+Jung Hoseok ile kavga (zoraki) 2+

1.4K 49 19
                                    

Bugüne kadar tanıyamamışım onu. Bu bana yaşattığı sevgi mi? Yoksa başka bir şey mi?

Dertlerim tıpkı bir ıslak mendil gibi. Bir tane çekiyorsun, 3-5 tane geliyor.

"Hoseok (heysok) canımı acıtıyorsun.
Bırak beni."

"Kapa şu lanet ceneni. Beni boşamak istiyorsun öyle mi? O zaman sende bundan sonra tüm yaşayacaklarından sorumlusun."

"Lütfen yalvaririm birak beni. Beni zorla tutamazsın. Böyle yaptikca senden soğuyorum."

Bileğimi daha fazla sıkıp peşinden daha hızlı sürüklemeye başladı. Dışarı cıktığımızda beni arabaya bir eşya fırlatır gibi içine fırlattı.

"Nereye gidiyoruz. Bırak beni Hoseok (heysok)."

"Sana kapat şu lanet ceneni dedim." dedi bağırarak.

Arabada sadece benim hıckırık seslerim ve burun çekme seslerim vardı. Eskiden olsa bir göz yaşıma tüm yeri göğü inletirdi. Şimdi ise çok değişmiş. Eski Hope'm gitmişti. Ne oldu da bu kadar değişti.

Gözlerime ağırlık cökünce uykunun beni hapsetmesine müsaade ettim...

"Ağlama artık sevdiğim. Senin tek bir damla gözyaşına dünyayı yakarım... Bunu bana neden yaptın." başucumda seslerin geldiğini duyunca yavaş yavaş gözlerimi actım.  Yatakta olduğumu ve yanımda Hoseok'un olduğunu görmek ne kadar bana huzur versede bir gercek vardır ki Hoseok beni artık sevmiyordu. Onun bakışlarının altında esir kalmışım. Ne yapacağımı merak ediyordu. Onu tınlamayıp pencereye doğru yürüdüm. Dışarıya bakınca daha yeni yeni havanın karardığı, güneşin batmasına  az bir sürenin kaldığı belliydi.

"Bana yemek hazırla" dedi.

"Kendin hazırla. Ben senin hicbir şeyin değilim. Ve hazırlamayacağım." arkam ona dönük, kırılmış sesimle.

"Bana karşı mı geliyorsun? Bana itaat et. Senin hayatın benim elimde" bu çok sacma. Benim onun esiri veya kölesi olduğumu mu düşünüyor?

"Sen neyden bahsediyorsun? Ben senin kölen veya esirin miyim? Senden boşanıcağım. Anlıyor musun beni? Senden bo-şa-na-ca-ğım. Artık ne halin varsa görürsün." dedim sanki cesaret hapı yutmuş gibi.

"Öyle mi?" dedi sakince.

"Evet öyle."

"Peki bunu ben istemiyorsam, o ne olacak?"

"Artık umurumda bile değilsin."

"Nasıl umurunda değilim."

"Bir an önce boşanalım. Ben hayatıma devam etmek istiyorum. Sensiz. Sadece..."

"Sadece ne lan sadece ne? Lan yoksa başka biri mi hayatında var? Lan seni de o iti de öldürürüm."

"Mağdem beni bu kadar kıskanıyorsun, neden her seferinde canımı yakıyorsun?"

"Kapa lanet ceneni."

"Olmuyor değil mi? Ne diyeceğini bilmiyorsun değil mi? Sen de cesaret ne gezer. Olsa zaten söylerdin. Ama sen adam değilsin işte. Sen zavallısın. Sen-" yüzüme inan tokatla kelimeler boğazımda düğümlendi. Vurduğu tokatla gözlerimin dolması bir oldu.

"Sana kapat şu lanet ceneni demedim mi? Kadın bir gün elimde kalacaksın. Bir daha asla karşımda konuşma. Eğer konuşursan sonuclarına sen ve ailen katlanacaksınız."

"Senden nefret ediyorum. Senin her zerrenden nefret ediyorum. En ufacık sevgiye muhtaç kalacaksın. Ailene acıyorum. Gercekten annene ve babana da mı böyle davranıyorsun. Sen şerefsizin tekisin." gözlerine baktığımda ateş fışkırıyor.

"Sana konuşma dedim değil mi?"

Cebinden telefonunu cıkarıp, "Ali Adın'ın ailesi evde yokken evini yak." dedi ve bana sırıtarak bakıyordu.

"Bunu yapamazsın. Sen bu kadar cani olamazsın."

"Seni uyardım."

"Lütfen yalvarırım bunu aileme yapma. Ne yapacaksan bana yap. Yalvarırım."

"Şimdi sıra sende."

"ne? Ne yapacaksın bana?"

"Gidince görürsün karıcığım" 

Bileğimden tekrar tutup götürerek odadan çıkardı beni. Dışarıya cıkınca ısız bir yerde olduğumu gördüm. Evin ilerisinde bir depoya adımlarını yönlendirince içime bir korku girdi. Hoseok'un tehlikeli işlerinin olduğunu biliyordum ama bu işleri benden gizli saklı yaptığını, benim korkmamam, bana asla zarar vermeyeceğini söylerdi. Çok iğrenc işkenceler yaptığını bir ara bir adamın üzerinde uygularken görmüştüm. O günden sonra ondan kat ve kat korkmaya başlamıştım.

"Nereye götürüyorsun beni?"

"Gidince görürsün karıcığım."

"Hoseok bunu bana yapmayacaksın değil mi?"

"Neyi karıcığım?"

Depoya vardığımızda işkence aletlerinin ve kan kokusunun miğdemi bulandırmasına yetmişti.

Hoseok beni yere fırlatınca dizlerimin üzerine düşmeden dolayı dizlerim tahriş olmuştu.

"Bak bakayım burası neresi? Burası senin yeni odan karıcığım."

"Bu bir şaka olsa gerek."

"Değil karıcığım."

"Ne yapmaya calışıyorsun?"

"Hicbir şey karıcığım. Hadi sabaha gelirim tekrar yanına."

"Nereye? Beni burada tek başıma mı bırakıcaksın? Bunu yapamazsın."

"Hadi ya o kadak emin misin? Birazdan görürüz."

Gercekten gidiyor. Beni bu karanlıkta bu soğuk iğrenc kokan depoda bırakıp gidiyor.

"Bunu yapma lütfen. Sana olan aşkımı azıcıkta olsa köreltme. Sana olan sevgimi ne için bu kadar harcıyorsun. Lütfen gitme. Korkuyorum."

Beni dinlemedi. Arkasına dahi bakmadan gitti. Benden bu kadar çok mu nefret ediyor?

Hava coktan kararmıştı. Bir köşeye sinip dizilerimi kendime cekip gözyaşlarımı ve hıckırıklarımı serbest bıraktım.
Ayağımın üstüne bir şeyin dokunduğunu hissedince korkudan cığlık atmaya başladım.

"Hope kurtar beni lütfen yardım et. Korkuyorum. Lütfen yardım et."

Yağmur yağıyor şimşek cakıyor. Gökyüzü karanlık. Hepsi bana küsmüş gibi daha bir şiddetini gösteriyor.

Annem, annem şimdi ne yapıyordur. Babam. Peki ya kardeşlerim acaba beni merak ediyorlar mıdır? Ya onlara bir şey olursa ben ne yaparım.

Son bir umut Hoseok' a bağırdım. "Hoseok lütfen cıkar beni buradan burası cok karanlık lütfen."

Fare sesi gelmeye başlayınca daha bir korkmaya başladım. "Hoseok lütfen ya-l-varı-rım cık-a-r beni buradan. Gözyaşlarım benden bağımsız akıyor. Hıçkırıklarım kesilmiyordu.  Pencereden sızan ışın vurduğu yere çömelip şarkı söyleyerek acımı kısa bir süreliğine uykuya dalarak,  unutmaya calıştım.

Hoseok'tan kücük bir söz:

"Üzülme aşkım. Sen üzülünce bende üzülüyorum. Senin canın yanınca benim de canım yanıyor. Bunu bana neden yaptın. Beni hiç mi sevmedin? Sen bunu hak ediyorsun. Bana ihanet edenlerin sonunun nasıl olduğunu sen biliyorsun. Peki bile bile neden bunu yaptın bana? Neden? Bunlar daha senin için en hafif ceza. Daha ağırı seni bekliyor. Üzüleceksin, üzüleceğim. Canın yanacak, canım yanacak. Ama bunlar senin hatan yüzünden. Yaptığın hatanın bedelini ödeyeceksin... "

Devam edecek...

Bts İle Hayal Et Tepkiler SMUT(DÜZENLENİYOR.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin