Yine ve yine tek kalmiş gibiyim. Sessiz yürüyüşlerimle yürüyorum bu sahilde. Hayattan bıkmışlıkla ilerliyorum. Adımlarım beni karanlığa sürüklüyor. Tek bir umudum vardı.
- Mola istiyorum hayat, Sabrettikce üstüme geliyor gibisin...~~~~~~~
"Sana o kızla fotoğraf çekme dedim değil" mi?
"Neden bu kadar abartiyorsun adın?" Yine ve yine umursamiyor. Her seferinde magazin sayfalarinda,dergilerde... 'Jung Hoseok eşini aldatiyor mu?' haberlerini duymaktan gına geldi bana.
"Abartmiyorum! Bana söz vermiştin çektirmeyeceğim diye. Hani sözün? Sen erkek misin? "
"Adın kapa şu lanet ceneni." Daha fazla bağırmıştı.
"Kapatmiyorum. Yeter artik. Ben görmezden geldikce sen daha fazla ileri gidiyorsun."
"Sana kapat ceneni dedim." Ardindan yüzüme inen tokatkla dengemi kaybedip yere düşmem bir oldu. Ardindan bir tokat daha indi yuzume. Sacima asıldığında ağzimdan bir inleme kacmişti.
"Sen kendini ne saniyorsun? Kiminle evli olduğunu unutma. Karşında dünyaca star olan bir şahsiyet var. Laflarina dikkat et. Karımsın demem boşarım seni haberin olsun."
"Şu anda karşımda kim var biliyor musun? Karısına tokat atan, onu kücük düşürmeye çalışan, şerefsiz, adama olmaktan yoksun birisi var. Ha bu kadar merakliysan boşanmaya buyur boşanalim" dedim dökülen gözyaşlarimla.
"Senden boşanmayacağım. Bu evde yaşarken öleceksin. Sen bunu hak ediyorsun." Dedi yuzume tiksinircesine bakip, kapiyi çarpip gitti.
Hayır! Hayir, ben dayanamiyorum artik. Bu aşk nasil bu hale geldi. Bir hiçmisim gibiyim. Sen bunu bana yapamazsin. 'Karanligindaki isik, kalbindeki dermanin ben olurum' diyen adam nerede? Ben içimdeki Hope'mi istiyorum. Ne oldu bir anda sana? Ne oldu?
Sesizce yerimden kalkip odama adimladim. Am kim nerden bilsin icimde ne firtinalar kopuyor. Ne çocuklar ağliyor. Yatak odamiza gidiyorum. Sadece ben ve ona ait olan. Sadece ikimizin kokusunun sindiği o odaya gidiyorum. Odaya vardiğiimda kapi kulpunu cevirip iceri girdim. Dolaba varip içinden kisa bir short ve t-shirt alip banyoya yoneldim. Banyo isini tamamlayip sacimi kuruttum. Sâde makyajımı yapip dişari Hope ile en çok sevdiğim yere gelmiştim. Sahile bakarken anilar canlanirdi gözlerimin önünde. Ne çok eğlenmiştik ne çok çocuk olduk.
Bir ay icerisinde çok değişmişti. Sahile bakan bankta oturup saatlerce martilari, anilarimizi izledim. Telefonumun titremesiyle butun hayaller yerle bir olmuştu. Telefonu çantamdan çıkardığımda ' UMUDUM' arıyor yazisini gördüm.
"Alo"
"Nerdesin lan sen? Saat kaç haberin var mi?"
"Hayir, bilmiyorum"
"Dalga mi geçiyorsun benimle? Hemen eve gel."
"Ta-" tamam diyemeden yüzüme kapanan telefonla icimde bir yerlerimde kirilmalar yaşandi.
Eve varip kapiyi acinca karşimda kudurmuş bir Hoseok beklemiyordum.
"Neredeydin sen" dedi sakin kalarcasina
"Sahildeydim" dedim. Sakince.
"Orada ne yapiyordun?"
"Bir şey yapmiyordum. Canim gitmek iatedi gittim."
"Bundan sonra evden cikmayacaksin. Benden izin alip cikacaksin"
"Hayir, bu kadari fazla. Ben istediğim şekilde cikarim. Buna karişmaya hakkin yok."
"Nasil yok lan? Var benim senin hakkinda her şeyde karişma hakkim var."
"Yok anliyor musun? Yok. "
"Kapa şu ceneni. Sinirleniyorum."
"Boşanalım" dedim tek seferde.
"Ne dedin sen?"
"Boşana-" yuzume bugun inen üçüncü tokatla.
"Bunu o aklindan çikar. Boşanamyacaksin. Sen benimsin. Ben isremediğim sürece hicbir şey yapamazsin."
"Hayir, ben boşanacağim."
"Demek boşanacaksin ha"
"Evet"
"Bunu sen istedin"
Hoseok bileğimden tutarak beni merdivenelere doğru sürüklemeye başladi...
√ Ramazan bayraminiz mübarek olsun. ♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bts İle Hayal Et Tepkiler SMUT(DÜZENLENİYOR.)
FanfictionBölümlerin gec gelme ihtimali var. 🌼