•
Özgür ve Miray'la birlikte içeri girdiğimizde, bir masada oturan üçlünün yanına ilerledik. (Medya)
Kare şeklindeki masada Belgün ve Kaya yan yana oturuyordu, Teoman ise Kaya'nın karşısındaydı. Özgür Teoman'ın yanına oturdu. Miray da masanın başına, Özgür'ün çaprazına oturdu. Ben de Belgün'le sarıldıktan sonra tek boş kalan yere, yani masanın diğer başköşesine oturdum, Teoman'ın çaprazına.
"Ee ne var ne yok?" diye sordu Özgür.
"Bizde durumlar her zamanki gibi." dedi Kaya. "Sizde ne var ne yok?"
"Ne olsun işte... Aylinlerdeydik."
"Aylin Hanım nasıl?" diye soran Kaya'ya gülümsedim.
"İyi iyi, prensesi bekliyorlar." dediğim sırada masaya gelen garsona içecek siparişlerimizi verdik.
"İpek, şirkete dönecekmişsin duyduğuma göre." dedi Kaya büyük bir hevesle.
"Öyle görünüyor." dedim Kaya'nın neşesine ayak uydurarak.
"Çok sevindim valla, her şey eskisi gibi olacak." diyen Kaya'ya gülümsemekle yetinirken Teoman'ın bakışlarının üzerimde olduğunun farkındaydım.
Her şey pek de eskisi gibi olmayacaktı ama bunu dile getirmenin bir anlamı yoktu.
"Fransa nasıldı İpek?" diye sordu Belgün.
"Hiç gezmedim açıkçası." dedim gülerek. "Evden işe, işten eve... Ama birkaç mekana gittim, arkadaşımla. Oralar güzeldi."
"Arkadaşınla?" dedi Özgür kaşlarını kaldırıp. "Kim o arkadaş?"
"Yine mi aynı muhabbet?" dedim arkama yaslanırken.
"Geçen gün otururken seni arayan arkadaş mı?" dedi Kaya.
"Evet, o."
"Sır gibi saklıyorsun resmen ya." dedi Kaya. "Ne var bunda saklanacak? Söyle işte."
"Şirketten arkadaşım."
"Yeterli bir cevaptı." dedi Belgün.
"Hayatım, sen destek olmaz mısın bir saniye..." dedi Kaya.
Ben masaya içeceklerimizin geleceğini düşünürken mumları ve maytapları yanan büyük bir pasta önüme gelince şaşkınlıkla pastaya bakakaldım.
"İyi ki doğdun İpek!" diyerek melodik bir şekilde bağıran Kaya'ya güldüm.
"Ya, deli misiniz?" dedim mahcup bir gülümsemeyle.
"Doğum gününde yanında değildik, telafi etmemiz lazımdı."
"Hadi, üfle." dedi Özgür.
"Dilek tut önce." diye ekledi Miray.
Önümdeki pastaya bakarken aklımdan dileğimi geçirdim.
Huzur... Teoman'la, arkadaşlarımla, ailemle birlikte geçirebileceğim huzurlu bir hayat...
Mumları üflediğimde masadaki herkes alkışlarken gülerek onlarda göz gezdirdim.
"Teşekkür ederim. Bayağı sürpriz oldu."
"Ne demek İpekçiğim, her zaman." dedi Kaya. Garsona bir işaret verdiğinde garson elindeki birkaç kutuyla masaya geldi. Başka bir garson pastayı önümden aldığında kutular önüme kondu.
"Hadi aç bakalım hediyeleri." dedi Özgür.
Teoman masaya oturduğumdan beri hiç konuşmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİHMAN
General FictionMihman: Misafir, konuk. ✩✩✩✩✩ Étoile Conception dünyaca ünlü bir tasarım şirketiydi ve ben de bu şirketin İnsan Kaynakları Müdürü'ydüm. İnsan Kaynakları Departmanı'nda çalışan sadece iki kişi olduğundan müdür konumuna gelmem çok zor olmamıştı. Étoi...