Jung Hoseok İle kavga (zoraki ) +13

565 24 12
                                    

Hayat bu ne göstereceği belli değil. Her an bir süprüze gebe kalabilecek bir ahlak durumu yaşıyor.
Hoseok'la yaşadıklarımı kim yaşasaydı kesinlikle şu anda dünyada olmazdı. Ki ben de şu anda olmazdım.

Geceden sonra aramızda pek konuşma gecmedi. Sadece sabahına böyle bir şey doğru mu değil mi diye sordu. Hayır dedim sonra da hicbir şey demeden cekip gitti. Bu duruma artık zor katlandığı akşam gelirken gösterdiği davranış bariz belli ediyordu. Sinirlenmesin diye bir şey demiyorum. Ama artık ben de sinirlenmeye başlıyorum. Sucum yokken bana böyle davranması haksızlık.

Şu an saat olmuş 23:45 ve o hala eve gelmedi.
Yeter bu cok can sıkıcı bir durum.
Sehpanın üzerinde olan telefonuma uzanıp armaya başladım. Üçüncü calışta acınca:
"Neredesin Hoseok?" dedim hic beklemeden.

"Geliyorum adın."
"Akşam olmuş 12 sen yeni geliyorsun. Ne yapmaya calışıyorsun?"

"Adın sana geliyorum dedim. Uzatma." deyip yüzüme telefonu kapattı.

Aradan 10 dakika gecti kapıdan anahtar sesi geldi. Hızla yerimden doğrulup kapıya doğru adımladım.

"Neden bu kadar gec geldin? Amacın ne senin Hoseok?"

"Ne gibi bir amacım olabilir adın. Yorgunum uğraşma benle."

" Ne demek uğraşma benle? Ben senin karnım unutma. Neden böyle gec geldiğini, neden böyle davrandığını bana anlatmalısın."

"Adın yeter. Çekil önümden. Konuşucak bir şey yok. Yorgunum. Provadan geliyorum. Ayrıca açım. Bana yemek getirir misin?"

"Off Hope of. Tamam sen üsütünü değiştir, banyo yap. Sana yemek hazırlayayım."  deyip ben mutfağa o da odamıza gitti.

Mutfağa doğru aklımda bir şeyleri ölcüp gidiyordum. Bir şeyler ya ters gidiyor ya da Hoseok gercekleri öğreniyor.
Masaya yaptığım yemekleri koyup onu bekledim. Sandalyemi cekip oturdum. Başımı iki elimin arasına alıp bir şeylerin neden hep böyle ters gittiğini düşünmeye calışıyorum. Çalışamkala kalıyor ya. Ben sanırım artık kafayı yedim. Bu durumdan bebeğimde zarar görüyor. Hic kendime dikkat etmiyorum bu onun içinde zararlı.

"Ne oldu? Ne düşünüyorsun adın?"
Düşüncelerimi bölen Hoseok'un sesi oldu.

"Hoseok konuşmamız gereken şeyler var."  dedim. Bu ilişki yüyürmüyor. Biz eskisi gibi değiliz bu yüzden ya toparlamamız lazım ya da bu evlilik ne pahasına olursa olsun bitmeli.

"Dinliyorum adın." dedi ağzına yaptığım yemekten bir kaşık alarak.

"Hope öncelikle kararına saygı duymanı bekliyorum."  dedim titrek bir sesle. Korkuyordum. Öncesi gibi yapar diye.

"Adın adam akıllı ne konuşmak istediğini söyle. Sinirlendiriyorsun beni."

"Hoseok bak ben düşündüm. Bu evlilik yürümüyor. Boşanalıma rtık. Cidden sen de yorulmadın mı? Ben bu durumdan cok yoruldum. Bebeğimi de kendim büyütürüm. İnan asla karşına çıkmayız."  dedim bir cırpıda.

"Kes sesini adın. Böyle bir eşy olmayacak."  dedi sert bir ses tonuyla.

"Hoseok ben yapamıyorum. Yarın gidip boşanma davası acıcağım. Sen de lütfen artık zorluk cıkarma."

Bu sözlerimden sonra ortamda gergin bir hava oluşmuş gibiydi. Ne o ses cıkarıyor ne de ben cesaret edebiliyorum. Ama bu böyle olmamalı. Bu konu bu gece cözülmeli.

"Bir şey demiycek misin?"

"Son sözümü az önce söylediğimi hatırlıyorum ve seninde anladığını sanıyordum. "

"Hoseok sen ne söylersen söyle bu evlilik bitti." dedim ve yerimde kalkıp mutfaktan cıkmak için adımladım.

Birden Hoseok'un saçıma asılmasıyla iki adım geri gittim.

"Ne yapıyorsun Hoseok?"

"Ben sana boşanma olmayacak dedikce sen neden hala sınırlarını zorlamakla direniyorsun?"

"Hoseok bırak canımı acıtıyorsun." nefes alamaz duruma gelmiştim. Derin derin nefesler alarak Hoseok'un elinden kurtulmaya calışıyordum.

"Bırkamıyorum lan. Kes sesini. Bir daha bu boşanma konusu acılmıycak."

"Neden? Neden hem bana acı çektirip hem bu evliliği devam ettiriyorsun.?"

"Bu seni alakadar etmez. Sen benim hayatına girdin ve bir daha da cıkmayacaksın. Bu konu burda kapandı" deyip sacımdan sert bir şekilde öne doğru itti. Bu hareketiyle başım duvarın kenarına çarpmasıyla dengemi kaybedip son anda kapının kulpundan tutundum.
Elim anlıma gidince kanadığını gördüm.

Hızla ona dönüp o an aklımdan geceleri söyledim.

" Senden nefret ediyorum Hoseok. Senin hayatından cıkıp gidiceğim ve senin de ruhun duymayacak."

"Hele bi git. Bak bebeğine de sana da neler cektiriyorum."

"Sanki şu an yapmıyorsun?"

"Adın kes sesini cık odaya"

Hızla odama cıkıp yatağa cöküp ağlamaya başladım. Dayanamıyorum.

"Yeteeeeer! Yeter artık bıktım ben." sinirle bağırmaya başladım.

Yatağa uzanıp iki elimi uyku pozisyonunda gözlerimi parkeler diktim.  Ne kadar gecti bilmiyorum ama gözlerimin ağırlaştığını hissettim ve gözlerimi hiç uyanmamak için yumdum.

Kısa bir bölüm oldu.  Zamanım anca bu kadar yazmaya yetti. Ki artık kitabın devamını tamamlıyabileceğimden şüphe ediyorum.  Belki de uzun bir süre yb gelmez.  Emeğimin karşılığını aldığımı düşünmüyorum.

Bts İle Hayal Et Tepkiler SMUT(DÜZENLENİYOR.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin