✩25

8.3K 540 42
                                    

"Günaydın."

Uzata uzata, ballandıra ballandıra söylediğim 'günaydın'dan sonra Özgür bana tuhaf bakışlarla baktı.

"Günaydın da... Hayırdır?"

"Sana anlatacaklarım var."

"Ne anlatacaksın?" dedi merakla. "Bana gel, bir kahve içelim çıkmadan önce."

"Tamam, hazırlanıp geliyorum."

İçeri girip saçımı ve makyajımı yaptıktan sonra elbisemle topuklu ayakkabımı giydim. Çantamı alıp odamdan çıkınca Çağdaş'a haber verip evden çıktım. (Medya)

Özgür'e geçtiğimde bize birer kahve yaptı ve salona oturduk.

"Dün evde delirmenin eşiğindeyken Teoman geldi. Sahile inip yürüdük biraz." Ben anlatırken Özgür dikkat kesilmiş, beni dinliyordu. "Biraz sohbet ettik falan... Sonra şöyle bir düşündüm, fark ettim ki Teoman'ı bekletmek için hiçbir nedenim yok."

"Nasıl yani?"

"Ona 'artık bir engel olmadığını' söyledim." dedim gülümseyerek.

"Siz şimdi sevgili misiniz?" dedi Özgür kaşlarını kaldırıp.

"Sanırım evet."

"Biliyordum ya, biliyordum. Sonunda!"

"Bu kadar sevineceğini düşünmemiştim." dedim gülerek.

"Ne zamandır bu anı bekliyorum kızım, sevineceğim tabii." deyip bana doğru biraz eğildi. "Bana bak." dedi gözlerini kısıp. "Öptü mü?"

Sorduğu soru karşısında koluna vurdum.

"Özgür ne saçma sorular soruyorsun ya." dedim sitemle. "Ben soruyor muyum sana Miray'ı öptün mü diye?"

Tamam, Teoman beni öpmemiş olabilir ama sorulmaz ki canım yani... Dün sahilde daha fazla durmayıp eve doğru yürümeye başlamıştık. Evin önüne geldiğimizde de ben sadece Teoman'ı yanağından öpmüştüm, bu kadar.

"İyi be, sormadım. Böyle tepki verdiğine göre kesin öptü." dedi gülerek.

"Ya hayır, öpmedi." deyip ayağa kalktım. "Yürü, gidelim."

Evden çıkıp arabama bindiğimde birkaç dakika sonra şirkete varmıştım. Özgür'le birlikte içeri girdik.

"Sen şimdi bir de Aylin'in tepkisine bak. Çıldıracak." dedi Özgür, asansörlerin yanına giderken.

"Şirketi başımıza toplamasın yeter." dedim gülerek.

Odama çıktığımda çantamı yerine bırakır bırakmaz telefonum çaldı. Teoman arıyordu.

"Efendim."

"Günaydın." derken sesi neşeli geliyordu.

"Günaydın." dedim gülümseyerek.

"İşin yoksa odama gelir misin?"

"Tabii." deyip telefonu kapattım.

Odamdan çıkıp Teoman'ın odasına gittiğimde kapıya tıklayıp içeri girdim. Kaya da buradaydı.

"Gel İpek, gel." dedi Kaya imalı imalı gülerek. "Ben de gidiyordum." deyip yerinden kalktı.

Teoman'a baktığımda arkasına yaslanmış, gülerek bize bakıyordu.

Kaya yanımdan geçerken bana doğru eğildi.

"Hayırlı olsun." dediğinde güldüm.

"Sağ ol."

MİHMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin