37;

222 33 111
                                    

Arabayla,tanıdık olan yollarda ilerliyorduk.Direksiyondaki kişiyi tanımıyordum ama Taeyong gönderdiğine göre güvenli biriydi ve üzerindeki takım elbise ve kulağındaki kulaklık sayesinde onun adamlarından biri olduğu gayet belli oluyordu.

Arabanın radyosundan çok kısık bir sesle fransızca bir şarkı süzülüyordu ve arabanın içi sıcaktı,bu yüzden zaten yorgun olan bedenim uyumak için yalvarıyordu fakat sarhoş Taeyong gibi bir problemimiz vardı ve ilk önce gidip bunu halletmemiz gerekiyordu.

Titreyen ve ekranı açılan telefonumu elime alıp mesajlara girdim.

bella:
boy:169
göğüs:38
bel:35
kalça:39
sağ bacak ve sol bacak: 27

yura: teşekkürler^^

bella:rica ederim,iyi geceler♡

yura:sanada:)

Bella'nın gönderdiği mesajı kopyalayarak stiliste gönderdim ve telefonu kapatıp cebime geri soktum.

"Geldik efendim,asansöre bindiğinizde 18.kata basacaksınız.Hemen karşısındaki kapı barın kapısı,zaten kapıdaki korumalar sizi gördüklerinde Taeyong Bey'in yanına götürecekler."Direksiyondaki adam Korece bir şekilde konuşmaya başlayında başımı sallayıp kapıyı açtım ve çıkmadan önce de teşekkür ettim,bedenim tekrardan soğuk havaya maruz kalmaya başladığında ise kapıyı kapatıp,önümdeki otomatik açılan kapıdan içeri girdim.Bu kapı,o yangın gününde;Taeyong gri Mercedes'in peşine düştüğünde Ten'le beraber içeri girip ofise çıktığımız kapıydı ve böyle şeyleri düşündükçe kendimi ciddi anlamda kötü hissettiğim için hayali bir toz bulutunu dağıtır gibi davranıp açık olan asansörden içeriye girerek 18.katın tuşuna bastım ve eş zamanlı olarak da telefonum çalmaya başladı.Arayan Taeyong'du.

"Alo?"Dediğimde derin bir nefes aldım."Geldim,asansördeyim."

"Özür dilerim sözümü tutamadım 1...2...3...5...9...19 bardak içmişim."Ardından kahkaha attı."19,senin yaşın.Ne kadar romantik olduğumu daha fazla anlatmama gerek var mı?"

"Of Taeyong,"Diyerek açılan kapıdan dışarı çıktım ve hemen karşıdaki kapıya doğru ilerlemeye başladım,korumalar beni gördüklerinde oldukları yerde hareketlenip kapıyı iki yandan sonuna kadar açmışlardı.İçeriden bangır bangır müzik sesi geliyordu ve mekanın doğrudan kapıya bakan kısmında yerden oldukça yüksekteki platformların üzerinde 3 tane striptizci kadın görmemle gözlerim fal taşı gibi açılırken bakışlarımı hızlıca onlardan çektim."Bir kere de sözümü dinlesen olmaz mı?"

"Söz veriyorum kraliçem,bir daha sözünüzden çıkmayacağım."Ardından kahkaha attı."Lütfen affedin beni ,sizi çok se-"

Suratına kapattım çünkü çoktan bara girmiştim.İki yanımdaki korumalar beni barın loca kısmının tam ortasına doğru ilerletmeye başladıklarında masada tek başına oturan ve elindeki telefona kaşları çatık bir
şekilde bakan Taeyong'u gördüğümde onlara daha fazla gelmelerine gerek olmadığını söyleyerek doğrudan masaya doğru ilerledim.Müzik başımı daha şimdiden ağrıtmaya başlamıştı.

"Hey!"Diye bağırarak elimdeki sırt çantamı Taeyong'un yanındaki boşluğa doğru fırlattığımda başını kaldırarak yüzüme bakmaya başladı.

"Şaka yaptım,o kadar sarhoş değilim."Dedi ve sinsice sırıttı."Gel diye,numara yaptım."Bunu da gözlerimi kısıp,gülerek söylemişti.

mister j ❦ lee taeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin