✩56

3.9K 352 44
                                    

Şirketten içeri girdiğimde içimde kopan fırtınayı bir tek biliyordum.

Belki de son kez burada yürüyordum. Son kez yukarı çıkacak, son kez odama girecektim.

"İpek." diye seslenen Özgür'ü duyunca arkamı dönüp yanıma gelmesini bekledim. "Duyduklarım doğru mu ya?"

"Ne duyduğuna bağlı?" dedim cansız bir şekilde. (Medya)

"Şu haline bakılırsa doğru. Fransa'dan teklif almışsın, Teoman'la da ayrılmışsınız."

"Doğru duymuşsun." derken asansörlere ilerledim.

"İyi de neden? Uzaktan da yürütebilirsiniz."

"Bunu Teoman'a söyle Özgür." dedim alayla gülerek. "Karşı çıkan o."

"Gel, odamda oturalım biraz."

"Eşyalarımı toplayıp çıkışımı yapmam gerek." dedim asansöre binerken. "Vaktim yok. Daha evdeki eşyalarımı toplayacağım."

"Tamam, ben yardımcı olurum sana. Gel hadi."

Özgür'ün odasına girdiğimizde Aylin de yanımıza geldi.

"Yani, Fransa'daki işi kabul edersen Teoman senden ayrılıyor, öyle mi?" dedi Özgür şaşkınlıkla.

Yavaşça kafamı salladım.

"Kendi kararı. Madem benim fikirlerime saygı duymuyor, kendi bilir." dedim, sanki 2 gündür hüngür hüngür ağlayan ben değilmişim gibi.

"İyi de İpek, bu kadar kolay mı?" dedi Aylin. "Kendin söylüyorsun, Teoman evlenme teklifi etmiş. Sizin ilişkiniz bu boyuta gelmişken böylece bitirmeniz normal mi?"

"Teoman 'işi kabul edersen ben yokum' dedi. Seçimimi yapmamı söyledi. Bu işi kabul etmem gerekiyor. Teoman'dan ayrılmayı hiç istemiyorum. Seçim yapmak da istemiyorum. Ama... işi kabul ettiğime göre, Teoman artık hayatımdan çıkmış olacak." dedim önüme bakarak.

"İnanamıyorum ya." dedi Aylin.

"Şaka gibi." dedi Özgür de omuz silkip.

"Neyse, ben eşyalarımı toplayayım. Sen benim çıkış işlemlerimi halleder misin?" dedim Aylin'e.

"Hallederim." derken oldukça isteksizdi Aylin.

Odama gitmeden önce Burcu'dan 'bana kutu getirmesini' istedim ve odama girdim.

Ceketimi çıkarıp odada kendime ait eşyaları bir yere ayırırken işle ilgili şeyleri de başka bir tarafa ayırdım. Kapı tıklandığında saçlarımı geri atıp kapıya baktım.

Kaya elinde bir kutuyla içeri girdiğinde asık olan suratım daha da asılmıştı.

"İpek? Neler oluyor ya? Biriniz bana şu meseleyi doğru düzgün anlatın artık. Teoman sana evlenme teklifi etmeye yanına geldi, sonra tek başına geri döndü. Kabul etmedin mi?"

"Ettim." dedim sessizce. "Ettim ama... etmemiş kadar oldum."

"Otur bir şuraya." deyip beni koltuğa oturttu ve önümdeki sehpaya oturdu Kaya. "Düzgünce anlat bir bakayım."

"Teoman nasıl? Burada mı?"

"Yukarıda, toplantıda ama kafası hiç işte değil gibi."

Oflayarak yüzümü ovaladım ve Kaya'ya olanları anlatmaya başladım. Tek tek her şeyi anlattığımda tepkisiz duruyordu.

"Babanın ilacıyla ilgili sorunu ona da söyleseydin keşke."

"Sanki bilmiyorsun Kaya. Yardımcı olmak isteyecek, ben de onun parasını kabul etmeyeceğim, sonra Teoman yardımcı olamadığı için üzülecek."

MİHMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin