Her şey göründüğü gibi olsaydı
Eline aldığın deniz suyu mavi olurdu.
Seni çok yanlış tanımışım Jung Hoseok. Keşke seni kamera arkasında da tanıyabilseydim önceden.
Bir gün herkes birine geç kaldığına,
Ya da birinden erken gittiğine
Pişman olacak.
Dokunamadığım, göremediğim, dindiremediğim bir açı taşıyor yüreğim. Biraz yalnızlık, biraz hüzün, biraz çaresizlik.
Hepimiz aynı şeyleri yaşıyoruz fakat bazılarımız çok fazla şiir biliyor...
Bir ömür sessizliğe, sensizliğe gömülmek istiyorum. Kendimi hiç bu kadar aciz görmemiştim. Sebepsiz yere beni, çocuğumu suçlaması can yakıcıydı. Benim nefesim bana yetmiyor. Buradan bu şehirden, herkesten her şeyden uzaklaşmak istiyorum. Olmuyor peşimi düşüncelerim, hayal kırıklıklarım bırakmıyor.
Üzerimde sanki bütün dünyanın yükü varmış gibi her yerim ağrıyor. Yavaş yavaş gözlerimi açtım. Nerde olduğumu idrak etmeye çalıştım. Evet. Yine yine ve yeniden o adamın evinde o adamın odasındayım. Hareket edecek halim kalmamıştı. Gözlerimi tavana dikip düşünmeye başladım. 3 ay içerisinde hayatım nasıl boktan bir yaşama dönüştüğünü. Bizi bu hale getiren şey neydi.
"Demek uyandın ha? İyi misin?"
Geldiğinin bile farkında değildim.
Yavaşca yataktan doğruldum ayaklarımı yere indirip ona doğru yürüdüm. Hissiz hislerimle bakıyorum herkese her şeye...
"Neden bana bunu yapıyorsun?"
"Bunu hak ediyorsun. Canın yansın benimki gibi. Hergün yaşarken öl istiyorum. Sevgiye, mutluluğa muhtac ol istiyorum... "
"Peki, ben sana ne yaptım da bunları istiyorsun? Kendimi geçtim. Ya çocuğun. Onu neden düşünmüyorsun?"
"KES LAN SESİNİ! O BENİM ÇOCUĞUM DEĞİL LAN." Bağırıyor. Gözü dönmüş. Bu her ne kadar can yaksada susmayacağız. Bu sefer kesinlikle susmayacağız.
"BAĞIRMA BANA. BANA İSTEDİĞİNİ YAPAMAZSIN. BANA BUNLARI YAŞATAMAZSIN. YAPMADIĞIM., BİLMEDİĞİM BİR ŞEY İÇİN BENİ SUÇLAYAMAZSIN. SEN TAM ŞEREFSİZ, ADİ BİR ADAMIN TEKİSİN. SENDEN NEFRET BİLE ETMİYORUM. ÇÜNKÜ SEN BUNU BİLE HAK EDİYORSUN. ARTIK BI... BIRAK BENİ" Dedim. Artık canıma tak etmişti.
"BIRAKMIYORUM SENİ LAN BIRAKMIYORUM. KAPAT ŞU SİKTİĞİM CENENİ. NE YAŞIYORSAN YAŞATTIKLARININ BEDELİNİ YAŞIYORSUN." Bileğime yapışarak. Öyle bir sıkıyorduki gözyaşlarım akmaya başladı.
"Sana yalvarırım bırak beni. Ben seni çok sevdim. Kimseye vermediğim değeri sana verdim. Seni çok sevdim diye mi böyle yapıyorsun. Bak karnımda senin çocuğunu taşıyorum. Lütfen yakma artık canımı." Artık dayanamıyorum. Sesim sonlara doğru kısılmaya başladı. Gözleri gözlerimi bulunca, gözlerinden bir anlık eski Hopemi gördüm. Ama bir anda ne olduysa tekrar eski haline döndü.
" KEEEES! LAN BANA DUYGU SÖMÜRÜSÜ YAPMA! YÜRÜ DÜŞ ÖNÜME." Bağırmasıyla bir iki adım geri attım.
" Ne oldu? Nereye gidiyorum?"
"Soru sormayı bırak. Ne diyorsam onu yap."
"Hayır ben hiçbir yere gelmiyorum."
"Ne dedin sen? TEKRAR SÖYLE. GELMİYOR MUSUN!? PEKİ..." Bileğimde daha sıkı tutup kapının dışına çıkardı.
"Hope? Dur lütfen. Bebeğime zarar vereceksin. Dur." Bebeğim dediğim anda daha da hızlandı. Merdivenlerden ineli altı basamak kala beni öyle bir çekti ki ayağımın kaymasıyla bileğimin onun elinden kayması ve yere yuvarlanmam bir oldu. Yere sert düşmenin etkisiyle ağzımdan açı bir inleme kaçtı.
"Adııın!" Hoseok yanıma koşarak indi.
Karnıma ağrı girince karnıma dokundum. Altımdan bir şeyin aktığını hissettiğimde altıma baktım. Kan... Bu kandı.
" Hope bebeğim. Hope lütfen onu kurtar." Bebeğimi kaybetmenin verdiği korkusuyla gözyaşlarım akmaya başladı.
" Şşş tamam sakin ol. İkinizi de kurtaracağım."
Hoseok beni hızlıca kucağına alarak kapıya doğru hızla ilerledi. Arabaya doğru ilerlerken karnıma giren sancıyla bir kez daha inledim.
"Aah! Hop... Hope be... Ben özür dil... Dilleri... M." Dememle artık bilincimin kapandığını ve Hoseok'un son sesini duydum.
" Ben özür dilerim aşkım. Sakın beni bırakma. Sensiz yapamam. Lütfen dayan."
Pişman olacaksın dedim. Hazır ol Jung Hoseok. Benim canım nasıl yandıysa senin canının da yanma vakti geldi...
Ben seni sevmişim bir kere,
Sen beni sevsen ne yazar sevmesen ne,
Ben seni rüyamda, düşümde bulmuşum bir kere,
Sen bana gelsen ne yazar gelmesen ne.
Ben mahşere nikahımızı kıymışım bir kere,
Bu dünyada seni bulsam ne yazar bulmasam ne,
Nasılsa sonsuz saadetin sözünü almışım bir kere,
Üç günlük dünyada yaşasam ne yazar yaşamasam ne.
Bu öyle bir aşk ki,
Ateşi sönmez bir cehennem ateşi misali,
Bu öyle bir aşk ki,
Bakmaya doyulmaz cennet misali,
Bu öyle bir aşk ki,
Et ile tırnak,
Can ile beden misali,
Şimdi söyle sevgili,
Sen benden geçsen ne yazar geçmesen ne.
*****
Devam edecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bts İle Hayal Et Tepkiler SMUT(DÜZENLENİYOR.)
FanficBölümlerin gec gelme ihtimali var. 🌼
