanın altından bacağıma sertçe vurduğunda yerimden sıçrayarak ufak ufak gülümsedim.
Jaehyun,kaşığı elinde asılı kalırken,"N-ne?"Diye fısıldadı Min Ji'ye doğru.
Ten kendi kendine bayılma numaraları yapıyorken;Taeyong şaşkınlıkla Min Ji'ye ve Jaehyun'a bakıyordu.
"Nasıl hamilesin?"Dedi Jaehyun,bunu söylediğinde Min Ji kocaman bir gülümseme yerleştirerek:
"EVET! HAMİLEYİM JAE!"Ardından gülümseyerek alkış tutmaya başladığında onun bu hareketine gülerek,yalnız kalmaması için bende alkışlamaya başladım.
Jae,donuk bakışlarını Taeyong'a çevirdiğinde aralarında sessiz bir konuşma geçti,tamamen onlara özeldi.
"Hey! Hamileyim diyorum?"Dedi Min Ji,elini Jaehyun'un Taeyong'a dönük gözlerine doğru sallayarak."Taeyong değil ben hamileyim,bana bakman gerekiyor."
Ardından Jaehyun titreyen bakışlarını Min Ji'ye çevirdi.
"Kawaii Girl anne oluyor,aman tanrım!"Ten şaşkınlıkla bağırıp ve ellerini kızarmış yanaklarının üstüne bastırdı fakat önemli olan Jaehyun'du ve o da hala bir şey söylemiyordu.
"Bir şey söylemeyecek misin?"Salonun girişindeki merdivenlerden gelen sesle hepimizin bakışları oraya döndü,üzerinde lila rengi bir eşofman takımı vardı,elinde tuttuğu beyaz havluyla ıslak saçlarını kuruluyordu ve üst kattan inmişti.Bu Irene'dı."Duydun işte,kız hamile,cevap versene,"Ardından gülümseyerek atkıyı omzuna attı."Sevinmiş numarası yap bari,üzülmesin sevgilin."
"Sen bir kessene sesini!"Ten,kaşlarını çatarak Irene'a cevap verdi ve hemen ardından çok şaşırtıcı bir şekilde Taeyong:
"Alakan olmayan konulara dahil olmazsan rahat edemiyorsun değil mi Irene?"
Altındaki sandalyeyi iterek ayağa fırladı Min Ji,"Ne oluyor ya?"Diye bağırdı."Ne oluyor ,ne diyor bu?"Diyerek Irene'i gösterdi;Jaehyun'a bakarak.
Fakat Irene,Taeyong onu tersledikten sonra durulmuş ve üzülmüştü,bu yüzden bir şey demiyor ve doğrudan Taeyong'a bakıyordu.Bunu fark ettiğim anda bende bakışlarımı Taeyong'a çevirdim ve doğrudan bana baktığını fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mister j ❦ lee taeyong
Fanfiction❝ Han Nehri kıyılarında cansız bedeni bulunan Kang Seojun'un ,sırtında büyük bir J harfi bulunduğu adli tıptan gelen raporla onaylandı. ❞ ©callmrakiva