✩26

8.3K 530 52
                                    

Poşetleri eve bırakıp arabamın anahtarını aldıktan sonra üzerimi değiştirme gereği duymamıştım. (Medya)

Teoman'ın evine vardığımda kapıyı bana o açmıştı.

"Hoş geldin." dedi, ben içeri girerken.

"Hoş buldum." deyip yanağından öptüğümde son 1 haftadır yaptığı gibi yine kollarını belime dolamıştı.

"Umarım yemek yememişsindir."

"Neden?"

"Çünkü birlikte yeriz diye düşündüm." deyip kulağıma eğildi. "Ben hazırlayacağım."

"Merak etme, yemek yemedim."

"Harika. Hadi gel." dedikten sonra belimdeki ellerini çözüp elimi tuttu ve birlikte mutfağa gittik.

Teoman tezgahta yemek malzemeleriyle ilgilenirken ben de yüksek bir tabureye oturup onu izledim. Çok profesyonel durmasa da bir şeyler bildiği belli oluyordu.

"Ben böyle oturacak mıyım? Yardım etseydim sana."

"Sen sadece izle." deyip göz kırptığında güldüm.

"Peki."

Çenemi elime yaslayıp sadece Teoman'ı izlediğim bir sürenin ardından Teoman elindeki kabı fırına koyduktan sonra yanıma gelip mermere yaslandı.

"Yarım saate hazır."

"Sende ne hünerler varmış böyle?"

"İdeal bir erkeğim." dedi sahte bir egoyla.

"Sanırım öylesin." dediğimde gülerek burnumun ucuna bir öpücük bıraktı.

Yemeğin hazır olmasına yakın bir zamanda yemek masasının başköşesine ve onun sağ tarafına birer tabak koydum. Masayı tamamen hazırladığımda yemek de pişmişti.

Teoman'la birlikte masaya oturduğumuzda ben yemeğimden tadarken Teoman merakla tepkimi bekliyordu.

"Bu çok güzel, ben böyle bir şey beklemiyordum." dedim gülerek.

"Kötü olacağını mı düşünüyordun?" dedi Teoman gözlerini kısarak.

"Hayır ama bu kadar iyisini beklemiyordum."

Güzel -çok güzel- geçen yemekten sonra bardaklarımızla birlikte koltuklara geçtik.

"A ben şeyi unuttum." deyip kadehi sehpaya bıraktım ve ayağa kalktım. "Hemen geliyorum."

"Nereye?"

"Arabadan bir şey almam lazım."

Hızla evden çıkıp arabamdan hediye kutusunu aldım ve geri döndüm.

"Bu senin için." dedim Teoman'a, yanına oturup.

"Hediye mi aldın?" dedi kutuyu alırken.

"İçimden geldi." dedim o kutuyu açarken.

Teoman kutuyu açıp saati gördüğünde gülümsedi.

"Sende daha güzelleri vardır tabii ama vitrinde görünce çok hoşuma gitti, almadan duramadım."

"Bundan daha güzel bir saatimin olduğunu zannetmiyorum. İçlerinde en güzeli bu." deyip göz kırptı Teoman. "Teşekkür ederim."

Henüz saati yerinden çıkarmadığı için altındaki notu görmemişti.

"Rica ederim." deyip yanağından öptüm.

O sırada evde kapının zil sesi duyuldu.

"Birini mi bekliyordun?"

MİHMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin