MİHMAN

✩32

•

"Teoman?" dedim afallamış bir sesle. Gözlerim hala elimdeki fotoğraflardaydı.

"Efendim canım." derken Teoman hala fotoğrafları fark etmemişti, yola bakıyordu.

"Bunlar ne?" dediğimde kısa bir an elime baktı.

Fotoğrafları gördüğünde hiç ses çıkarmamıştı. Birkaç saniye sonra araba yol kenarına çekildiğinde Teoman'a baktım.

"İpek..."

"Ne zaman buluştun onunla?" dedim sözünü kesip. "Dün sabah, değil mi? Kaya'nın görüşmesi var dediği kişi de Cemre'ydi."

"Evet."

"Niye söylemediniz bana?"

"Huzursuzluk olsun istemedim."

"Saklamak daha mantıklı çünkü." dedim sitemle. "Ben de diyorum ki Teoman'la aramızda güven var, buluşacak olsa benden saklamaz." derken ses seviyem bir tık artmıştı. "Ya bu kadının amacı belli. Neden ona istediği şeyi veriyorsun? Üstelik bir de benden saklıyorsun."

"Sen söyleyecek miydin?" diye çıkıştı Teoman. "Ben görmesem sen bana Yaman'ın seni aradığını söyleyecek miydin sanki?"

Haklı olsa da bu cümle zoruma gitmişti.

Yüz ifadem iyice düşerken arkama yaslandım ve sağımdaki cama döndüm.

Teoman da bir şey demeden arabayı çalıştırınca yolculuğumuza hiç konuşmadan devam ettik.

Filiz Hanımların evine geldiğimizde aynı sessizlikle kapıya gittik.

Birkaç dakika öncesine kadar çok keyifliyken şimdi halimiz berbattı.

Kapı açıldığında bizi Filiz Hanım ve Dinçer Bey karşıladı. Arkalarında da Kaya vardı.

"Hoş geldiniz." dedi Filiz Hanım, benimle sarılırken.

Dinçer Bey'le de el sıkıştık sonra Kaya'ya selam verdim.

Yemek masasına oturduğumuzda canım sıkkın değilmiş gibi davranmaya çalışıyordum.

Sanki her gün berabermişiz gibi dönen muhabbetle birlikte yiyorduk yemeklerimizi. Teoman ve Kaya Dinçer Bey'le iş konuşurken Filiz Hanım ve ben de günlük şeylerden bahsediyorduk.

"Yakın bir zamanda Fransızlarla aldığımız iş için parti yapılacakmış. Haberin var mıydı?"

"Hayır, yoktu." dedim.

"Bugün alınmış zaten karar. Bilmemen normal. Ben böyle şeyleri sevdiğim için Dinçer hemen paylaşıyor benimle." dedi Filiz Hanım gülerek.

"Ne güzel." dedim gülümseyerek. "Çok güzel bir ilişkiniz var."

"Geçen sefer gördüğüm kadarıyla sizin de öyle ama sanırım bugün aranız biraz bozuk."

Filiz Hanım'ın cümlesi gülümsememi küçültürken hafifçe başımı salladım.

"Düzelir hayatım. Her ilişkide gerginlikler olur. Tuzu biberi bunlar."

Yemekten sonra Filiz Hanım mutfağa geçerken Dinçer Bey de telefon görüşmesi için yanımızdan ayrılmıştı. Kaya, Teoman ve ben salona geçtiğimizde Kaya'nın bıkkın bir ifade ile telefonuna bakışı dikkatimi çekmişti.

"Neden öyle bakıyorsun telefona?" dedim gülerek.

"Sorma ya. Başımda bir bela var, gitmiyor."

"Ne belası?"

"Uzun hikaye, şimdi anlatamam. Annem duyarsa bin tane soru sorar."

"Peki."

"Teoman bu konkur için başladığın parçanın çizimi bitti mi?" diye sordu içeri giren Dinçer Bey.