^^ İyi okumalar ❤️💜
Telefonunun sesinden uyanmak zorunda kaldım. Bu aralar zaten çok fazla uykuluyum. Bulduğum her fırsatta uyumak için yer arar oldum. Bu hamilelik bana cok zor zamanlar gecirtiyor.
Telefon sesinin kesilmeyeceğini anlayınca kimin aradığında baktım. Özel bir numara. Kim olabilirdi?
Oyalanmdan telefonu actım.
"Efendim" dedim karşı taraftan cevap bekelercesine. Bir kac saniye sonra
"Seni özledim. Sana yeniden dokunmayı kokunu içime cekmeyi. Hele o dudakların... Seni cok özledim"
Dedi gereksiz gereksiz konuşan şahıs.
Kim olabilrdi ne hakla bana böyle diyebilir ayrıca ne dokunması ne kokusu hiçbir şey anlamadım.
"Sen de kimsin? Ne sacmalıyorsun?"
Dedikten sonra telefonun suratıma kapanması bir oldu.
Ben şokun etkisindeyken telefon yine caldı. Bu sefer arayan Hoseok'tu."hıı" dedim sadece.
"hı ne lan. Bana adam gibi cevap ver."
"ne var ya ne? Ne istiyorsun? Rahat bırak beni."
"Adın beni deli mi etmek istiyorsun? Kapat şu lanet ceneni. Eğer susmayacam dersen oraya gelirim yemin ederim cok fena yaparım."
"Ya anla artık seni istemiyor. Senden nedret ediyorum adi pislik" deyip telefonu yüzüne kapattım. Umurumda değil artık ne olucaksak olsun. Ben cok yoruldum. Bana hiçbir acıklama yapmadan bana böyle eziyet etmesi katlanılır gibi değil. Ben ben yapamıyorum.
Telefon tekrar çaldığnda bu sefer arayan yine oydu. Acamadım acmıyacağım da. Ben onun sesini dahi duymak istemiyorum.Gözyaşlarım sicim sicim akarken yatağa uzanıp neden böyle bir duruma girdiğimizi düşünmeye calıştım. Düşündükçe başıma ağrılar giriyor bitkin düşüüyordum.
Gözlerime ağırlık cökmeye devam ederken sadece gözlerimi kapamakla yetindim.Aradan ne kadar zaman gecti hatırlamıyorum ama aşağıdan bana kırmızı görmüş bir Boğa gibi sinirle bağıran bir Hoseok'un sesini duymamla yataktan seri halde cıkmam bir oldu. Bugün sinirden ne yaptığımı hatırlamaya calıştım. Allah kahretsinki ben onu yine sinirlendirmeyi başardım.
Yavaşca kapıyı acıp aşağa indim.
Karşıma kaşları catılmış. Boynundaki damarların belirginleştiğini, nefesinin sıkılaştığını fark etmemle korku bütün bedenimi sarmıştı."Ho... Hoseok lütfen sak...k..k..in ol." korkudan artık düzgün konuşamaz oldum.
"Gel lan buraya" öyle bir bağırdıki kücük dilimi yutmak üzereyim.
Ne yapacağımı bilmez halde gözyaşlarım kendini aha fazla tutamayacak akmaya başladılar. Yanına gidemiyorsun. Cok korkuyordum.
"sana buraya gel dedim adın"
Vücudum titreye titreye yanına adımladım.
Kafamı önüme eğip o korkun gözlerine bakmamak için parkedeki desenelere gözümü dikmiştim.
"Yüzüme bak lan" dedi hala kızgın ve yüksek ses tonuyla.
"Lütfen bağırma. Bana bir şey yapma."
Hızla cenemin bir el tarafından tutulup yukarı kaldırılmasıyla korkudan gözlerimi gözleri haric yüzünün her yanında gezdiriyordum.
"Adın sabrımı cok fazla zorluyorsun. Gözlerime bak hemen"
Gözlerine doğru gözlerimi yönlendirdim.
"Ho... Hop...p...pe. Lü...t.fe..fe..n b...b..bana...-"
"Kes lan sesini. Kekeleme karşımda.
Söyle lan telefonda söylediklerini şimdi söyle... Söylesene laan" deyim yüzüme inen sert tokatla ağzıma metalik bir tadın gelmesiyle dudağımın patladığını anladım.
Bana vurmuştu. Yine yapıyor.
Yere düşmemle ağzımdan cıkan bir acı dolu bir inlemeye engel olamadım.
Saçlarıma asılmaya başladığında canım daha cok yanıyorsun. Gözyaşlarım kendine engel olamıyor Seri şekilde önce yanaklarıma ardından bir kısmı dudağımın yara olan yerine acı bir his bırakıp bir kısmında ceneme ordan da boynuma doğru kendini özgürlüğe bırakıyor.
"Hoseok. Dur! Dur lütfen. Ahh. Canım yanıyor."
Beni dinlemiyor saçıma daha cok asılıp beni ayağa kaldırdı. Yukarıya doğru sacma asırlar beni kendiyle doğru yönlendiriyor.
"Bak bakalım şimdi o küçük beynin gitmeyi yine düşünebilicek mi?"
Hicbir şey diyemez halde sadece hıçkırıklar içinde onun peşinden gidiyordum. Beni bırakması için Allah'a dua ediyordum. Beni bu eziyetten bir an önce kurtarsın.
Odamıza doğru yol aldığını fark edince bana ne yapabileceğini düşünmeye başladım.
Kapıyı actı ve beni yatağın üstüne doğru itti.
"Hope lütfen yapma. Bak ben özür dilerim. Yemin ederim bir daha gitmekten bahsetmeyeceğim." hıçkırıklar içinde ona yalvarmaya başladım.
"Kes sesini. Ben sana bir daha böyle bir eşy dersen cok fena olur dedim değil mi? Ama senin o küçük beynin Hoseok gel benim canımı daha fazla yak diye artık yalvarır oldu. Bak bakalım acıların en büyüğünü şimdi yaşa."
Ne yapıcaktım bana?
Üstündeki t-shir ve hırkayı cıkarım seri bir şekilde üstünden atınca üzerime doğru geldi.
" Hoseok bunu yapma nolur. Her eşyi yap bunu yapma lütfen. "
" kes be kadın sesini. "
Üzerimdeki t-shirtü kollarımdan turp cıkardı. Ne kadar engel olmaya calışsamda yapamadım. Hafif hafif cıkan göbeğim ortaya cıkınca anladım ki bebeğime bu zarar olabilir.
"Hoseok dur lütfen. Bebeğim... Bebeğime zarar vericeksin."
"Umurumda mı lan? O bebek de senin gibi umurumda değil."
Kalbim bu sözlerle sokışmaya başladı. Nefes alamaz oldum. Bebeğimi ve beni yine umursamıyor.Yastığa omuzlarımdan tutup sert bir şekilde atınca ondan uzaklaşmak için kalkmaya çalıştım. Kalkmama engel oldu. Bileklerimi başımın üstünde tutup yüzüme yaklaştı.
"Şimdi bir kez daha bedenin benim olucak. Sakın bana karşı gelme o bebek doğmadan karnında öldü bilrisin. Anladın mı?" dedi gözlerime bakarak. Bebeğime zarar vermek istemiyorum. Kafamı sadece belli belirsiz 'anladım' dercesine salladım.
Önce boynumu ısırmaya kendine ait izler bırakmaya başladı. Ben ise sadece ağlamakla yetindim.
Kafasını kaldırınca gözlerime ordan da dudaklarıma bakmaya başladı .
Yavaş yavaş eğilip dudağımın yara olan tarafı emmeye başladı. Hicbir tepki vermiyor bir an önce bitsin istedim.
"Karşılık ver lan bana"
Gücümün yetebildiği kadar karşılık vermeye başladım.
Yara olan tarafı ısırdığında ağzımdan onun ağzına doğru küçük bir inleme kactı. Canımı yakmıştı şerefsiz.
Ondan taraf hurıltılı bir ses cıkınca hoşuna gittiğini anladım. Tanrım bana yardım et. Ben bu adamla napıcam.
Dudaklarımdan ayrıldığında nefes nefese gözlerine baktım. Halime acır diye göz yaşlarımla ona baktım.
"Bakma öyle. Bu gece benimsin. Cezanı cekeceksin"
"Lütfen. Hope bana bunu yapma. Özür dilerim. Yemin ederim bir daha sana karşı cıkamam."
"bunu için cok gec kadınım."
Deyip işine devam etti. Üstümden kalkıp altındaki siyah pantolonunu da cıkardı sadece boxer ile karşımdaysı. O tarafa bakmamak içşn kafamı pencereye yönelttim.
Bu sefer kolumdan tutup beni ayağa kaldırdı.
Önce göbeğimi okşadı. Buna şaşırmış olsamda bu dengesiz hareketlerine alışmıştım.
Sonra altımdaki siyah eşofmanı bir cırpıda cıkardı. Karşısında sadece iç çamaşırlarımlaydım.
Pikeyi kaldırım beni yatağa tekrar uzattı. Hicbir şekilde engel olamıyordum. Sadece ağlamakla yetiniyordum. Üstümde yerini alınca üstümde olan son iki parçayı da cıkardı. Kendi son paracasını da cıkarınca işine devam etti.
Son bir umut belki affa gelir diye düşünmeden etmedim ve yalvarmaya başladım. "Hoseok lütfen yapma. Bak bebeğim zarar görür lütfen yapma."
"Adın kes sesini. Canını yakmak istemiyorum. Zorlama beni zevkle o bebeğin sonu ve senin sonun olurum.
Hicbir şey diyemedim...
Ona karşı içimde bu gece bir şeylerin ucup gittiğini fark ettim. Burdan elbet bir gün kurtulucam. O zaman umarım gec olmaz Hoseok...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bts İle Hayal Et Tepkiler SMUT(DÜZENLENİYOR.)
FanficBölümlerin gec gelme ihtimali var. 🌼