•
Şirketin günlerdir hazırlandığı lansman gelip çattığında o gün akşama kadar boş olmanın verdiği rahatlıkla birlikte öğlene kadar yataktan çıkmadım.
Artık kalkmam gerektiğini düşündüğümde de kendime bir kahve yapıp pijamalarımla birlikte balkona çıktım.
"Günaydın mı demeliyim?" diye sordu karşı balkondaki Özgür.
"Benim için öyle. Sana iyi günler." dedim gülerek. "İşin yok mu senin? Niye evdesin?"
"Birazdan mekana geçeceğim. Akşam 7'de alırım seni, olur mu?"
"Tamam, olur."
"Randevuya mı çıkıyorsunuz yoksa?"
Perihan Teyze'nin birden duyulan sesiyle yerimden sıçradığımda Özgür de benden farksızdı.
"Ne randevusu Perihan Teyze? Akşam şirketin bir daveti var, oraya gideceğiz."
"Ha ayrı ayrı gidemiyorsunuz yani?"
"Muhabbetinize doyum olmuyor hanımlar ama benim çıkmam lazım." deyip bana baktı Özgür. "Görüşürüz."
Ben ona karşılık olarak el salladığımda Özgür içeri girdi.
"Benim de çok işim var Perihan Teyze, iyi günler." deyip cevap beklemeden içeri kaçtım.
Az önce söylediğimin aksine hiçbir işim yoktu.
Ne yapacağımı düşünürken dün akşam babamı aramadığım aklıma geldi ve arayıp biraz onunla konuştum. Daha sonra akşama hazırlık olsun diye yüzüme maske yapıp kahvaltı -aslında öğle yemeği- için pratik bir şeyler hazırladım.
Biraz temizlik yaptıktan sonra lansmanda giyeceğim kıyafetlerimi alıp evden çıktım.
Kuaföre gidip saçımı ve makyajımı yaptırdıktan sonra Özgür'ün gönderdiğim konuma gelmesine az bir vakit kalmıştı.
Aynada kendime baktığımda görüntümden oldukça memnundum. Siyah elbisem, kırmızı stilettolarım, takılarım, koyu renk göz makyajım ve ayakkabılarımla aynı renk olan rujum gayet güzel bir bütün olmuştu. (Medya)
Özgür'den dışarı olduğuna dair bir mesaj geldiğinde çantamı alıp kuaförden çıktım. Özgür arabasının önünde, ellerini siyah kumaş pantolonunun cebine sokmuş, beni bekliyordu.
Beni görünce şöyle bir bakıp gülerek ıslık çaldı.
"Aman Allah'ım! Bu ne?"
"Beğendin mi beğenmedin mi? Anlamadım." dedim gülerek.
"Dalga mı geçiyorsun? Efsane olmuşsun, kavalyen olduğum için çok şanslı hissediyorum."
"Yaa sağ ol." dedim gülümseyerek.
Özgür'le birlikte lansmanın yapılacağı mekana vardığımızda arabadan inip Özgür'ün koluna girdim.
Kapı magazin ekipleri ile doluydu ama onların ilgilendiği şey biz olmadığımız için güvenlik görevlilerinin geçmemiz için açtığı alandan geçip içeri girdik.
"Koleksiyonu gördün mü sen?" diye sordu Özgür boş bir masanın yanında durduğumuzda.
"Hayır." derken çantamı masaya bıraktım. "Ama gören dilinden düşürmüyor." deyip etrafa baktım. "Mekan bayağı iyi. Güzel iş çıkarmışsın."
"Her zaman." dedi Özgür sahte bir egoyla.
Tam o sırada masamıza gelen Aylin ve nişanlısı Kuzey'i görüp gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİHMAN
General FictionMihman: Misafir, konuk. ✩✩✩✩✩ Étoile Conception dünyaca ünlü bir tasarım şirketiydi ve ben de bu şirketin İnsan Kaynakları Müdürü'ydüm. İnsan Kaynakları Departmanı'nda çalışan sadece iki kişi olduğundan müdür konumuna gelmem çok zor olmamıştı. Étoi...