•
Aylin'le ya da Özgür'le birlikteyken modum çok iyiydi ama sonra birden içimdeki kötü his baş gösteriyordu ve bütün enerjim yerle bir oluyordu. 2 gündür iştahım yoktu. Sadece kahveyle ayakta duruyordum ve gece gündüz çalıştığım için doğru düzgün uyuyamıyordum.
Geçtiğimiz 2 gün içinde -Kaya sağ olsun- bir türlü evde oturamamıştım. Her akşam farklı bir yerde oturma sözü alıyordu benden, ben de hem üzerimdeki kötü enerjiyi atmak hem de onu kırmamak için gidiyordum. Teoman Bey de bize katılıyordu ve üçümüz giderek samimi bir ekip olmaya başlamıştık.
Hatta şu 2 gün içinde yaptığım en büyük değişiklik -Kaya'nın yoğun ısrarları sonucu- kendisine 'siz' diye hitap etmeyi bırakmak olmuştu.
Şirkete girer girmez yoğunluk göze çarpıyordu. Herkes bir koşturmaca içindeydi çünkü yarından sonraki gün koleksiyon çıkıyordu.
Asansöre bindiğimde kapılar tam kapanacakken Teoman Bey bindi.
"Günaydın." dedi yanıma geçerken.
"Günaydın." dedim hafifçe gülümseyerek.
İki elimle çantamı tutarak önüme bakarken asansör geçen seferki gibi sarsıldığında telaşla kafamı kaldırdım. Hayır! Bu tekrar yaşanamaz! Tek fark şu an asansörde ben ve Teoman Bey dışında birileri de vardı.
"Yine mi?" diye mırıldandığım sırada Teoman Bey telefonunu çıkarıp birini aradı.
"Sorun mu var?... Ne kadar sürer?... Yarım saat?... Tamam, biraz acele edin."
Yarım saat... Harika!
Vücudumda kalan son enerjiyi de asansörde ayakta kalarak harcıyordum resmen.
Yaklaşık yarım saatin sonunda asansör çalıştığında rahat bir nefes aldım.
"Bu asansörün köklü bir tamire ihtiyacı var." dedim asansörden inerken.
Tam o sırada Özgür'le karşılaştık.
"Yine mi bozuldu?" diye sordu Özgür.
"Evet." dedim birlikte yürürken.
"Bundan sonra merdiveni kullanmalısın." dedi gülerek.
"O katları merdivenle çıkarsam bir daha hayatta yürüyemem."
"Merak etme, ben seni kucağımda taşırım."
"Yaa." dedim uzatarak. "Canımsın."
O gün de diğer günler gibi geçerken ertesi gün -yani koleksiyonu çıkarmadan 1 gün önce- son bir toplantı yapmak için toplantı odasına geçtik.
Hepimiz toplanmış, Kaya'yı beklerken ben Özgür'ün yanında oturuyordum. Her departmandan 1 kişinin katılması yeterli olduğu için Aylin toplantıya gelmemişti.
"Ee yarın için kavalye buldun mu?" diye sordu Özgür.
"Hayır." dedim. "Arkadaşım olarak benimle gelebilirsin bence. Tabii, kendine birini bulmadıysan."
"Arkadaşım dururken başka bir kadınla mı gidecektim? Bunu düşünmen beni üzdü." dediğinde Özgür'e gülerek başka bir tarafa baktım ve anında Teoman Bey'le bakışlarımız kesişti.
Çaprazında ikinci sırada oturduğum için sanırım bizi duymuştu. Ki zaten önemli bir şey de konuşmamıştık.
"Assolistimiz de geldi." diyen Cemre Hanım'la birlikte kapıya baktığımda Kaya içeri girmişti.
"Küçük bir işim vardı." deyip sol yanıma oturdu Kaya. "N'aber İpek?"
Kaya'ya bir gülümseme gönderdiğim sırada toplantımız başlamış oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİHMAN
General FictionMihman: Misafir, konuk. ✩✩✩✩✩ Étoile Conception dünyaca ünlü bir tasarım şirketiydi ve ben de bu şirketin İnsan Kaynakları Müdürü'ydüm. İnsan Kaynakları Departmanı'nda çalışan sadece iki kişi olduğundan müdür konumuna gelmem çok zor olmamıştı. Étoi...