•
"Yaa sizi çook özledim." deyip bana sıkı sıkı sarılan Aylin'e karşılık vermek istesem de öyle bir sıkıyordu ki kollarımı hareket ettiremiyordum.
"Aylin." dedim zor çıkan sesimle. "Öleceğim."
Aylin beni rahat bırakınca derin bir nefes aldım.
"Aşırı özledim ya şu 1 haftada."
"Biz de seni çok özledik." dedi Özgür.
"Ne güzel tatil yaptın, gördük fotoğraflarını." dedim koltuğuma geri otururken.
"Evet ya, aşırı güzeldi. Bayağı gezdik." dedi Aylin de otururken. "Ama buradaki olayları kaçırdığımı öğrenince çok üzüldüm. Bir balayına gideyim dedim, neler neler olmuş be."
Kaya'nın olaylı evlilik teklifinin üzerinden 1 hafta geçmişti. Bu 1 haftanın içinde hiç şirkete uğramamıştı ama ben onu her gün olmasa da iki günde bir mutlaka ziyaret etmiştim ve en son dün gördüğüme göre -ki dün kendisi Teoman'ı ve beni kahvaltıya çağırmıştı- kendini toparlamıştı.
Sanki Gözde diye biri hiç yokmuş ve bunlar hiç yaşanmamış gibi davranıyorduk. Kaya hala eskisi kadar -hatta daha fazla- enerji doluydu. Bu da bizi çok sevindiren bir detaydı.
"Çok da bir şey kaçırmadın." dedi Özgür. "Kaya Bey 1 haftadır şirkete gelmiyor, o kadar."
"Ama 1 hafta gözlerden uzak olmak ona cidden çok iyi geldi. Eskisinden de iyi görünüyor. Hatta bugün geliyormuş."
Şirkete dönmek için yeni bir haftanın başlamasını beklemişti.
"Sen şimdi şirkettekilerin bakışlarını, fısır fısır konuşmalarını gör." dedi Aylin. "Adam duyacak mı diye hiç düşünmeden yapacaklar dedikodusunu."
"Ben hala çok şaşkınım." dedi Özgür. "Aşka olan inancımı bir kez daha gözden geçirdim o kadın yüzünden."
"Saçmalama Özgür." dedi Aylin. "Miray'la o kadının hiç bir benzerliği yok."
"Aynen öyle." dedim. "Tam tanımasak da Miray biraz mütevazı biri."
"Öyledir." deyip ceketinin yakasını düzeltti Özgür. "Miray demişken." derken ayağa kalktı. "Ben gidip bir 'günaydın' diyeyim."
"Git git." dedim gülerek.
"Ben de kaçayım. Görüşürüz." dedi Aylin.
"Görüşürüz."
İkisi birlikte odadan çıktığı sırada telefonuma bir mesaj geldi. Mesaj Kaya'dandı.
Şirket sınırları içindeyim.
-Neredesin?
Odamda tabii ki. Meraklı kem gözlerden kaçıp zor attım kendimi buraya.
-Bekle, geliyorum.
Telefonumun ekranını kapatıp ayağa kalktım ve odamdan çıkıp Kaya'nın odasına gittim.
"Günaydın." dedim bir koltuğa otururken.
"Günaydın." derken koltuğunda hafifçe yaylanıyordu Kaya.
"Ee nasıl geçti aşağıdan buraya kadar yolculuk?" dedim hafifçe gülerek.
"Çok zor." dedi abartılı bir sesle. "Onlar nasıl bakışlar öyle ya? Adam öldürür vallahi." dediğinde kendimi tutamayıp bir kahkaha attım. O sırada kapı açıldı ve Teoman içeri girdi.
"Bakıyorum da daha gelir gelmez bensiz toplanmışsınız. Bir de eğleniyorsunuz." derken karşıma oturdu Teoman.
"İpek'e odama çıkana kadar yaşadığım zorluğu anlatıyordum." dedi Kaya. "Madem geldin, sen de dinle." dediğinde Teoman gözlerini devirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİHMAN
General FictionMihman: Misafir, konuk. ✩✩✩✩✩ Étoile Conception dünyaca ünlü bir tasarım şirketiydi ve ben de bu şirketin İnsan Kaynakları Müdürü'ydüm. İnsan Kaynakları Departmanı'nda çalışan sadece iki kişi olduğundan müdür konumuna gelmem çok zor olmamıştı. Étoi...