"Bunun tadı çok kötü."
"O tabak bitecek Yura."
Önümdeki bulanık renkli çorba kıvamında olan şeye kötü bir bakış atıp kaşığı masaya bıraktığımda Taeyong sinirle bana döndü."Ben mi yedireyim?"
"Sabah sabah kahvaltıda neden bu şeyi
içiyorum ben?Tadı iğrenç."Sabırla masaya bıraktığım kaşığımı alarak çorba kasesinin içine daldırıp çıkarttı ve ben kötü bakışlar atmaya devam ederken dudaklarıma yaklaştırdı,Ten ve Irene bizi izliyordu."İlk bir hafta tamamen sıvı beslenmen gerekiyor...Hadi aç ağzını Yura ,ilaç vaktin geliyor."
"Taeyong tadı çok kötü."Dedim,kaşık tutan elini tutup biraz geri çekerek."Bak sende bir dene,anlayacaksın ne demek istediğimi."Diyerek yüzüne baktığımda tereddütle bakışlarını kaşığa çevirdi ve bana uzattığı kaşıyı kendine çevirip içindeki çorbayı yavaşça içti.
Anında yüzünü buruşturup kaşığı masaya bıraktığında yüzü öyle bir hal aldı ki,tam elim su bardağına gidecekti ki Irene benden önce davranıp ona bardağı uzattı.Elim öylece havada kalırken kısa bir an,endişeyle Taeyong'a bakan kıza çevirdim bakışlarımı,Ten'de bunu fark etti ve rahatsızca kıpırdanıp boğazını temizledi.
"Bunu içme ya,"Dedi Taeyong bana dönüp."Boşver diyet listesini falan,doğru düzgün bir şeyler söyleyelim sana.Ne bu böyle kusmuk gibi?"
"Evet,lütfen."Diyerek arkama yaslandım.Aklım hala Irene'nin az önceki hareketinde takılı kalmıştı.Benim elimi bardağa uzattığımı görmesine rağmen bardağı benden önce alıp Taeyong'a uzatması tesadüf olamazdı.Benim bardağa uzandığımı görmüştü sonuçta.
Ten ayağa kalkıp bana yiyecek bir şeyler almak için uzaklaştığında Irene arkasına yaslanmış bir şekilde elindeki bitki çayını yudumluyor,bende ona bakmamak için büyük bir uğraş vererek etrafa bakmaya çalışıyordum ama onun bakışları sürekli Taeyong'da olduğu için istemsizce dikkatim oraya kayıyordu.
"Nasıl geçti yolculuğun,rahat geldin mi?"Dedi Taeyong,ellerini göğsünde birleştirip,Irene'a ithafen.
"Çok rahat geçti."Dedi Irene gülümseyerek ama bunun altında bir ima olduğunu o gülümsediğinde Taeyong'un da gülümsemesiyle anlamıştım.
"Lavabo nerede?"Diyerek sandalyeyi geriye ittiğimde muhtemelen refleks olarak Taeyong'un eli bileğime dolandı, bir anda tüm ilgisi bana dönmüştü ve bu midemi bulandırıyordu.
"Bir şey mi oldu?"Dediğinde ise elimi bileğinden kurtardım,
"Hayır,sadece lavaboya gitmem gerekiyor.
"Hemen şu karşıda."Diyerek eliyle gösterdi Irene,ona teşekkür ettikten sonra dediği yöne ilerlemeye başladım.Bir kadın bir de erkek tuvaleti vardı ve ikisi de yan yanaydı,kapıların önünde ise bir duvar daha vardı yani tuvalete girmek için kenardan sapmak zorundaydınız.
Uzun,hatta çok uzun zamandır regl olmuyordum ve bu yeni yeni kafama dank ediyordu.Yumurtalıklarımda problem olduğu için çok sık regl olurdum ve her oluşumda da çok fazla kanamam olurdu,bu yüzden de regl dönemlerimde hep kan ilacı kullanırdım.
Hızlıca kimsenin bulunmadığı tuvalete girip kabinlerden birine kendimi kapattıktan sonra işlerimi hallettim ama o masadan regl olup olmadığıma bakmak için kalkmış ve şu an olmadığımı görüp üzülmüştüm.Ya hamileydim ya da başka bir hastalık vardı fakat zaten ilk seçenek seçenekler arasına bile giremeden elenmişti.
Ellerimi yıkadıktan sonra saçlarımı düzelterek lavabonun çıkışına doğru ilerledim.Bir ortamda eğer Irene ve Taeyong yan yanaysa,illa ki moralimi bozacak bir şey yaşanıyordu ve bu ikilinin arasında anlamlı bakışmalar/cümleler geçmesi beni çok sinirlendiriyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/252511012-288-k101669.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mister j ❦ lee taeyong
Fanfiction❝ Han Nehri kıyılarında cansız bedeni bulunan Kang Seojun'un ,sırtında büyük bir J harfi bulunduğu adli tıptan gelen raporla onaylandı. ❞ ©callmrakiva